‘Faili meçhul’ kadınların akıbetini sordular
- 12:05 19 Kasım 2022
- Güncel
AMED - Kayıp yakınları bu hafta 25 Kasım kapsamında faili meçhul bir şekilde katledilen kadınların akıbetini sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 719’uncu haftasında Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya kayıp yakınları, İHD üyeleri katılırken Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı bileşenleri ve sivil toplum örgütleri de destek verdi.
‘Bölgede çok boyutlu savaş var’
Eylemde ilk olarak konuşan İHD Amed Şube Başkan Yardımcısı Ezgi Sıla İpek, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında öncelikle kadınlar için özgürlük mücadelesi verirken katledilen Mirabel kardeşleri ve kadın bedeni üzerindeki hegemonyayı kabul etmeyip işkence ile öldürülen Jîna Eminî’yi andı. Ezgi, şiddetin bu coğrafyada sadece aile içinde maruz bırakılan bir durum olmadığına değinerek kadına yönelik şiddetin Kürdistan’da çok boyutlu olduğuna dikkat çekti. Ezgi, “40 yılı aşkındır çatışmanın sarmalında kadınların yürüttüğü mücadele, sergilediği direniş ve fedakârlık sayısız örneklerle doludur. Binlerce faili meçhullerin ilk arayıcıları olan Cumartesi Anneleri, çatışma ortamlarında birden fazla çocuğunu yitiren Barış Anneleri İnisiyatifi’nin kesintisiz mücadelesinin barışı tesis etmedeki ısrarın ve inancın en somut örnekleri olarak önümüzde ve şu an yanımızda duruyor. Barış ve adaleti sağlamada ki yolun zemini yaratmak tanık olduğumuz bu savaş ortamının son bulmasını istemek ve hakikati savunup, ısrarla aramak toplumsallaştırmak bizlerin en önemli sorumluluklarındandır” dedi.
'Bu mücadele barış mücadelesidir’
Yıllara yayılan hak ve adalet direnişini selamlayan Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya da, “25 Kasım haftası olması nedeniyle anneler bu direnişi yürütürken, devlet kaynaklı şiddetin her türlüsüne maruz kaldılar. Ama asla vazgeçmediler ve direnişlerini, mücadelelerini büyüterek bugüne kadar getirdiler. Bu onurlu mücadele bizlere de ilham veriyor. Adaleti sağlamadan, onarıcı adaletin mekanizmalarını oluşturmadan bu ülkede barışı tesis edemeyiz. Bu nedenle bu mücadele aynı zamanda bir barış mücadelesidir. Öncelikli olarak hakları iade edilmeli, adalet yerini bulmalı ve barışın zemini yaratılmalıdır” şeklinde konuştu.
'Talebimiz hiç bitmeyecek’
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Temsilcisi Asya Cemre Işık ise 25 Kasım’a giderken annelerle birlikte ses olmak için bir araya geldiklerini ifade etti. Cemre, “Adalet talebini ettiğimiz yerler değişiyor, kişiler değişiyor. Ama bizim talebimiz hep baki. Bugün burada katledilen Meryem Sevim için de adalet istedik. Bugün burada kaybettirilen insanlar için adalet istiyoruz. Talebimiz hiç bitmeyecek. Biz eşit, adil, özgür yaşadığımız bir düzene ulaşana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” sözlerine yer verdi.
Yapılan konuşmaların ardından İHD Amed şube avukatlarından olan Jiyan Ormanlı faili meçhul bir şekilde katledilen kadınların hikâyesini hatırlattı.
Jiyan, kadınların hikayesine şu şekilde değindi:
“*1991 yılında Cizre'de gözaltına alındıktan 18 yıl sonra yol yapım çalışması sırasında kemikleri bulunan Makbule Ökden için adalet istiyoruz.
