Kürtçe’ye saldırılara tepki: Anadil mücadelesi sürecek
- 09:02 19 Aralık 2022
- Güncel
AMED - Kürtçe’ye yönelik saldırıları değerlendiren MED-DER Yöneticisi Dilan Güvenç, baskı ve yasakların cumhuriyetin kuruluşundan bu yana sistematik olarak süregeldiğini buna karşı da mücadelelerini daha da yükselteceklerini söyledi.
AKP-MHP iktidarının Kürtçe’ye yönelik politikalarından dolayı her alanda saldırı ve yasaklar devam ediyor. Kürtçe’ye yönelik tahammülsüzlük son zamanlarda Meclis ve televizyon kanallarında bir kez daha gündeme geldi.
Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) Yöneticisi Dilan Güvenç, Kürtçe’ye yönelik baskı, engelleme ve yasaklara ilişkin konuştu.
Kürtçe’ye yönelik baskılar yeni değil
Kürtçe’ye yönelik saldırı ve baskıların son süreçte başlamadığını belirten Dilan, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana sistematik olarak süregeldiğini söyledi. Kürtçe’ye yönelik gerçekleşen saldırıları asimilasyon politikası olarak değerlendirdiklerini söyleyen Dilan, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu tek ulus ve tek dil üzerine. Kürtler yurttaş olarak görülmedi. Kürt dili ve kültürü yok sayıldı. Sistematik olarak da devam etti. Bu yüzden de hükümetler, tarih, süreç değişse de Kürt dili ve kültürüne yönelik saldırı devam ediyor, değişmiyor. Bunların tümünü asimilasyon politikası olarak ele alıyoruz. Bu yüzden de bunu büyük bir suç olarak görüyoruz. Çünkü anadil evrensel temel bir haktır. Kürtçe’nin engellenmesi için devlet tarafından birçok şey yapılıyor. Bu temelde ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti yüzüncü yılına giriyor. Yüzüncü yılına girişini de Kürtlerin dilini ve kültürünü yok saymak üzerine ele alıyor” diye konuştu.
‘Devletin Kürtlerle problemi var’
İktidarın Kürtçe’yi yaşamın tüm alanlarında yasaklamak istediğini belirten Dilan, politikalarını da bu temelde yürüttüğünü dile getirdi. “Devletin Kürtlerle problemi var” diyen Dilan şunları dile getirdi: “Bir Kürt sorunu var, öncelikle de bir dil ve kültür sorunu var. Buradan baktığımızda devlet kendine göre makul Kürt tanımlaması yapıyor ve öyle bir tarih oluşturmuş. Bu eksende de Kürtçe kanal, seçmeli derslerle, Kürtlerin anadil resmi eğitim dili olsun talebini bir tarafa bırakıp küçük şeylerle kandırmak istiyor. Bu sistem sistematik bir şekilde dile saldırılarını sürdürüyor. Üniversitelerde okuyan Kürt gençleri ırkçı saldırılarla karşı karşıya kalıyor. İç Anadolu’da yaşayan Kürtler, dillerini konuştukları için katlediliyor. Anadilleri ile müzik dinlediklerinde katlediliyorlar. Biz onları samimi bulmuyoruz. Samimi olmadıklarını da yasak, sansür ve sesleri kısmaları ile anlıyoruz. Kürt parlamenterler Meclis’te anadilleri ile konuşmak istiyorlar. Ancak iktidarın Kürtçe’ye tahammülü yok. Dilin kabul edilmemesi Kürtlerin kabul edilmediği anlamını geliyor. Bu yüzden de bu yaklaşımı ırkçılık olarak tanımlıyoruz. Bu kuruluştan buyana süregelen bir durum.”
‘Milyonlarca Kürt anadilde eğitim göremiyor’
İktidarın kendi devam ettirmek istediğini belirten Dilan, “Kürtlere ihtiyaç duyuyorlar. Çünkü ancak Kürtler oy verirse iktidarda kalabilir. Geçmiş süreçteki yaklaşımlarından bunu biliyoruz. Kürtçe’yi yasakladılar ancak konuşmalarında sanki böyle değilmiş gibi yansıtıyorlar. Kürtçe yasa ve anayasada yer almıyor. Kabul etmeme her alanda kendini gösteriyor. Milyonlarca Kürt Türkiye’de yaşıyor ancak kendi dillerinde eğitim göremiyor, yaşamını sürdüremiyor” ifadelerini kullandı.
‘Mücadelemizi sürdüreceğiz’
İktidarın Kürtleri, tüm değerlerinden uzaklaştırmak istediğini söyleyen Dilan, son olarak şunları aktardı: “Kürtler dil ve kültürlerini bırakırsa temel haklarından uzak kalırlar. Kürtleri ulus olarak da yok etmek istedikleri için asimilasyon politikaları yürütüyorlar. Buna karşı biz de anadil için mücadelemizi büyüteceğiz. Kürtçe’nin resmi eğitim dili olması için elimizden ne gelirse yapacağız ve mücadelemizi sürdüreceğiz. Kürtler yaşamın her alanında kendi anadilini konuşmalı, yazmalı ve okumalı. Kürtçe’nin resmi eğitim dili olması talebimizi daha yüksek sesle dile getirmeliyiz. Halkımızdan isteğimiz anadilini konuşmada ısrar etmeleridir.”