‘İktidar kaybettiği yerde kazanmaya çalışıyor’
- 09:07 22 Kasım 2022
- Güncel
Melike Aydın
İZMİR - Kadın direnişi ile DAİŞ’in çıkarıldığı Kobanê'ye yönelik Türkiye’nin saldırısına tepki gösteren kadınlar, “Kobanê Kobanêlilerindir” dedi.
Türkiye, 20 Kasım gecesi savaş uçakları ile hem Kuzey ve Doğu Suriye’de Kobanê, Şehba ve Zirgan’ı hem de Güney Kurdistan’da Kandil’i bombaladı. Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarda 1’i gazeteci olmak üzere 14 kişi katledilirken, çok sayıda kişi de yaralandı. Saldırılarını sürdüren Türk devletine karşı ilk eylemler Avrupa’da gelişirken, Kürdistan ve Türkiye’nin birçok merkezinde de saldırılara tepki gösterildi. Türkiye’nin saldırılarını değerlendiren kadınlar, DAİŞ’in yenildiği Kobanê’nin burada yaşayan insanlara ait olduğunu vurguladı.
‘Hedef Kürt halkının kazanımları’
Saldırıların sadece seçime dönük hazırlığı kapsamadığını ifade eden HDP İzmir İl Eşbaşkanı Berna Çelik, Kobanê’de DAİŞ çetelerine karşı büyük bir direniş sergilendiğini hatırlattı. Saldırıların Kürt halkının kazanımlarına dönük olduğunu dile getiren Berna, “Kazanımların dünya nezdinde görünen bir yüzü var artık. İstanbul’da gerçekleşen saldırıda kendi yazdıkları senaryo birinci bölümünde sonlandı, çünkü herkes orada yaşanan patlamayı kimlerin gerçekleştirdiğinin bilincindeydi. Demokratik kitle örgütleri fazlasıyla bilinçli. Sosyal medyada paylaşımlarında AKP’nin sıkışmışlığı açığa çıkıyordu. Halkı bilgilendiren bir açıklama da gerçekleştirilemedi. Elbette bu süreç evirilecektir. Enternasyonal bir süreç yürüdü, sahiplenme de öyle olacaktır” şeklinde konuştu.
Saldırıların kadın devrimine ve iradesine yönelik olduğunu belirten Berna, “DAİŞ’in esir alma, pazarlarda satma şeklinde yönelimi vardı. Orada yükselen kadın mücadelesi ve iradesi kazanımlar elde etti. Kobanê’yi kadın mücadelesinde kaybetti ve kaybettiği yerde kazanmaya çalışıyor” dedi.
‘Ne kadar saldırsalar da kazanamayacaklar’
Kobanê’ye savaş açılmasını kınayan Barış Annesi Hanım Sever, “Ne kadar saldırsalar da kazanamayacaklar. Bunca yıl Kürtleri katlettiler, başarabildiler mi? Kobanê onca bombardımana rağmen düşmedi. Biz hakkımızı istiyoruz, Kobanê kimsenin değil oralılarındır. Bu faşistler kanla besleniyorlar. Elimizden geldiğince savunacağız, çünkü orası bizim ana babalarımızın toprağıdır. Evleri yıkıyorlar, hayvanları katlediyorlar, aç bırakmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Kadın devrimine yönelik saldırı’
Ortadoğu’daki savaşların kadınlara, çocuklara, Kürtlere yönelik bir kırım politikası haline geldiğini dile getiren Mor Dayanışma İzmir üyesi Deniz Uslu, “Rojava’ya yapılan saldırı güvenlik değil aslında hepimizin hayatını tehdit eden bir saldırı. Burada güvenliğimizi alamamışken bunu bir dışarıya yönelik güvenlik olarak nitelendirmesi saçma” dedi. DAİŞ’e karşı mücadele ile geliştirilen kadın devriminin hedef alınması ile kadın düşmanlığının da sürdüğünün görüldüğüne dikkat çeken Deniz, “Biz her alanda savaşa hayır demekten vazgeçmeyeceğiz. İstanbul’daki kirli saldırının arkasındakilerin ortaya çıkması için de mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.
‘Emperyalist bir savaşın parçası’
Saray rejiminin her gün uyguladığı şiddeti artırdığını dile getiren Sosyalist Kadın Hareketi'nden (SKH) Sibel Yaşar, iktidarın Kobanê’ye saldırılarının emperyalist bir savaşın sonucu ve parçası olduğunu ifade etti. Sibel, “Kobanê’ye kadın devrimi anılmasına rağmen bir savaşın kadınlar üzerindeki etkilerini gözardı etmeden bu saldırıları lağvedeceğimizi söylüyoruz. Saray rejimi kendini güçlendirmek için İstanbul’da bir patlama gerçekleştirdi. Biz kadınlar bunun emperyalist bir savaşın parçası olduğunu biliyoruz” vurgusunu yaptı.
‘Dış politikayı kadınlar yönetmeli
Yeşil Sol Parti üyesi Sevgi Akgül de, muhafazakarlaşan dünyada kadının hedef alındığına işaret etti. Savaşın en çok kadınları ve çocukları etkilediğine değinen Sevgi, “Biz kadınlar her tür savaşa karşıyız. Ülkeler savaş politikalarından vazgeçmeli, kadınlar ele almalı. Her alanda cinsiyet politikalarına ağırlık verilmeli” dedi.