ANKARA - Taksim’deki patlamanın Rojava’ya saldırmak için bir kumpas olduğunu değerlendiren HDP Milletvekili Pero Dündar, “İstanbul tam bir kumpas, bir komplo. Bir komplo kurdu ama komplo da ellerinde patladı. Bir senaryo çizdiler ama yanlış çizdiler” dedi.

 

İstanbul’da Taksim Meydanı’nda 13 Kasım’da bombalı saldırıda 6 kişi yaşamanı yitirmiş, 81 kişi de yaralanmıştı. Patlamanın ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun çelişkili açıklamaları dikkat çekmiş, olay “elimizde veri yok”tan sözde failin ve bağlı olduğu tüm ilişkilerin 1 gün içerisinde çözümlenmesi ile sonuçlandı.

 

Patlamanın ikinci günü yapılan ilk açıklamada Suriyeli 23 yaşındaki Ahlam Albahsır isimli kadının bombayı koyan kişi olduğu iddia edildi. Bununla birlikte DHA’nın, Ahlam’ın yaşadığı yerde mahalleli ile konuşarak yaptığı haberde, bir mahalleli, Ahlam’ın yaklaşık bir yıldır mahallede yaşadığını belirtti. Süleyman Soylu yaptığı açıklamada ise Ahlam’ın 4 ay önce Kobane’de eğitim aldığını ve Türkiye’nin desteklediği selefi cihatçı çetelerden olan HTŞ ( Şam Kurtuluş Heyeti) kontrolündeki Efrîn’den kaçak olarak Türkiye'ye geçiş yaptığını söyledi.

 

MHP milletvekili ile telefon kayıtları

 

Öte yandan adına kayıtlı telefon hattıyla MHP Güçlükonak İlçe Başkanı Mehmet Emin İlhan’ın Ahlam Albahsır ile  çıkan HTS kayıtlarında iki kere görüştüğü belirtilmişti. Bunun üzerine ifadesi alınan Mehmet Emin İlhan hakkında yazılı açıklama yayınlayarak “telefon hattının bilgisi ve rızası dışında çıkarıldığı” iddiasında bulundu.

 

Rojava göndermesi  

 

AKP iktidarı patlamanın ardından PKK ve Rojava’yı hedef gösterdi. Seçim dönemine giren iktidarın,  Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarında  ve ülke içerisinde yaşadığı çıkmazını dış politikayı kullanarak, korku iklimi yaratarak  varlığını sürdürme çabasına girdiği tartışılıyor.  7 Haziran – 1 Kasım seçimlerinde, “anket yaptık oylarımız arttı, 400 vekili verin bu iş bitsin” sözleriyle yürütülen seçim politikasının yeniden hayata geçeceği yönünde tartışmalar sürerken, diğer yandan ülke içinde kaos yerine saldırı kartının, Yunanistan ile savaş tehdidi ve Kıbrıs meselesinin seçim döneminde daha çok kullanılacağı da yapılan değerlendirmelerden. 

 

 Konuya ilişkin  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Pero Dündar değerlendirmede bulundu.

 

 ‘Komplo ellerinde patladı’

 

Daha olayın ne olduğuna ilişkin bilgi olmadan açıklamaya yapıldığını belirten Pero, şunları kaydetti: “İlk yaptıkları açıklama neydi, ‘Rojava’dan gelinmiş.’ Bunun temelindekini tartışmaya dahi ihtiyaç yoktur, temelinde Rojava’ya saldırma gerekçesini oluşturmak var. Diyelim ki şimdi Rojava’ya saldırdı, zaten her gün saldırıyor o ayrı bir şey ama Afrin dediler, Afrin’de kendilerinin yerleştirdiği çeteler mevcut. Demografisini değiştirdiler,  çetelerini yerleştirdiler. Kobanê’ye her gün farklı farklı saldırı var, Rojava’ya da aynı şekilde. Ama bunun gerekçesini oluşturmak istiyor; bunun onayını Rusya’dan almak istiyor, onayını Avrupa ülkelerinden almak istiyor, ABD’den almak istiyor. Rojava’ya saldırmayı meşrulaştırmanın bir amacıdır. Onun için İstanbul tam bir kumpas, bir komplo. Bir komplo kurdu ama komplo da ellerinde patladı. Bir senaryo çizdiler ama yanlış çizdiler. Senaryoyu çizenler yanlış çizdiler, hayata geçirenler de yanlış geçirdiler.”

