Kadınlar Meryem Sevim için seslendi: Sürecin takipçisiyiz
- 12:14 19 Kasım 2022
- Güncel
AMED - Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, Musa Sevim tarafından katledilen Meryem Sevim için açıklama yaparak, sürecin takipçisi olacaklarını belirtirken, Meryem’in ablası ise failin biran önce yakalanması için yetkililere seslendi.
Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, 13 Kasım’da Musa Sevim tarafından katledilen Meryem Sevim için Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı’nda İnsan Hakları Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. “Meryem Sevim için adalet”, “Musa’ları aklama yargıla”, “Yasta değil isyandayız”, “Musa Sevim tutuklansın”, “Jin jiyan azadî” ve “Kadın cinayetleri politiktir” dövizleri taşındı. Açıklamaya Meryem Sevim’in ailesi, arkadaşları, ağ bileşenleri ve çok sayıda kadın katıldı.
Açıklama öncesi “Oy hawar” sözleriyle ağıt yakan Meryem Sevim’in ablası Hülya Kurmuş, “Burası Diyarbakır, nerde mobese kameraları? 7 gün oldu nerede bu katil? Benim kardeşim akşam çıkıp bir kahve içemeyecek mi? Birinin sesimi duyması için bağırmam mı lazım? Daha kaç Meryem’ler gidecek. Böyle caniler için mi çocuklarımızı büyütüyoruz. Kimse sesimizi duymasa hepimiz böyle toplanmaya devam edeceğiz. Böyle adalet mi olur? Yeter artık yetkililer sesimizi duysun. İnsanca hakkımızı arıyoruz. Yetkililer el atsın yoksa daha çok kadın katledilecek. Ne emeklerle büyütüyoruz çocuklarımızı 9 kurşunla ölsün diye mi? 9 kurşun ne demek? Bu kişi daha önce de kadın öldürdü, ‘ben öldüreceğim izleyin’ diyordu adam. Böyle sessiz kalınırsa daha çok kadın öldürecekler” diyerek, kardeşinin failinin bir an önce yakalanması için çağrıda bulundu.
‘Sistematik olarak şiddete maruz kaldı’
Kadınlar adına konuşan Amed Barosu Kadın Merkezi üyesi avukat Songül Argünağ, “25 Kasım’a giderken kadına yönelik şiddetin son bulması amacıyla bir arada olduğumuz, sesimizi yükselttiğimiz, mücadele ettiğimiz bu zaman diliminde ne yazık ki 13 Kasım’da Musa Sevim tarafından öldürülen Meryem Sevim için bir araya gelmiş bulunmaktayız. Meryem Sevim, Musa Sevim tarafından uzun süre duygusal birlikteliğe zorlandı. Musa Sevim’le birlikte olmak istemediğini belirtmesine rağmen katledildiği güne kadar sistematik olarak psikolojik şiddete maruz kaldı Meryem’e kendisiyle evlenmesi için baskı yapıldı. Fail, evlenme teklifinin reddedilmesinin akabinde Meryem’i canice katletmiştir. Meryem’in öldürülmesinin ardından başlatılan soruşturma ile Musa Sevim hakkında yakalama kararı verilmiş ancak fail henüz yakalanmamıştır” diye belirtti.
‘Şiddetsiz dünya tahayyülü’
Songül, “Musa Sevim gibi kadınlar tarafından reddedildiklerinde öldürmeyi kendinde hak görecek kadar zalimleşen erkekler, kadınların iradelerini yok sayan, kadınların kendi hayatlarına dair karar almalarına tahammül edemeyen zihniyetin ürünüdür” diyerek, egemen eril anlayışın tahakküm ve baskı ile kurduğu, kadını iradesiz ve bir obje gibi konumlandıran sistemin kadınlar tarafından yıkılacağını vurguladı. Songül, “Yıkılan sistemin küllerinden kadınların barışı haykırdıkları şiddetsiz dünya tahayyülü doğacaktır. Ve yine biliyoruz ki eşit, adil ve şiddetsiz bir dünya tahayyülünün önündeki en büyük engel eril mikro ve makro iktidarlardır. Hâkimiyet alanlarının sarsıldığını hissettikleri an vahşice saldırmaktan geri durmayan bu iktidarların kadınların direniş ve yükselişine karşı çıkışları, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde tezahür etmektedir” sözlerine yer verdi.
‘Yargı cezasızlığı ilke edinmiş’
“Kadın cinayetleri politiktir ve her kadın cinayetinde faillerden biri devlettir” diyen Songül, “Erkek zihniyetinin devleti, devletin bireyi etkilediği gerçeği göz önüne alındığında kadın cinayetlerinin devletin ürettiği politikalardan bağımsız olduğunu düşünmek mümkün değildir. Kamu otoritelerinin kadın mücadelesine yönelik nefret söylemleri, kadın hakları aktivistlerinin hedef gösterilmesi, mağdur suçlayıcılık ve bireysel silahlanmanın artması, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin başlıca nedenlerindendir. İstanbul sözleşmesinden tek taraflı çekilen iktidar, 6284 Sayılı Kanunu etkin uygulamayan mekanizmalar ile yargılama süreçlerini cezasızlığı ilke edinerek sonuçlandıran yargı, sorumluluğunu yerine getirmemektedir ve bunun da failleri cesaretlendirdiği açıktır” diye kaydetti.
‘Sürecin takipçisiyiz’
Songül, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetlerinin tamamen sona ermesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için topyekûn bir mücadelenin önemine dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Cezasızlık politikalarının önüne geçilmesi için etkin bir soruşturmanın yürütülmesi elzemdir. Fail Musa Sevim’in derhal yakalanması ve hak ettiği cezayı alması için adil bir yargılama sürecinin yürütülmesi gerekmektedir. Meryem Sevim’e Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı diler, sürecin takipçisi olduğumuzu kamuoyuna duyururuz.”
Açıklama, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Musa Sevim tutuklansın” sloganlarıyla son buldu.