İtibarlı suçluları koruma yasası!

  • 09:05 18 Aralık 2022
  • Güncel
 
Melek Avcı
 
ANKARA - Sansür Yasasını yürürlüğe koyan AKP-MHP iktidarı kendisine dönük en ufak bir eleştirel yayını engellerken, yayınladığı bültende 6 yaşındaki çocuğa dönük tecavüzü ve kimyasal silah kullanımını dezenformasyon olarak adlandırdı.
 
AKP-MHP iktidarının  “Dezenformasyonla Mücadele Yasası” adı altında Meclis’e sunduğu ama kamuoyunda  Sansür Yasası olarak bilinen düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı yasa, 18 Ekim’de Resmî Gazete'de yayımlandı. Böylece kamuoyunun bütün tepkilerine rağmen 40 maddelik kanun teklifi yürürlüğe girmiş oldu. Tüm medya alanını denetim altına alan bu yasa ile gerçekleri halka ulaştırmak isteyen özgür basın ve tüm muhalif basın daha çok hedef haline geldi.  Meslek örgütlerinin tüm çağrılarına rağmen Sansür Yasası’nın yürürlüğe girmesi “etkilerini” hemen gösterdi diyebiliriz.  Yasada en çok eleştirilen ve 29’üncü madde olarak Türk Ceza Kanunu’na eklenen “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” maddesi kapsamında gazetecilerin yanı sıra dijital medya kullanıcılarına da halkı bilgilendirici herhangi bir paylaşımda 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Öte yandan yasanın ilk olarak özgür basın emekçileri üzerinde uygulandığını söyleyebiliriz.
 
Daha sonrasında ise eleştirel dijital medya paylaşımları yapan hesaplara ve iktidarın şatafatlı düğünlerini, israflarını, taciz ve tecavüz olaylarını tüm gerçekliğiyle ortaya koyan haberlere ilişkin erişimin engellenmesi kararları sonucunda haberlerin sitelerden kaldırılması uyarıları yapıldı. Özellikle iktidara yakın olmayan sitelerin haberlerine ve dijital medya platformlarına dönük engellemelerin olduğunu da görebiliriz.
 
‘Dezenformasyon’ Bülteni
 
Bununla birlikte iktidar, yasa yürürlüğe girdiği gün “Dezenformasyon Bülteni” adında içinde “yalan ve yanlış” bilgiler olan haberlerin yayınlandığı bülteni yayına koydu. İletişim Başkanlığı’nın her pazartesi yayınladığı bu bülten iktidar tarafından “yalan” bilgi olarak nitelendirilen haberleri alarak bir nevi kendini “aklama” metinleri hazırlıyor. 5 - 11 Aralık tarihleri arasında yayınladığı bültende ele aldığı ilk habere baktığımızda, “Aile Bakanlığı 2 yıldır Neredeydi? 6 Yaşında İstismar Edilen Kadına Sahip Çıkmadı İddiası” olan haberi ilk satırda yalanlayan bir açıklama görüyoruz. Açıklamada ortaya konulan iddialara yanıt dahi verilmezken 6 yaşındaki çocuğun sadece koruma altına alındığını açıklamış ve “sahip çıktığını” topluma anlatma çabasına girmiştir. Fakat neden soruşturma açmadıkları ve Derya Yanık’ın Meclis itirafları yayına konu dahi edilmeyerek tüm basın yayın organları iftira atmakla suçlanmıştır.  17 ve 23 Ekim tarihleri arasında yayınlanan bülten de ise bilimsel değerlendirmelere ve paylaşılan delillere rağmen Türkiye'nin kimyasal silah kullandığına ilişkin haberler “dezenformasyon” yaymak ile suçlanmıştı.
 
18 Ekim sonrası erişim engelleri hız kazandı
 
Sansür Yasası yürürlüğe girmeden önce dahi, savcıların, cinayet ve taciz faillerinin, kurumların, milletvekillerinin ya da onlarla bağı olanlar hakkında çıkan haberler “itibarın zedelenmesi” gerekçesi ile erişime engelleniyor ve gizlilik kararları alınıyordu.  Yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren haberlerin yayından kaldırılması, erişimlerinin engellenmesi ve muhabirlerin tutuklanması gibi birçok durum meydana geldi.  29 Ekim’de ilk pratiğini gördüğümüz sansür yasası, kimyasal silahları gündemleştiren ve vekillerin, doktorların üzerinde durup konuşmasını sağlayan Mezopotamya Ajansı ve JINNEWS’teki özgür basın çalışanlarının tutuklanmasıyla gerçekleşti.  Her ne kadar 29’üncü maddeden tutuklanmasalar da önlerine konulan suçlamaların tamamı gazetecilik faaliyetlerini gerçekleştirmelerine ilişkindi.
 