 

‘Uluslararası alandan icazet almak istiyorlar’

 

İktidarın Rojava’ya kolay kolay giremeyeceğini bu nedenle uluslararası güçlerden ve ülkelerden destek almak için böyle komplolara giriştiğini belirten Pero, saldırı gerekçesi arandığına dikkat çekti. İstanbul’daki patlamanın sorumlularının “güçlü istihbarat ağları”  ile çıkıp açıklamaları gerektiğini söyleyen Pero şöyle devam etti: “İstanbul’daki patlamayı kimlerin yaptığını, nasıl olduğunu ve nasıl oluştuğunu biz bilmeyiz, kendileri istihbaratımız güçlü diyor kendileri çıkıp açıklasınlar. Ama temelde, siyaseten icazet almak; diğer ülkelerden uluslararası alanda destek alıp Arap ülkelerini yanına alarak da özellikle Rojava’ya saldırı gerekçesini oluşturmak. Mesela Başûr’a da daha çok Kürt partilerden icazet alarak saldırdı ve operasyonlar devam ediyor, aynı şekilde Rojava’ya da. Rojava’ya böyle kolay kolay giremez.” Pero, Rojava’da inşa edilen bir sistem olduğunu, DAİŞ gibi bir ordunun yenildiğini ve dünyanın tümünün destek verdiği bir sistemin olduğunun altını çizdi.  

 

‘Ülkeyi kaostan çıkaracak mı yoksa kaosta mı bırakacak’

 

İktidarın kendini tehlikede hissettiğini bu nedenle farklı yöntemlere başvurduğunu dile getiren Pero, kaos ile sorunların çözülemeyeceğini söyledi. Pero şu değerlendirmeyi yaptı: “Daha hiçbir açıklama yapılmadan bile kalkıyor diyor ki ‘Rojava’dan geldiler.’ Patlama olduğunda onların İçişleri Bakanı İdlib’de açıklama yapıyordu. Kendisi 3 dakika önce İdlib’de, sözde bu konut dağıtımını yapıyor. Oradayken bu patlama nasıl oldu, oradan hemen İstanbul’a geliyor ve kendisinin söylediği, yaptığı açıklamaların hiçbiri birbirini tutmuyor. Aldılar bir iki kişiyi medyaya yansıttılar, bu diğer telefonlara bakmadılar. Bu saldırının içiresinde kesinlikle uyuşturucu bağlantıları var, bunun içerisinde çeteler var, bunun içerisinde Rojava saldırılarına zemin hazırlama var, derin devlet var ve bunun içerisinde kesinlikle istihbarati bir durum da olma ihtimali çok yüksek. Yoksa bunlar nasıl gelişecek? Bunların hepsi birbiri ile bağlantılıdır, açıklamalıdırlar. Onun için biz diyoruz, önce ne yapmak istiyorlarsa hepsi birbirini biraz tamamlayacak bir noktada ikna etsinler. Kararlarını versinler. Ülkeyi kaostan çıkaracak mı yoksa kaosta mı bırakacak ya da daha fazla kaosun içerisinde kayıp mı ettirecek, böyle bir durumdayız şuanda. Bunu böyle farklı oyunlarla, farklı açıklamalarla ya da birisi farklı bir şey söylüyor diğeri farklı, bu ülke sorunu böyle çözemez. Şuanda ciddi bir kaos var, bir kriz var. İnsanlar yarın öbür gün İstanbul’un da sokaklarına çıkamaz. Seçimde bir korku imparatorluğu yaratmak istiyorlar.”