Rojda Aydın

 

AMED - DİDDK’nin İstanbul Sözleşmesi kararını değerlendiren HDP Amed Kadın Meclisi Sözcüsü Yasemin Üçer, yargının siyasetin aracı haline geldiğini belirterek sözleşmeden vazgeçmeyeceklerini ve kadınların kazanacağını söyledi. 

 

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 20 Mart 2021’de çıkardığı kararname ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı aldı. En son Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu da (DİDDK) kararın uygun olduğunu onayladı. 

 

Karar yönelik kadınların tepkileri sürerken Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed Kadın Meclisi Sözcüsü Yasemin Üçer konuya ilişkin değerlendirmeler yaptı. 

 

İstanbul Sözleşmesi mücadele sonucu kazanıldı

 

Kadınların bugüne kadar mücadele ile önemli kazanımlar elde ettiklerini belirten Yasemin, “Bu iktidar İstanbul Sözleşmesi’ni kendiliğinden imzalamadı.  Kadınların mücadelesi sonucuydu. Binlerce yıldır kadınlar üzerindeki baskılar son bulmuş değil. Özellikle son zamanlarda buna karşı kadın mücadelesi en üst düzeye ulaşmış durumda. Bizler 21’inci yüzyılın kadın yüzyılı olacağını söylüyoruz. Bu bir idda değil. Kadınlar İstanbul Sözleşmesi için büyük direndi. Hala da direniyor.  En önemli mücadeleyi verenlerin başında da Kürt kadınları geliyor. Elbet diğer kadınların verdiği mücadeleyi yok saymıyoruz. Bu yüzden İstanbul Sözleşmesi kadınların mücadelesi sonucu kazanıldı.  Bir gecede bir erkek tarafından ortadan kaldırılamaz. Bu hakkımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Bizim için önemli bir kazanımdı. Bu yüzden peşini bırakmayacağız.  Danıştay’ın verdiği kararla yargının siyasetin aracı haline geldiğini görüyoruz. İktidarlar gelip geçici. İktidar tarihin çöplüğüne atılacak. Ancak kadınların direnişi hakikat. Kadınlar kendi hakikatleri ile bedel veriyor ve 21’inci yüzyılı kadın yüzyılı yapacak. Tarih kadın kazanımları ile dolu. Elimizden alınan kazanımlarımızı tekrar geri alıp mücadelemizi büyüteceğiz” dedi. 

 

‘Kadın özgür olmadan toplum özgür olmaz’

 

İstanbul Sözleşmesi kadınların kazanımı olduğu için iktidar tarafından hedef alındığını söyleyen Yasemin, şöyle devam etti: “İktidar kadını düşürürse toplumu da düşürür. Kadın özgür olmadan toplum da özgür olmaz. Çünkü ikisi de birbirine bağlı. Faşizme zemin hazırlamak isteyen iktidar önce kadını hedef alıyor. Tarihe baktığımızda her zaman önce kadınlar hedef alınıyor. İktidar demokrasi ve haklar yanlısı olsaydı sözleşmeye olumlu maddeler de ekleyebilirdi. Ancak bu adımla iktidar gerçek yüzünü gösterdi. Bu yüzden de iktidarın sözleşmeye yaklaşımına şaşırmadık.” 

 

‘Şiddetin önünü açtılar’

 

İktidarın gideceğini bildiğini dile getiren Yasemin, “Ömrünü yargı eliyle uzatmak istiyor. Yargı ile kadına ve tüm muhalif kesimlere yönelerek susturmak istiyor. Korku yaymak istiyorlar. Kimsenin alanlara çıkmasını istemiyorlar. Sözleşmenin iptal edilmesiyle cezasızlık politikasının  temeli oluşturmak istediler. Baktığımızda her yerde kadına yönelik erkek şiddeti var.  Yargı eliyle kadın ve çocuklara yönelik şiddetin önünü açtılar. Son zamanlarda vahşice saldırıyorlar. Onların da sonu Saddam gibi olacak. Çıkardıkları kanunlarla onlar da yargılanacak” ifadelerini kullandı. 

 

‘Baskılardan korkmuyoruz’

 

Bir yıl içerisinde yüzlerce kadının katledildiğini belirten Yasemin, faillerin belli olduğu ancak buna rağmen de cezalandırılmadıklarını söyledi. “İstanbul Sözleşmesi’ni iptal edenler kadın katliamlarının sorumlusudur” diyen Yasemin, devamla “Bir kedere bir şey olmaz, çocuğun rızası vardı diyenler bu toplumun içinde. Böyle bir sistem oluşturuyorlar. Sözleşmenin iptali ile bunu oluşturmak istiyorlar.  İstanbul Sözleşmesi neyi koruyordu belliydi” ifadelerini kullandı.  Kadınların demokrasi inşa edeceklerini, kadın ve çocukların haklarını koruyacaklarını belirten Yasemin, baskılardan korkmadıklarını vurguladı. Son operasyonlarda birçok kadının tutuklandığını, Paris ve Silêmanî katliamlarında kadınların hedef alındığını dile getiren Yasemin, ne olursa olsun saldırılar karşısında geri adım atmayacaklarını, mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. 

 

‘Kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz’

 

Son olarak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun İstanbul Sözleşmesi kararına değinen Yasemin, “Yargı siyasetin aracı haline geldiği için farklı bir karar beklemiyorduk. Çünkü tüm kararlar tek adamın isteği doğrultusunda alınıyor.  Kürt kadınların mücadelesi zorlu süreçlerden geçti.  Ancak buna rağmen alanlarda, sokaklarda seslerini yükseltmeye devam ettiler. Bir kez dana 21’inci yüzyılı kadın yüz yılı yapacağımızı söylüyorum. Sonuna kadar da kazanımlarımızdan İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz. Kadınlar kazanacak” sözlerini kullandı.