‘Kişilik haklarının ihlali’ kılıfı adı altında sansür
 
Sansür yasasının getirdiği diğer durumlara bakıldığında hiçbir haberin yalan bilgi olduğu kanıtlanmamakla birlikte adeta kişi ve iktidar kurumların keyfi isteklerine bağlı olarak haberlerin kaldırıldığını görüyoruz. Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki (MEB) gelişmeleri haberleştiren Meb Personel haber sitesinde yer alan 31 habere MEB tarafından Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 1 Kasım tarihli kararıyla, “Kişilik haklarının ihlali” gerekçesiyle erişim engeli getirildiğini görüyoruz. Kimin kişilik haklarının “ihlal” edildiğine baktığımızda ise kurumda çalışan üst düzey yöneticilerin, eşlerini kimin danışmanı olarak atadığını, hangi akrabasını nereye yerleştirdiğini ve MEB içindeki bir dizi usulsüzlük karşımıza çıkıyor. Haberlerin yalan olduğu belgeler ile kanıtlandı mı diye baktığımızda ise cevap “hayır” oluyor. Haberlere erişim engeli ile bu işi çözemeyeceğini fark eden MEB, bir hafta sonra da mebpersonel.com alan adı için erişim engeli kararı aldırttı.
 
Devlet ne diyorsa onu yaz
 
Devletin sunduğu veriler dışındaki verilerin kullanılmamasına da bu süreçte şahit olduk. İktidarın  araştırmacı gazetecilik ve veri gazeteciliğinin önünü nasıl kapattığını görüyoruz. Zira 28 Kasım’da dokuz8HABER tarafından yayınlanan ve YASAD Başkanı Kamalı’nın “30 bin yazılımcı yurt dışına gitti, bu sayı önümüzdeki dönemde 100 bine kadar çıkabilir” dediği haberin kaldırılması için Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi,  yalnızca Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinin yer aldığı bir tekzip metninde, yayınlanan haberde bu verilerin kullanılmasını “önerdi.” Haber sitesi, özel sektör hakkında, ilgili sektör derneğinin verdiği bilgiler için bir kamu kurumunun tekzip talep etmesini “hukuk ve medya sistemi bakımından bir ilk” olduğunu söylemişti. Bunun yanı sıra verilerin “yalan” olduğu ve kamuyu yanlış bilgilendirdiği de iddia edildi.
 
Sansür yasası maddesinden ilk gazeteci tutuklandı
 
Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül, 14 Aralık’ta sansür yasasından tutuklanan ilk isim oldu. Bitlis'in Tatvan ilçesinde 14 yaşındaki bir çocuğa yönelik tecavüzü haberleştirdiği için gözaltına alınan Sinan,  Sansür Yasası kapsamında Türk Ceza Kanunu’na (TCK) eklenen “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla, sevk edildiği mahkemece tutuklandı.
 
İntihal, yolsuzluk, taciz ve arkadaş kayırmanın üstünü örtme çabası
 
Türkiye’de artan sansür ve erişim engelleriyle birlikte internet özgürlüklerinin kısıtlanmasına karşı mücadele etmek amacıyla kurulan FreeWeb Turkey’ de yer alan verilere göre sadece 28 Kasım’dan 16 Aralığa kadar olan süreçte, aralarında sitelerin de olduğu 19 konu iktidarın talepleri üzerine sansürlendi. Bu tarihler arasında engellenen içeriklere bakalım.
 
* Ajansımız JINNEWS’in web sitesinden sonra dijital medya hesaplarından YouTube kanalına da erişim engeli getirildi. Şikayet sonrası kanalımıza Türkiye üzerinden erişilemiyor.
 
* İçerik Dağıtım Ağı (CDN) hizmeti veren Bunny CDN , yasa dışı bahis ve terörün finansmanında kullanıldığı gerekçesiyle Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) 24 Kasım 2022 tarihli kararıyla erişime engellendi.
 
* Cumhurbaşkanı’nın eski avukatı hakkındaki 57’si haber, 2 YouTube videosu, 2 Ekşi Sözlük yorumu, 2 tweet ve 1 de Facebook gönderisi olmak üzere 64 içerik, İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 24 Kasım tarihli kararıyla erişime engellendi.
 
* İstanbul Ataşehir’deki özel bir hastane, çalışanlarının yaşlı hastalardan biriyle alay ettiği videoyla ilgili içerikler için erişim engeli talebinde bulundu. İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliği ise paylaşımların ifade özgürlüğü kapsamında olduğu gerekçesiyle bu talebi reddetti.
 
* Taksim’deki patlamanın ardından sosyal medya platformlarına bant daraltma işlemi uygulayan BTK’nin, bunu hangi yasal dayanakla yaptığını tek cümle ile açıklayarak, “Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 60’ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında gerekli tedbirler alınmış olup bu tedbirler hakim tarafından onaylanmıştır” dedi.
 
