Kilyos Mezarlığı’na defnedilen cenazeler için çağrı

  • 18:44 17 Aralık 2022
  • Güncel
İSTANBUL - Xerzan Mezarlığı'nda bulunan HPG’lilere ait cenazelerin çıkarılmasının yıldönümüne ilişkin yapılan açıklamada, cenazelerin usule uygun defnedilmediğine işaret edilerek, suç duyurularının sonuçsuz kaldığı kaydedildi.  
 
Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER), Bedlîs'in Oleka Jor köyünde 19 Aralık 2017 tarihinde iş makineleri ile tahrip edilen Xerzan Mezarlığı'nda bulunan HPG’lilere ait cenazelerin çıkarılmasının yıldönümüne ilişkin dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, cenazeleri mezarlıktan alınıp Kilyos Kimsesizler Mezarlığı’nda kaldırıma gömülen aileler, hasta ve infazları yakılan tutsakların yakınlarının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Züleyha Gülüm ve Kürt Araştırmalar Derneği temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.
 
Ailelerden çağrı
 
Toplantıda ilk olarak ailelerden Şeyhmus Tekin söz alarak, oğlunun PKK’ye 1991’de katıldığını ve yaşayıp yaşamadığını bilmediğini, ancak Bedlîs’e gidip kan örneği verdiğini ve ardından ise Xerzan Mezarlığı’nın yıkıldığını belirtti. Şeyhmus, çocuklarının kemiklerini bulmak için mücadele ettiklerini söyledi. 
 
2003’te yaşamını yitirdiği öğrenilen Nejat Yalvaç’ın (Mazlum Ciwan) annesi Arife Yalvaç ise, Ciwan’ın kemiklerini bulmak için Xerzan’da kan verdiğini ancak sonuç alamadıklarını belirtti. Arife, var oldukları sürece kemiklerini aramayı sürdüreceğini belirtti. 
 
‘Savaş politikalarından vazgeçilmeli’
 
Ardından söz alan HDP Milletvekili Züleyha Gülüm, AYM ve AİHM’e yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını dile getirerek, Kürt halkına yönelik uygulamaların düşman hukukunu dahi geçtiğine işaret etti. Züleyha, düşman hukukunda bile gömme hakkının olduğunun altını çizerek, “Bütün bunlar Kürt sorununda savaş politikalarından kaynağını alıyor. Barış ve müzakerelerin olduğu dönemde normalleşme yaşandığı ve en azından bu konularda da adımlar atıldığını gözlemlemiştik. Ama bugün savaş politikalarına dönen iktidarın bütün alanlarda benzer savaş politikaları yürütüyor. Sorunun çözümü Kürt sorunun demokratik çözümünden geçiyor. Halkların bir arada ve eşit koşullarda yaşadığı toplum ve ülke anlayışından geçiyor. Bir an önce bu savaş politikalarından vazgeçilmesi gerekiyor” sözlerine yer verdi. Züleyha, ailelere cenazelerinin verilmesi çağrısını yineleyerek, ayrıca DNA vermek isteyen ailelerden anne ve baba DNA’sı istendiğini ve bazı anne ve babaların yaşamını yitirdiğini, bu nedenle mezarların açıldığını kaydetti. 
 
‘Siyasi saikler’
 
Gerzan’dan çıkarılıp Kilyos’a gömülen cenazelerin usullüne göre çıkarılmadığını, mezarların kepçe ile açıldığını ve cenazelerin rastgele torbalara gömüldüğünü belirten ANYAKAYDER Eşbaşkanı Evin Genç, “Olayın rapor ile kamuoyunda duyulmasının akabinde Bitlis Valiliği bir açıklama yaparak tüm sürecin Hukuki prosedürlere uygun yapıldığını, cenazelerle ilgili yapılan tüm işlemlerin Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı ile yapıldığını, cenazelerin kimlik tespiti için mezarlıktan çıkarıldığını, tüm cenazelerin İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda bulunduğunu belirten bir açıklama yapmıştı. Bu açıklama her ne kadar olayın hukuki süreçle örtbas edilmeye çalışıldığını gösterse de aslında yapılan işlemlerin hukuki olmadığını, siyasi saiklerle yürütüldüğünü, ailelere yaşamını kaybedenlerin ardından yeniden bir acının yaşatılmaya çalıştığını amaçladığı görülmektedir. Daha sonra çeşitli birkaç kurumla beraber bu süreç yürütülmüştür” diye kaydetti.
 
‘Usullere uygun defnedilmemiştir’
 
Süreç ilerlerken milletvekilleri ve avukatlarla birlikte adli tıp ziyaret edildiğini anımsatan Evin, devamında şunları söyledi: “Konu ile ilgili adli tıp başkanı kendilerine torbaların içerinde 280’e yakın cenaze getirildiğini, talebin Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapıldığını ve mezarlıktan çıkarılan cenazeler için kimlikleme işlemlerinin yapılması talep edilmiştir şeklinde beyanda bulunulmuştur. Bu süreçte aileler cenazelerinin teslimi için Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuş, 50 küsur kişinin başvurusu neticesinde 22 aileye cenazeleri teslim edilmiştir. Savcılık dosyası devam ederken kimliklime işlemi biten tüm cenazeler Kilyos kimsesizler mezarlığına defnedilmiştir. Cenazesini teslim almaya giden ailelerden birinin fark etmesi üzerine cenazelerin aslında mezarlıklara değil, kaldırım kenarında sulak alanlara kutular içerisinde bırakıldığı fark edilmiştir. Kaldırım kenarına kutular içeresinde bırakılan cenazelerin hiçbirinin mevzuatta belirlenen usullere göre defnedilmediği fark edilmiştir. Buna dair yaptığımız tüm suç duyuruları ise sonuçsuz kaldı.”