MATUHAY-DER Kongresi'nde saldırılara tepki
- 15:30 20 Kasım 2022
- Güncel
İSTANBUL - MATUHAY-DER’in “Cezaevlerindeki Direnişin Sesi Olalım” şiarıyla gerçekleştirdiği 3'üncü Olağan Kongresi'nde, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve cezaevindeki hasta tutsakların durumuna dikkat çekilirken, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye gerçekleştirdiği saldırıların ise son bulması çağrısında bulunuldu.
Marmara Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER), “Cezaevlerindeki Direnişin Sesi Olalım” şiarıyla 3'üncü Olağan Kongresi'ni Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bağcılar İlçe Örgütü'nde gerçekleştirdi. Kongrenin yapıldığı salona, “Hûn Bi Xêr Hatin. Kongreya Me Ya Asayî Ya Sêyemîn! 3. Olağan Kongremize Hoş Geldiniz” pankartı asıldı. Hasta ve infazı yakılan tutsakların yakınları tarafından başlatılan Adalet Nöbeti tutan annelerin, “Hasta tutsaklara özgürlük” yeleği ile katıldığı kongreye Tevgera Jinên Azad (TJA), İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) ve Komeleya Enstîtuya Kurdî (Kürt Enstitüsü), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), HDP İstanbul il ve ilçe örgütleri, HDP Gençlik Meclisi, tutsak yakınları ve yüzlerce sayıda kişi katıldı.
Kongre, demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenleri anmak için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
‘Saldırı 50 milyon Kürt’e yöneliktir!’
Daha sonra söz alan HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş ise Türkiye’nin Kobanê ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük hava saldırılarında katledilenleri anarak konuşmasına başladı. İktidarın Taksim patlaması mizanseninin arka planında saldırı hazırlığı olduğuna işaret eden Meral, “Türkiye yeni bir senaryo peşinde. Ellerine, yüzlerine, gözlerine bulaştırdılar. Bir açıklamaları diğerini tutmadı. Özellikle yakalanan kadına ve sonrasında planlayıcısı olan erkeğe ilişkin İçişleri Bakanı başta olmak üzere algı yaratmak istediler. Çünkü Rojava ve Kobanê’ye saldırı gerçekleştirme amacıydı. Ama dünya, Kürt ve Türk halkları bunu gördü dün gece. İktidarlarını devam ettirmek için her şeyi kullanma girişimi içerisindeler. Kobanê’de IŞİD’e karşı elde edilen savaşı hiçbir zaman kabullenemediler. Şimdi yeniden Kobanê’ye bomba atarak IŞİD ve türevlerini tekrar canlandırmanın derdindeler. Bu saldırı sadece Kuzey ve Doğu Suriye’ye değil, dünyada yaşayan 50 milyon Kürt’e hepimize yöneliktir. Çünkü Kürt’ün iradesi, mücadelesi kendi oluşturduğu yönetim kabul edilmiyor” diye konuştu.
‘Kobanê halkının yanında olacağız’
Meral’in, “Tüm dünya halkları gayet iyi biliyor ki Kobanê uzun zamandır bütün dünya için bir umut ışığıdır” sözlerine karşı salondaki katılımcılar, “Bijî berxwedana Rojava” sloganı attı. Meral, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Kobanê özgünlüğünde Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılar AKP’nin İdlib’de yarattığı yönelim, sanki Türkiye’nin bir iliymiş gibi yaklaşımı tüm dünyanın gözü önünde oluyor. Gördük ki Rusya’nın denetiminde olan hava sahasını kullanmış. Kirli savaş ve saldırılarda uluslararası çıkarlar ve işbirlikleri de dikkatimizden kaçmıyor. Efrîn’de de Rusya göz yummuştu, şimdi de o hava sahasına göz yumarak ne anlama geldiğini çok iyi biliyoruz. Bizler asla geri adım atmayacağız. Kobanê halkının yanında olmaktan geri durmayacağız. Çünkü onlar kimsenin malına mülküne göz dikmedi. Bu saldırı sadece Kobanê’ye yapılmıyor, Suruç’a, Urfa’ya, Amed’e yapılıyor. Her tarafta bulunan Kürt’e yapılan bir saldırıdır.”
Saldırıları durdurma çağrısı
HDP olarak biz bu kirli senaryoyu gördüklerini vurgulayan Meral, “Seçim çalışması kapsamında bunu değerlendirdiğimizi biliyoruz. Savaşı yükselterek, ölümü çoğaltarak bir seçim kazanamayacaksınız. Bu topraklarda zaten çoktan kaybettiniz. Bu şekilde ömrünüzü uzatmanıza izin vermiyoruz. Kürt ve Türk toplumu bunun karşısında duracak ve buna geçit vermeyecek. Yarın MYK’miz de toplanacak, çalışmaları il ve ilçe örgütlerimizle paylaşacağız. Şimdiden farklı ülkelerden bombardımana ilişkin çok güçlü tepkiler gelmeye devam ediyor. Kobanê’ye dönük savaş bombardımanınızı, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarınızı durdurun. Halk sizin oyunlarınızın farkında, söylediğiniz yalanlar bizzat kendi aranızda yaptığınız açıklamalarla birbirini çürütüyor. Bu ülkenin cumhurbaşkanıyla İçişleri Bakanı farklı açıklamalar yapıyor ve bunu herkes gördü. Buna herkesin sesini çıkartması gerekir” sözleriyle herkese saldırıları protesto etme çağrısında bulundu.
