İSTANBUL - 19 Aralık Katliamı’nda yaşamını yitirenleri Ümraniye Cezaevi önünde anan hak savunucuları, katliamların bugün de sürdüğüne dikkat çekti.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD)  İstanbul Şubesi, 19 Aralık 2000'de yaşanan cezaevi katliamlarına ilişkin Ümraniye E Tipi Kapalı Cezaevi'nin önünde basın açıklaması gerçekleşti. “19 Aralık katliamını unutmadık, unutmayacağız” pankartının açıldığı açıklamada “Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır” dövizleri taşınırken, açıklamaya İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), Dayanışma Ağı Derneği üyelerinin yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü temsilciler ile insan hakları savunucuları katıldı. 

 

Etkin soruşturma yürütülmedi

 

Açıklama metnini okuyan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 19 Aralık Katliamı’nın 22 yıldır üstünün örtülmeye çalışıldığını belirtti. Katliamda diri diri yakılarak yaşamını yitiren tutsakların isimlerini sıralayan Gülseren, devletin bu katliamdaki sorumluluğuna dikkat çekti. Katliam sonrası yaşanan protestoları ve açlık grevi eylemlerini de hatırlatan Gülseren, “Katliamdan sağ kurtulan mahpuslar, hücre tipi hapishanelere götürüldüklerinde de ağır işkence ve tecride maruz bırakıldılar. Dakika dakika dünyaya izlettirilen katliamın izleri silinecek gibi değildi ama hızla deliller karartılmaya çalışıldı. Katliamın failleri ve sorumlular hakkında etkin soruşturma yürütülmedi, hatta korundular, terfi ettirildiler” dedi. 

 

‘Dosya zaman aşımına uğratılmaya çalışılıyor’

 

Katliamdan sağ kurtulan tutsakların hücre tipi cezaevlerine götürülerek ağır işkence ve tecride maruz kaldığını sözlerine ekleyen Gülseren, açılan kimi davaların zaman aşımına uğradığını belirterek, “Bayrampaşa hapishanesinde operasyona katılan 196 güvenlik görevlisi hakkındaki dava ise halen devam etmekle beraber, dava gereksiz uzatılarak diğerleri gibi bu dosya da zaman aşımına  uğratılmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı.

 

Katliamlar sürüyor

 

Tüm bilgi ve raporlara rağmen davaların zamanaşımı ve beraat kararları ile bir bir kapatılmasına tepki gösteren Gülseren, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) katliama ilişkin daha önce Türkiye’yi tazminata mahkum ettiğini aktardı. Cezaevlerindeki hak ihlallerinin devam ettiğini ve 2022’nin ilk 11 ayında 61 tutsağın cezaevlerinde yaşamını yitirdiğini aktaran Gülseren, cezaevlerindeki tecride ve işkenceye dikkat çekerek, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı:

 

 “* Hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri derhal durdurulmalı, yaşanan ihlaller etkin bir şekilde soruşturulmalı, sorumlular yargı önüne çıkarılmalı ve cezalandırılmalıdır.

 

 * Mahpusların yaşam haklarını koruyacak, eğitim ve sağlığa erişimi dahil tüm temel haklarını güvenceye kavuşturacak mevzuat değişiklikleri yapılmalı, uygulamanın etkin denetimi sağlanmalıdır.                            

 

 * Tüm mahpusların insan onuruna saygı gösterilmelidir.

 

* Hiçbir mahpus tecrit ve izolasyon koşullarında tutulmamalıdır.

 

 * Adalet Bakanlığı, 45/1 No’lu Genelge’yi şartsız uygulamalıdır.

 

 * Cezaevleri sivil izlemeye açık olmalıdır.

 

 * Çocuk cezaevleri kapatılmalı, kadın cezaevleri mahpus ve kadın hakları gözetilerek yeniden düzenlenmelidir.”