Zelal Tunç 

 

WAN - Gözaltında çıplak arama işkencesine uğrayan ve başörtüsü zorla çıkarılmaya çalışılan PİA Genel Başkan Yardımcısı Menice Gülmez, hakkında verilen hapis cezasının az bulunmasına tepki gösterdi. Menice, “Söz konusu Kürt ve Kürt kentleri olunca maalesef tutum değişmiyor” dedi. 

 

Kurdistan ve Türkiye’de 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kazandığı Amed, Mêrdîn ve Wan büyükşehir belediyelerinin eşbaşkanları, aynı yıl 19 Ağustos’ta İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla görevden alınırken, yerlerine kayyım atanmıştı. Kayyımlara karşı birçok kentte protestolar gerçekleşti. Wan’da protesto için yurttaşların bir araya geldiği Cumhuriyet Caddesi’nde yapılmak istenen açıklama esnasında kitleye TOMA ile tazyikli su ve biber gazı atılırken, aralarında belediye meclis üyelerinin de olduğu çok sayıda kişi işkence ile gözaltına alındı. Günlerce devam eden gözaltı sırasında kadınların başörtüleri çıkarılarak, çıplak arama işkencesi uygulandı, bu durum, kamuoyunda tepkilere neden oldu.

 

Mahkemenin kararına itiraz 

 

Tepkiler üzerine ise gözaltına alınanların birçoğu serbest bırakıldıktan sonra aralarında belediye meclis üyelerinin de olduğu 27 kişi hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı. İddianameyi kabul eden Van 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 23 Eylül 2022 tarihinde görülen davanın karar duruşmasında 27 kişiden 19’u hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet” iddiasıyla 5’er ay hapis cezası ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılması (HAGB) kararı verilirken, 8 kişi hakkında ise beraat kararı verildi. Ancak karardan 3 gün sonra 26 Eylül’de Van Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin verdiği cezayı az bularak, bu kez de “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddiasıyla 19 kişiye ceza verilmesi talebiyle karara itiraz etti.

 

İstinafa taşınan dosyadan yargılananlardan biri olan İnsan ve Özgürlükler Partisi (PİA) Genel Başkan Yardımcısı Menice Gülmez, kayyım atamaları sonrasında gelişen protestoları ve savcılığın tutumunu değerlendirdi. 

 

Karar olmamasına rağmen belediyeye alınmadılar 

 

Kayyım atamalarının hukuksuz olduğunu söyleyen Menice, protestolar öncesinde sabah belediye binasına gitmek istediklerini, ancak girişlerin polisler tarafından engellendiğini hatırlattı. Kayyım atanan HDP’li Bêgiri (Muradiye) ilçe belediyesinde partilerinden doğru, HDP’li meclis üyesi olan Menice, bakanlığın, meclis üyelerine dönük herhangi bir kararı olmamasına rağmen belediyelere girişlerinin engellendiğini ifade etti. 

 

Gözaltında çıplak arama

 

Belediye önünde polisin kendilerine yönelik saldırısı sonrasında ertesi gün HDP’li milletvekilleri ile beraber Cumhuriyet Caddesi’nde kayyım atamalarını protesto etmek amacıyla açıklama yapmak istediklerini kaydeden Menice, caddenin saatler öncesinden polislerce tutulduğunu, caddeye girişlerin engellendiğini dile getirdi. Menice, ”En demokratik hakkımız olan basın açıklaması yapmak istedik. Ancak polis tazyikli su, biber gazı ve onlarca çevik kuvvet ekibiyle bizleri gözaltına aldı. Günlerce süren gözaltı sırasında benim de aralarında olduğum birçok başörtülü kadın çıplak aramaya maruz bırakılarak, başörtüsü zorla çıkarıldı. Tepki göstermemiz üzerine beşinci günden sonra bizlere başörtülerimiz verildi. Gözaltı sonrasında serbest bırakıldık” dedi. 

 

‘Neden AKP’li ya da HÜDA PAR’lı olmadığım soruldu’

 

Daha sonra haklarında dava açıldığını dile getiren Menice, şöyle devam etti: “Bana gözaltı sırasında neden AKP, HÜDA PAR veya başka siyasal İslamcı partilerde siyaset yapmadığım soruldu. Ben de buna karşı HDP’ye atanan kayyımların hukuksuz olduğunu, hangi parti olursa olsun bu karara karşı olduğumu belirttim. O gün orada kayyım ataması hukuksuzdu ve bizlere yapılan şiddet de hukuksuzdu. Ancak bizlere ceza verilerek, karar Cumhuriyet Savcılığı tarafından az bulunarak, ayrıca ‘örgüte üye olmak’ maddesinden yargılanmamız istendi.” 

 

‘Yargılanmamız istendi’

 

Haklarında açılan davaya dikkat çeken Menice, “HDP ile herhangi bir üyeliğim olmamasına rağmen sadece atanan kayyım kararını protesto ettiğim için gözaltına alındım. Bana gözaltı sırasında da neden AKP, HÜDA PAR veya başka siyasal İslamcı partilerde siyaset yapmadığım soruldu. Ben de buna karşı HDP’ye atanan kayyımların hukuksuz olduğunu ve hangi parti olursa olsun bu karara karşı olduğumu belirttim. O gün orada kayyım ataması hukuksuz ve bizlere yapılan şiddet hukuksuzdu. Ancak bizlere ceza verilerek, karar cumhuriyet savcılığı tarafından az bulunarak ayrıca ‘örgüte üye olmak’ maddesinden yargılanmamız istendi” ifadelerini kullandı.

 

‘Söz konusu Kürtler olunca tutum değişmiyor’ 

 

Haklarında verilen kararın hukuksuz olduğunu vurgulayarak geçtiğimiz günlerde CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis cezasına ilişkin muhalefeti ve 6’lı masa siyasetini eleştiren Menice, şunları dile getirdi: “Söz konusu Kürt ve Kürt kentleri olunca maalesef tutum değişmiyor. Aynı hukuksuzluğun büyük bir boyutu iki dönemdir Kürt kentleri iradesine karşı yapılıyor. Ancak muhalefette, 6’lı masa siyasetçileri de konuya dair herhangi bir tepki göstermiş değil. Maalesef istenen tepkiyi ortaya koymuş olsalardı belki de bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne atanma ihtimallerini konuşmazdık.”

 

Öte yandan Menice, hakkında açılan kayyım protestosu davası nedeniyle HDP’ye yönelik kapatma iddianamesinde siyaset yasağı istenen isimler arasında yer alıyor.