Üniversiteli öğrenciler ‘Demokratik Öğrenci Meclisi’ni ilan etti

  • 15:26 17 Kasım 2022
  • Güncel
 
AMED - Yurtsever Öğrenci Gençliği, "Demokratik Öğrenci Meclisi" çatısı altında birleştiğini basın açıklamasıyla duyurdu.
 
Yurtsever Öğrenci Gençliği, "Demokratik Öğrenci Meclisi" çatısı altında birleştiğini basın açıklamasıyla ilan etti. Amed Eğitim Sen 1 Nolu Şube binasında yapılan açıklamaya çok sayıda öğrenci katılırken, açıklamada "Özgür-Özerk Üniversitelerle Demokratik Topluma" pankartı açıldı. 
 
Açıklamanın Kürtçe Serhat Taşkın, Türkçesi ise Bestar Güneşli tarafından okundu. 
 
İran serhildanı selamlandı
 
Erkek egemen zihniyet ve İran rejimine karşı "Jin, jiyan, azadî" sloganlarıyla kadın ve gençlik öncülüğünde geliştirilen ve 2 aydır Rojhilat ve İran'da süren serhildanı selamlayan Bestar, “Devrimci ruhun ve direnişin yeniden canlandırıldığı Tahran, İsfahan ve Kirmaşan Razi Üniversiteleri başta olmak üzere serhildanda öncülük rolüyle hareket eden aydın gençlikten aldığımız enerjiyle köhnemiş sistemi yıkacak olan güç olacağımızın sözünü veriyoruz. Bugün Rojhilat Kürdistan'daki serhildanlarda gördüğümüze binaen; kadının ve gençliğin öncülüğüyle özgür toplumu ve özgür geleceği inşa etmenin artık bir tahayyül olmadığını da biliyoruz. Toplumsal gerçekliklerden kaçmanın zannedildiğinden çok daha zorlaştığı bir sürecin içinde bulunan biz yurtsever öğrenciler, kadın ve gençlik şahsında açığa çıkan başkaldırı iradesini; tarihimizden direniş kültürünü ve kutsal bir geleneğin mirasını devralarak yola düşüyoruz. Küresel güçler, kapitalist sistem ve ulus devletler insanlığa savaştan, yıkımdan ve krizden başka bir şey sunmamaktadır. Kendi hegemonyasını sürdürebilmek için en kirli ve ahlaksız yöntemleri kullanmaktan çekinmeyecek bir düzeyde canavarlaşmıştır” dedi.
 
‘Kadın ve doğaya yönelik politikalar derinleşmekte’
 
Kürdistan başta olmak üzere Ortadoğu’ya hakim kılınmak istenen devlet anlayışıyla farklı din, dil, kültür, mezhep ve etnisiteye sahip toplumlar fiziksel ve kültürel soykırıma tabi tutulduğunu belirten Bestar, “Kadına ve doğaya yönelik kırım politikaları derinleştirilmektedir. AKP-MHP faşist iktidarıyla saldırganlığını doruk noktasına ulaştıran devlet, Kürt halkının kazanımlarını hazmedememekte ve üzerinde mutlak bir tahakküm kurmak istemektedir. Kürt halkına karşı yüz yılları bulan inkar ve imha politikaları krizli toplum yapısının ve mevcut çıkmazların aşılamamasındaki temel nedenlerdendir. Mevcut toplumsal çıkmazların ve sorunların en yoğun yaşandığı alanların başında ise yeni özgür yaşamı kuracak olan genç kimliğin bulunduğu Üniversiteler gelmektedir. Sistemin yaratmak istediği düşünmeyen, sorgulamayan, eleştirmeyen ve itiraz etmeyen bir insan modelinin yaratımı bilimsellikten uzak; asimilasyon, inkar ve kültürel soykırım politikalarının yürütücüsü haline getirilen bu kurumlar aracılığıyla sağlanmaktadır” şeklinde konuştu.
 
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
 
“Üniversiteler gençlik gücüne, öncülüğüne karşı bir sindirme ve önleme faaliyeti olarak düzenlenmiş, iktidarlara makul insan yetiştirmenin ideolojik araçları olarak dizayn edilmiştir. İmhacı rejimin ehlileştirme aracı olarak ÖGB ve polislerini kampüslere doldurduğu anti-demokratik uygulamaların merkez yuvası haline getirilmiştir. Bireyciliğin, kariyerizmin ve çıkarcılığın empoze edilmek istendiği; topluma ve toplumsal sorunlara duyarsızlaşmış bir neslin var edilmesini önceleyen özel harp alanlarına çevrilmiştir. Üniversiteler eksenli, polis öncülüğünde gelişen faşizan saldırılar, baskı ve tutuklamalar had safhaya ulaşmıştır. Tutuklamaların yanı sıra kınama, okuldan uzaklaştırma, atılma, disiplin cezası gibi yöntemlerle örgütlenmiş gençliğin dağıtılması amaçlanmaktadır. Kendi olma arayışı içerisinde olan ve toplumsal sorunlara karşı hareketlenen gençliği sindirme ve pasifize etme çabaları durmaksızın devam etmektedir. Bu ayrıştırıcı ve ötekileştirici eğitim sistemi bilhassa Kürt ve diğer etnisitelere mensup çocuklarla gençleri, kimliksizleştirme ve kişiliksizleştirme gayesiyle en ince ayrıntısına kadar programlanmıştır. 'Tek dil, tek vatan, tek bayrak' kisvesi altında farklılık ve zenginlikleri yok etmeyi amaçlamaktadır.
 
