HABER MERKEZİ - Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını kınayan MSD, saldırıların sorumlusunun Rusya, ABD, BM ve Arap Birliği olduğunu belirtti.

 

Demokratik Suriye Meclisi (MSD) yaptığı açıklamada, Türkiye’nin  Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik bombardıman saldırısını kınayarak, bölge halkına Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ve Özerk Yönetim etrafından toplanmaları çağrısında bulundu.

 

Açıklamada şunlara yer verildi: “Dün gece geç saatlerde işgalci TC ordusu savaş uçaklarıyla Özerk Yönetim bölgelerine saldırmıştır. Bunun sonucunda çoğu sivil onlarca kişi hayatını kaybetmiş ve yaralanmıştır. Derik bölgesindeki elektrik istasyonu ve Kobanê'deki Covid-19 Hastanesi gibi bölgenin altı yapısı hedef alındı.

 

İşgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye halkları ve bileşenlerine karşı işlediği savaş suçlarını ve insanlık dışı suçlarını kınıyoruz. Türk devletinin bu saldırıları gerçekleştirmek için ürettiği bahaneler mesnetsiz ve gerçeklerden uzaktır. Ancak Türk devletinin açıkça işlediği suçlar, liderlerinin savaş suçlusu olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmesini gerektirir. Suriye'de çatışmaların başlamasından, Cerablus, Ezaz, Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî ve diğer bölgelerin işgalinden bu yana bu suçlar, tek bir amaca ya da yeni Osmanlı İmparatorluğu denen projeye ulaşmak amacıyla işlenmektedir.

 

Tiyatro oyunuyla İstanbul’da bomba patlattı

 

Herkesin bildiği gibi şu anda Türk devleti bir çıkmazdadır. İç, ekonomik ve toplumsal durumu büyük ölçüde bozuldu. Aynı zamanda çevre ülkelerle, bölgeyle ve dünyayla ilişkileri karmaşık bir hal almış, bu nedenle başarısızlığını başta Irak Kürdistanı'na yönelik saldırılar olmak üzere askeri operasyonlarla ve her yola başvurarak gizlemeye çalışmaktadır. Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’nin tamamına işgal saldırısına yeşil ışık alamadığı için bir tiyatro oyunuyla  İstanbul’da bomba patlattı. MSD, Özerk Yönetim ve tüm Kürdistan partileri olarak bu patlamayı protesto ettik. Ankara, İstanbul'daki patlamayla mantıklı bir bahane yaratmaya çalıştı ama bunda da başarısız oldu ve başta Ekim 2019'dan itibaren ateşkesi garanti eden güçler veya Rusya ve ABD olmak üzere hiçbir tarafı ikna edemedi.

 

Türkiye’nin amacı DAİŞ’i bitirmek değil

 

Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik faşist saldırılarıyla amacının herkese anlattığı gibi DAİŞ'i bitirmek olmadığını ve kendisine yeniden örgütlenmesi için büyük bir fırsat vermek olduğunu biliniyor. Aynı zamanda içinde bulunduğu sıkıntıyı gidermeye ve içinde bulunduğu zor durumdan kendini kurtarmaya çalışır. Ayrıca bu saldırılarla diyalog ve Ortadoğu'nun tüm sorunlarını çözmek yerine silahlarının ve yıkıcı teçhizatının peşine düştüğünü teyit etmektedir.

 

Rusya, ABD, BM

 

Türk devletinin Özerk Yönetim toprakları üzerinde aralıksız sürdürdüğü hava saldırılarının yıkıcı sonuçlarından Rusya, ABD, Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler (BM) ve Arap Birliği’ni sorumlu görüyoruz. Şehitlerimizin ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.” 

 

Şam hükümetine çağrı

 

“Suriye halkına, Şam hükümetine ve Suriye'nin tüm ulusal güçlerine, Suriye'nin bu önemli parçasını kritik aşamada terk etmemeleri çağrısında bulunuyoruz” bulunuyoruz denilen açıklamada  “Kuzey ve Doğu Suriye halkı, despotik güçlere ve yeni faşist Osmanlı Devleti'ne fırsat vermemeli, QSD'nin etrafında daha da fazla kenetlenmeli, on binlerce şehit ve yaralıyla elde edilen kazanımlara sahip çıkmalıdır” ifadeleri kullanıldı.