Bakırköy Cezaevi önünden seslendiler: İhlaller derhal son bulmalı!

  • 16:11 18 Kasım 2022
  • Güncel
 
İSTANBUL - Bakırköy Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin açıklama yapan HDP’li milletvekilleri ve ÖHD’li avukatlar, “Yönetimin bu sorunları çözmek değil, üstünü örtmek gibi derdi var. Mahpusların can güvenlikleri ve yaşanan hak ihlallerine ilişkin Adalet Bakanlığı’nı acil açıklama yapmaya davet ediyoruz” dedi.
 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin de bulunduğu bir heyet ile cezaevi idaresiyle görüşme gerçekleştirmek istedi. Görüşme öncesi cezaevi önü çok sayıda polis tarafından kapatıldı.
 
Müdürden toplantısı bahanesi!
 
HDP İstanbul Milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Dilşat Canbaz ile ÖHD üyesi avukatlar Berivan Bekçi, Eda Önal ve Şeyma Önal’ın cezaevi idaresi ile yapmak istediği görüşme, “Müdür burada değil, toplantısı var” denilerek reddedildi. Daha sonra cezaevi önünde konuya ilişkin basın açıklaması gerçekleştirildi.
 
‘İdarenin derdi çözüm değil, üstünü örtmek!’
 
İlk olarak söz alan HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, günlerdir idareyi arayarak milletvekilleri ve avukatlar olarak sorunlara dair görüşme yapmak istediklerini ilettiklerini aktardı. Dilşat, “Ancak 3 gündür hiçbir aramamıza yanıt verilmedi. Müdürün burada olmadığı söylendi bize. Bakırköy Cezaevi’nde sürgünler, hasta tutsaklar ve ihlaller var. Bir sürü hukuksuzluk dönüyor burada, görüşme yapmak istiyoruz ama buradan anlıyoruz ki yönetimin bu sorunları çözmek değil, üstünü örtmek gibi dertleri var” şeklinde konuştu. Birçok cezaevine görüşmeye gittiklerini paylaşan Dilşat, “Çünkü oranın sorunlarına dair Meclis’te çalışmalar yapıyoruz. Ancak bugün burada görüyoruz ki bizden önce polisler etrafı sarmış. Özelde Bakırköy’deki durum sürgün sevklerinin çok fazla olduğu, ani olarak 10 dakika öncesinde yapıldığı, nereye gideceklerinin kimseye haber verilmediği sevkler oluyor. Bir gün önce Esra Soyaktaş çocuğuyla birlikte Sincan’a götürülüyor, ancak aileye haber verilmiyor” dedi.
 
Ailelere 3 ay görüş yasağı!
 
Ani sürgünlere dair birçok örnek olduğunu söyleyen Dilşat, “Hasta tutsaklar var, hepatit B hastaları, belden aşağı tutmayan tutsaklar var. Tedavileri, ilaçları, hepsi engelleniyor” cümlelerini kullandı. Üç ay önce Bakırköy Cezaevi’ndeki koğuşlara saldırı ve baskın olduğunu anımsatan Dilşat, “Kırtasiye malzemelerine dahi el konuluyor. Saçma sapan hukuksuz uygulamalar yapılıyor idare tarafından. Tutsaklar yaşadıklarını ailelere açıkladığı için de üç ay görüş yasağı veriliyor. Büyük sorunlar var, bu sorunu çözmeye yanaşmayan bir idare var. Hukuksuzluğun bulunduğu bir yerde duruyoruz, Bakırköy Cezaevi önünde. Meclis’te de anlatacağız bunları” vurgusunu yaptı.
 
Bitmek bilmeyen ihlaller…
 
Ardından ÖHD Yön etim Kurulu üyesi avukat Eda Önal da, 2021 yılının sonunda Bakırköy Cezaevi’nde idarenin değişmesi üzerine tutsaklar tarafından birçok hak ihlalinin aktarıldığını belirtti. İhlallerin en başında gelenlerin ise sağlık ve tedaviye erişim hakkının engellenmesi olduğunu dile getiren Eda, yaşananları şu sözlerle anlattı: “Hapishanede birçok hasta mahpus bulunmaktadır. Tenzile Acar isimli mahpus kronik hepatit B hastası olup hapishanede gerekli tedavi işlemleri uygulanmadığından ve hastaneye sevkleri düzenli olarak yapılmadığından hastalığı tüberküloza dönüşmüştür. Fatma Tokmak isimli hasta mahpus, kronik kalp hastası pandemi ve benzeri gerekçelerle tedavisi aksatılmış, hastane sevkleri yapılmamıştır. Yine belden aşağısı platinli olan Jiyan Erdinç isimli mahpus, yaşamsal birçok faaliyetini gerçekleştirememekte olup yürümekte, eğilip kalkmakta zorluk çekmektedir.
 