* Manavgat Cumhuriyet Savcısı’nın, kadın meslektaşını sosyal medya üzerinden taciz etmesi ve olumsuz yanıt alınca görev yeri olan Konya’ya giderek tehdit etmesiyle ilgili haberlere Manavgat 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin 29 Kasım tarihli kararıyla erişim engeli getirildi.
 
* Türkiye’de çok sayıda sahafa internet üzerinden satış yapma imkanı veren çevrimiçi kitap satış platformu Nadir Kitap’ın internet sitesi nadirkitap.com ile bir diğer çevrimiçi kitap satış platformu Kitantik’in internet sitesi kitantik.com, Ankara 10. Sulh Ceza Hakimliği’nin 30 Kasım tarihli kararıyla erişime engellendi.
 
* BirGün’ün 27 Kasım tarihli “Demir ağ hatları ceplere döşenmiş” başlıklı haberine İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2 Aralık tarihli kararıyla erişim engeli getirildi. Haberde “Gizlenen metro ve tramvay hatlarıyla ilgili 9 ihale yine bilindik şirketlere gitmiş” deniyordu.
 
* Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan’ın; bir uyuşturucu kaçakçısı, Yargıtay üyesi ve eski istihbaratçı hakkındaki iddiaları kaleme aldığı “Mide bulandıran öykü” başlıklı yazısı hakkında Bakırköy 6. Sulh Ceza Hakimliği’nin 30 Kasım 2022 tarihli kararıyla erişime engellendi.
 
* 27 Kasım’da Yeni Yaşam gazetesinde yayımlanan “AKP’ye yakın şirketlere ihale yağdı” başlıklı habere, İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2 Aralık tarihli kararıyla erişim engeli getirildi.
 
* Boğaziçi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Gürkan Selçuk Kumbaroğlu’nun, Veri Bilimi ve Uzay Bilimleri Enstitüsünün belgelerinde Vikipedi’den intihal (Ödünç alınan ifadeleri tırnak içinde yazmamak ve kaynak göstermemek) yaptığının ortaya çıkmasıyla ilgili haber, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin 11 Kasım tarihli kararıyla erişime engellendi.
 
* Esra Ersoy’un, kendisi hakkında “cinsel taciz” iddiasıyla suç duyurusunda bulunan iş insanı hakkında “iftira”dan suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili 29’u haber olmak üzere 31 içerik, ilgili iş insanının talebi üzerine Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği’nin 23 Kasım tarihli kararıyla erişime engellendi.
 
* Doğrulama platformları Teyit, Malumatfuruş ve Doğruluğu Ne’nin gibi teyit platformlarındaki haberlere de engeller geldi.
 
* Halk Bankası yönetim kurulu üyesi ve Cumhurbaşkanlığı danışmanı Maksut Serim’in oğlu Yasin Ekrem Serim’in Dışişleri Bakan Yardımcısı, gelini Sevim Çağla Serim’in de Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde Dış İlişkiler Daire Başkanlığı görevine getirilmesiyle ilgili haberler, İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 7 Aralık tarihli kararıyla erişime engellendi.
 
* Ürünlerin üzerindeki ambalajlardan yola çıkarak gıda ürünlerinin içerdiği maddeler hakkında bilgilendirici paylaşımlar yapan Gıda Dedektifi’nin, LınkedIn hesabında bir Ülker ürünü hakkında yaptığı paylaşım, Ülker’in talebi üzerine İstanbul Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla erişime engellendi.
 
* Bilal Erdoğan’ın Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden arkadaşlarına çeşitli ihaleler verilmesiyle ilgili 37’si haber olmak üzere 42 içeriğe, Bilal Erdoğan’ın talebi üzerine İstanbul 6. Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’nin 8 Aralık kararıyla erişim engeli getirildi.
 
*Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül'ün, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya verdiği SADAT’la ilgili soru önergelerinin yer aldığı haber ve tweetler, İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin 12 Aralık tarihli kararıyla erişime engellendi.
 
*Gazeteci Barış Pehlivan'ın, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na ceza isteyen savcı Furkan Okudan'ın AKP'li bürokratlar ve TÜGVA'lılarla ilişkilerini gösteren fotoğrafların yer aldığı tweeti, Furkan'ın talebiyle "şeref ve saygınlığını zedeleyici" olduğu gerekçesiyle erişime engellendi.
 
*Mezopotamya Ajansı Muhabiri Yakup Demir’in, Diyarbakır'da haber takibi esnasında Gaziantep Barosu’na kayıtlı avukat Fevziye Karaer’in saldırısına uğramasıyla ilgili haberler, Fevziye’nin talebi üzerine Gaziantep 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 14 Aralık kararıyla erişime engellendi.