*17 Şubat 1992 tarihinde Nusaybin de korucu olmaları için yapılan baskıları protesto etmek isteyen halka askerlerce açılan ateş sonucu yaşamını yitiren Bedriye Gümüş için adalet istiyoruz.
*27 Temmuz 1992 tarihinde Dersim'de gözaltına alındıktan 8 gün sonra işkenceden tanınmaz haldeki bedeni Elazığ Karşıyaka Kartepe'de 14 Ağustos 1992 tarihinde gömülü bulunan, Ayten Öztürk için adalet istiyoruz.
*Mardin/Derik'te 2 kişi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Rıdda Yavuz için adalet istiyoruz.
*Eylül 1993 tarihinde Hizbullah tarafından Nusaybin ilçesinin Selahaddin Eyyubi Mahallesi'nde başına çuval geçirilerek kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Sedika Dal için adalet istiyoruz.
*24 Aralık 1993 tarihinde Bitlis/Tatvan/ Wanik köyündeki evlerinden kardeşi Ramazan ile birlikte askerler tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hamide Şarlı için adalet istiyoruz.
*24 Eylül 1994 tarihinde Dersim/ Mirik'te köye yapılan askeri operasyon sonrası kendilerinden bir daha haber alınamayan Hatun Işık, Yeter Işık, Elif Işık, Gülizar Serin ve onun 3 yaşındaki kızı Dilek Serin için adalet istiyoruz.
*05 Ekim 1994 tarihinde İstanbul'da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Lütfiye Kaçar için adalet istiyoruz.
*17 Ekim 1994 tarihinde Muş'un Hasköy ilçesine bağlı Ortaç köyünde hayvanlarını sağmak için gittikleri yaylada askeri bir operasyonun ortasında kalan ve kendilerinden bir daha haber alınamayan Gülnaz Tatu ve Kadriye Tatu için adalet istiyoruz.
*24 Ocak 1995 tarihinde Ankara'da gözaltına alınan, işkence görmüş bedeni 76 gün sonra Kırıkkale Kimsesizler Mezarlığı'nda "kimliği meçhul kişi" olarak gömülü bulunan Ayşenur Şimşek için adalet istiyoruz.
*Mayıs 1995 tarihinde Diyarbakır/Bismil'de gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Hatice Şimşek için adalet istiyoruz.
*07 Eylül 1996 tarihinde Diyarbakır/ Bağlar 'da bulunan bir eve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı sivil polisler tarafından yapılan baskında gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Şükran Daş için adalet istiyoruz.
*28 Kasım 1996 tarihinde Diyarbakır'da eşi Mahmut ile birlikte gözaltına alınan ve 2 yıl sonra kimsesiz olarak defnedildiği Cizre Asri Mezarlığı 'na "kimliği meçhul kişi" olarak gömüldüğü anlaşılan ancak mezarına hala ulaşılamayan Fahriye Mordeniz için adalet istiyoruz.
*26 Eylül 1997 tarihinde Kulp-Diyarbakır yolunda otomobilleri durdurularak eşi Orhan ile birlikte beyaz Toros ile kaçırılan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Zozan Eren için adalet istiyoruz.
*31 Mart 1998 tarihinde İzmir/Çeşme/Alaçatı'da 3 arkadaş ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Neslihan Uslu için adalet istiyoruz.
*16 Temmuz 1998 gecesi derin devlet bağlantılı Hizbullah tarafından Mersin'de kaçırılan, 21 Ocak 2000 tarihinde İşkence edildikten sonra Konya Meram'daki bir villanın bodrumunda cansız bedenine ulaşılan Konca Kuriş için adalet istiyoruz.
*5 Ocak 2020 tarihinde Dersim'de kaybolan ve o tarihten bu yana kendisinden bir daha haber alınamayan Gülistan Doku için adalet istiyoruz.”
Eylem tüm kayıp ve faili meçhul bir şekilde katledilenler için 1 dakikalık oturma eylemiyle sona erdi.