‘Sayın Öcalan’a dönük tecrit Kürt meselesini çözmemenin adıdır’
Kongrenin önemine değinen Meral, “Bu ülkede en büyük yaralardan biri cezaevi, hasta mahpuslar ve tecrittir. Her gün Türkiye’nin bir cezaevinden onlarca başvuru alıyoruz. Her şeyden önce İmralı’da Sayın Öcalan ve arkadaşlarına yönelik devam ettirilen tecrit, Kürt meselesini çözmemenin adıdır” dedi. Bu esnada salonda bulunan kitle, “Bijî Serok Apo” sloganı attı. Tecridin, demokrasi karşıtlarının birleştiği nokta, savaş politikasının da adı olduğunu söyleyen Meral, “Bu nedenle tecritle ilgili söylenen her şeyi duymazdan gelmelerinin başka bir açıklaması yoktur. Ne CPT, ne uluslararası gözlemciler, sözleşmeler, ne de Türkiye’de uymadıkları anayasa tecride izin vermiyor. Bugün hiçbirimiz Sayın Öcalan ve arkadaşlarının içinde bulunduğu koşulu bilmiyoruz. Sağlık, iletişim, disiplin cezaları konusunda bile en ufak bir bilgi ve fikrimiz bulunmamaktadır. Bunu kabul etmiyoruz. Bu tecridi, savaş karşıtlığını bitirin. HDP’nin öncülük ettiği demokratik yönetim biçimini hep beraber hayata geçirelim” dedi.
‘Annelerin mücadelesini sahiplenelim’
Bugün en büyük ihlallerden bir diğerinin de hasta tutsakların ölüme terk edilmesi olduğunu vurgulayan Meral, “Artık cenazeleri hapishaneden almak büyük bir işkenceye dönüşmüştür. Hasta mahpusları bilerek ve isteyerek ölüme sürükleyerek bu topluma gözdağı veriyorlar. Tacizcileri, tecavüzcüleri serbest bırakanlar Mehmet Emin Özkan ve binlerce hasta mahpusu cezaevinde tutarak düşmanlıklarını bir kere daha ilan ediyorlar. Bu konuda Adalet Nöbeti annelerinin mücadelesini de sahipleniyorum” cümlelerini kullandı. Bu esnada sık sık, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganı atıldı. Siyasi tutsaklara hep birlikte sahip çıkma çağrısında bulunan Meral, “Annelerimizi yalnız bırakmayalım. Bunu büyüterek karşı çıkmalıyız çünkü içerideki her bir arkadaşımızın mücadelesi bizim mücadelemizdir. Ve onurlu mücadelelerini de selamlıyorum, onlarla gurur duyuyoruz. Hiçbir işkence karşısında diz çökmediler” ifadelerini kullandı.
Mücadeleyi birlikte yürütme mesajı
MATUHAY-DER’in bu anlamda çok önemli bir mücadele yürüttüğüne dikkat çeken Meral, “Bizlere düşen de onların yanında olmak, birlikte bu mücadeleyi yürütmektir. Kongrede seçilecek arkadaşlara da başarılar diliyorum. Serkeftin” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı. Bu esnada ise sık sık, “Bijî berxwedana zindanan” sloganı atıldı.
PKK Lideri’ne sloganlarla selam gönderildi
Ardından tutsak yakınlarının direnişlerinden oluşan sinevizyon gösterimi izlendi. PKK Lideri’nin fotoğrafı ile başlayan sinevizyon esnasında kongreye katılanlar salonu, “Bê Serok jiyan nabe” sloganı ve alkışlar eşliğinde inletti. Kandıra Cezaevi’nde katledilen Garibe Gezer ve hasta tutsakların fotoğraflarının yer aldığı sinevizyon gösteriminde sık sık, “Bijî berxwedana zindanan” ve “Bijî berxwedana dayikan” sloganı atıldı.
Adalet Nöbeti’ne destek çağrısı
Daha sonra MATUHAY-DER Eşbaşkanı Esin Çelik, bir yıllık faaliyet ve mali raporlarını okudu. Ardından söz alan Adalet Nöbeti eylemcisi Kumri Akgül, İstanbul’da her hafta gerçekleştirdikleri nöbet eylemine değinerek “Cenazelerimiz çıkmasın istiyoruz” dedi. Nöbet eylemlerinde her hafta işkence ile gözaltına alındıklarını dile getiren Kumri, “Biz tek kaldık. Bizi yalnız bırakmayın, tüm anneler hasta. Annelerin yüreği yanıyor, ben de bir anneyim. Biz onların elini tutalım istiyoruz. Bizi İstanbul’da yalnız bırakmayın. Birbirimize destek olalım, el verelim. Öldürürlerse de öldürsünler, tutukluyorlarsa da tutuklasınlar. Erkek kardeşim hasta tutsak, durumu ağır, demans hastası. Tedavi edilmiyor, devlet hastanesine, sağlık ocağına götürürken ters kelepçe takıyorlar. Biz destek istiyoruz. Çocuklarımızın cezaevinden tabutları çıkmasın istiyoruz. Biz çocuklarımıza nasıl hesap vereceğiz” sözleriyle herkesi dayanışmaya çağırdı.
Yeni eşbaşkanlar seçildi
Konuşmaların ardından İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri’nin MATUHAY-DER ve Adalet Nöbeti tutan annelere gönderdiği mektup okundu. Gülseren, nöbet eylemi tutan annelerin daima yanında olacaklarını ve dayanışacaklarının mesajını verdi.
Daha sonra yeni dönemde seçilen eşbaşkanlar açıklandı. Yeni eşbaşkanlar, Dilek Demir ile Mehmet Şafi Erol oldu.
Kongre, alkış ve sloganlar eşliğinde son buldu.