Var gücümüzle direneceğiz
 
Üniversiteler içerisinde özel savaşın bu kadar yoğunluklu olarak sürdürülmesi gençliğin kitlelere öncülük eden, birleştiren, toparlayan, örgütleyen, harekete geçen ve kendisiyle beraber toplumu da harekete geçiren misyonunundan kaynaklanmaktadır. Toplumun en dinamik, öğrenmeye ve gelişmeye en açık kesimi olarak aydın öğrenci gençliği, demokratik toplum karşıtı güçler tarafından ciddi bir tehlike potansiyeli olarak görülmekte; fiziki baskı ve psikolojik savaş yöntemleri ile kontrol altında tutulmaya çalışılmaktadır. Tüm bu sindirme yol-yöntemlerine karşın verilecek cevap örgütlü mücadeleyi güçlendirmek olacaktır. Bizler üniversitelerin ve toplumsal her alanın daha demokratik, özgür ve yaşanılabilir olması adına görev ve sorumluluklarımızı yerine getirecek; yaşamı ve toplumu inşa edecek öğrenci gençliği olarak özgür, özerk, demokratik üniversite ve anadilde, parasız, bilimsel eğitim taleplerimiz için mücadele edeceğiz. Kürdistan ve Kürt halkı üzerinde dünyada eşi benzeri görülmeyen soykırım politikalarına cevap olabilmek için Kürt dilinin, edebiyatının, sanatının ve kültürünün savunucuları olacak; anadili öğrenme, konuşma ve anadilde eğitim görme hakkımızı sağlayana dek var gücümüzle direneceğiz.
 
Faşizmi dağıtabilecek güce sahibiz
 
Faşizme karşı özgürlük mücadelemizde Hakiler’den, Mazlumlar'dan, İbolar'dan devraldığımız mirasla ezilen emekçinin, köleleştirilmeye çalışılan kadın kimliğinin, sömürülen halkın hak savunucuları olacağız. Tüm bu gerçeklikler karşısında, yurtsever kimliğimizden ve tarihimizden aldığımız güçle, direniş geleneğimizi sahiplenme iddiasındayız. Bizler tarihin ve toplumun çözümlenmesi ve yeniden inşası adına bu faşizm atmosferini dağıtabilecek güce ve iradeye sahibiz. Bizler Kürdistan’da, Türkiye’de ve Ortadoğu’da çürümüş statükonun aşılması demokratik toplumun yaratılması adına verilecek mücadeleyi zafere ulaştıracak olanlarız. Boyunlarımıza ve ellerimize vurulmak istenen zincirlerden ve prangalardan kurtulmanın yolunun birlikten geçtiğini biliyoruz.
 
Demokratik Öğrenci Meclisi çatısında örgütlenme
 
Bu esaslara dayanarak direnişimize anlam, mücadelemize yaşam katmak için Türkiye ve Kürdistan'da yurtsever öğrenci gençliği olarak bundan sonra Demokratik Öğrenci Meclisi çatısı altında örgütleneceğimizi duyuruyor, bunun gururu ve heyecanıyla yaşam kıblesini demokrasi ve özgürlük yoluna çevirmiş tüm öğrenci gençliğini çatımız altında mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Türkiye ve Kürdistan gençliği arasında bir köprü olma, daha özgür bir geleceğin inşası için demokrasi kültürünü kitlelere aktarma misyonumuzla Demokratik Öğrenci Meclisi'nde birleşerek direnecek, direnerek zafere ulaşacağız. Bireysel bir kurtuluşun mümkün olmadığının, özgürlüğün ancak ve ancak örgütlü mücadeleden geçtiğinin bilinciyle aldığımız çatılaşma kararının bizleri ‘Özgür - Özerk Üniversitelerle Demokratik Toplum‘ talebi ve mücadelemizde daha da güçlü kılacağını biliyoruz.
 
26 Kasım’da çalıştay
 
Bu temelde Demokratik Öğrenci Meclisi olarak 23 Kasım İzmir'de, 24 Kasım Eskişehir'de ve 26 Kasım Dersim'de ‘Öncüleşen Gençlikle, Özgürleşen Topluma’ şiarıyla düzenleyeceğimiz 1’inci Olağan il Çalıştaylarımıza ve 3 Aralık’ta Wan ve İstanbul merkezli gerçekleştireceğimiz büyük merkezi çalıştayımıza tüm yurtsever kurumlarımızı, emekçi halkımızı ve üniversiteli öğrenci gençliğini gücümüze güç katmaya bekliyoruz.”
 
Açıklama “Bijî zanîngehên azad” sloganıyla son buldu.