Mahpusun alafranga tuvalet talebi dahi karşılanmamış, bu talep nedeniyle Reyhan Coşmuşlu isimli mahpusa alaturka tuvaleti alafrangaya çevirdiği için mala zarar vermekten idari soruşturma başlatılmış ve netice olarak mahpusa hücre cezası verilmiş olup 11 gün hücrede kalmıştır. Mahpus hakkında açılan adli soruşturma ise takipsizlik kararı sonuçlanmıştır.”
 
Görüşme talepleri reddedildi
 
Tutsakların idare ile görüşme ve diyalog kurma taleplerinin reddedildiğini ve taleplerinin de yanıtsız bırakıldığını aktaran Eda, “Hapishanede hijyen ve havalandırma koşulları sağlanmadığı, yaz aylarında odalarda olağanın dışında böceklenmeler görüldüğü, hapishanede gerekli hijyen koşullarının sağlanmamasının yanı sıra, mahpusların kendi imkanları ile hapishane kantininden temin ettikleri temizlik malzemelerine de çeşitli gerekçelerle el konulduğu tarafımıza aktarılmıştır” bilgisini paylaştı.
 
‘Jin jiyan azadî’ sloganına ceza!
 
Eylül ayında ağır hasta tutsak Tenzile Acar’ın vücudunun tüm bölgelerinde aşırı kaşıntı, kanama ve yaralar olduğunu, benzer semptomların başka tutsaklarda da görüldüğünü aktaran Eda, “Bunun üzerine revir talep etmişlerse de revir talepleri karşılanmamıştır. Bu hususa araştırmak üzere Türk Tabipler Birliği’nin yapmış olduğu başvurulara ilişkin de CTE ve Adalet Bakanlığı tarafından olumsuz yanıt verilmiştir. Eylül ayından bu yana aramalar çok sıklaştırılmış ve bunun mahpusları rahatsız edecek, özel hayatlarına müdahale oluşturacak bir boyuta ulaştığı tarafımıza aktarılmıştır.  Son olarak, 25 Ekim’de Bakırköy Kadın Hapishanesi’nin B-4 ve B-6 koğuşlarında yapılan aramalar sonucunda birçok materyal, araç ve gerece el konulduğu tarafımıza aktarılmıştır. Özellikle kitap, defter, kalem kağıt gibi tüm kırtasiye malzemelerine inceleneceği gerekçesiyle el konulmuştur. B-6 koğuşundaki mahpuslar duruma karşı tepki gösterince mahpuslar darp edilerek, yerlerde sürüklenecek hücrelere kapatılmıştır. CTE konuya ilişkin 26 Ekim tarihinde yapmış olduğu basın açıklamasında, ‘kademeli güç kullanıldığı’ ifade ederek kısmen ikrarda da bulunmuştur. Aramaların yapıldığı gün aynı zamanda aile ziyaret günü olduğundan aileler tarafından görüş bitimi ‘Jin jiyan azadî’ şeklinde slogan atılmıştır. Buna ilişkin olarak mahpusların ziyaretçilerine 3 ay ziyaretten yoksun bırakma cezası verilmiştir. Birçok mahpus hakkında yine disiplin soruşturmaları başlatılmıştır” diye konuştu.
 
Adalet Bakanlığı’na çağrı
 
Eda, hak ihlallerine karşı şu çağrıda bulundu: “Bakırköy Kadın Hapishanesi’nde hem işkence yasağına yönelik hem de yaşam hakkına yönelik ağır hak ihlalleri iddiaları var. Ayrıca mahpusların temel ihtiyaçlarına hukuka aykırı bir şekilde el konularak mevzuatta düzenlenen arama ve el koyma yetkisini kötüye kullanmaktadır. Konuyla ilgili sürecin takipçisi olacağımızı belirtmekle beraber iddiaları aydınlatma yükümlülüğü Adalet Bakanlığı’ndadır. Dolayısıyla mahpusların can güvenlikleri ve yaşanan hak ihlallerine ilişkin Adalet Bakanlığı’nı acil açıklama yapmaya davet ediyoruz.”
 
‘Sorunlar çözülene kadar ısrarcı olacağız’
 
Son olarak söz alan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ise, “Uygun bir zamanda idare ile görüşmek istiyoruz. Çünkü cezaevindeki sorunlar bir an önce çözülmeli. Bu sorunlar çözülene kadar taleplerimizde ısrarcı olmaya devam edeceğiz” sözleriyle seslendi.