İzmirli kadınlar: Savaşın da bir ahlakı olmalı
- 09:05 16 Kasım 2022
- Güncel
Melike Aydın
İZMİR - Kimyasal silah kullanımı ve savaş politikalarını yorumlayan kadınlar, savaşın bir ahlakı olması gerektiğini, ancak günümüzde savaşların ahlaktan uzak olduğuna işaret etti. Kadınlar, ayrıca kimyasal kullanımının her türlü canlıya zarar verdiğini vurguladı.
Türkiye’nin Güney Kürdistan’a bağlı Zap, Avaşîn ve Metîna bölgesine yönelik KDP’nin de desteğini alarak, gerçekleştirdiği saldırıda kimyasal silah kullanımına karşı tepkiler gelmeye devam ediyor. Kimyasal kullanımına dair, bağımsız heyetler tarafından incelenmesi gerektiğini söyleyen Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanması ve Türkiye’nin savaş politikalarına dair, İzmir’de kadınlara mikrofon uzattık.
‘Şebnem’in tutuklanması yargısız infaz’
TTB’nin sürekli hedef gösterildiğini, kimyasal silah kullanımının araştırılması gerektiğini ifade eden Feride Akçay, savaşa karşı olduğunu söyledi. Feride, “O kadar çok alanda baskı altında ve savaş halindeyiz ki, eski zamanlarda vuruşuyorlarmış orada bitiyormuş, şimdi her şeyde bir hile var. Türkiye’nin savaş politikalarını hiç onaylamıyorum. Dış politikayı zaten kesinlikle onaylamıyorum. Ne yaptığımız belli değil. Bütün Ortadoğu ülkeleri zaten birbirine girdi sayemizde. Şu anda Ukrayna’ya da üzülüyorum, Suriyelilerin durumuna çok üzülüyorum. Kendi ülkemizde bile ayrıştırabiliyoruz Türk, Kürt diye. Fincancı’nın şu anda içeride olması beni çok üzüyor. Araştırmayı da kabul etmezler. TTB en başından beri zaten hedef gösteriliyordu. Öyle iddialar varsa araştırılması lazım. Bunun da yargısız infaz olduğunu düşünüyorum” dedi.
‘Türkiye vatandaşıyla savaş halinde’
Türkiye’nin her türlü savaşın içinde olduğunu, dış politikasında hataların olduğunu söyleyen emekli memur Belgin Arsu ise şunları dile getirdi: “Türkiye vatandaşıyla savaş halinde, yanlış politikalar içerisinde ve bundan her zaman olduğu gibi vatandaş etkileniyor. Üst kademede herkesin düz mantıkla gördüğü o kesim bunlardan hiç etkilenmediği için çok farklı bir dünyada, çok mutlu yaşıyorlar.”
‘Gençlere alan açılmalı’
Türkiye’nin savaş politikalarında da büyük sorunlar olduğunu belirten Belgin, “Bu sorunların çözümlenmesi için gençlere yer vermemiz gerekiyor. Koltuklarımızdan kalkmamız, onlara imkan ve olanak tanımamız gerekiyor. Bugüne kadar yapılan her politika bizi daha da kötüye getirdi. 20 25 sene öncekinden daha kötüyüz. Elimizdekilerin çoğunu kaybettik, kaybetmeye de devam ediyoruz. Böyle giderse gençlerimize bırakacak bir ülke kalmayacağı gibi bu ülkede gençler de kalmayacak” ifadelerini kullandı.
‘Kimyasal silah tüm canlılar için zararlı’
Şebnem’in tutuklanmasının da büyük bir yanlış olduğunu kaydeden Belgin, “Herkes için, her şey için çok büyük tehlike. Birçok aydın kişimiz ve gerekçesiz tutulanlar da içeride. Hepsi yanlış” dedi. Belgin, kimyasal silah kullanılmasına dair ise şunları söyledi: “Her şeyden önce doğaya, tabiata, yediğimize, içtiğimize, toprağa, her türlü canlıya zarar. Zararının olmadığı ne var diye sorsanız, bulamazsınız.”
‘Maddi olarak savaş içindeyiz’
Halkın ekonomi ile mücadele edişini de bir “savaş” olarak gören fabrikada işçi olarak çalışan Sevda Canöz de, “Savaşlar önce çocuklara zarar verir ve bütün insanlığa. İnsan gibi yaşamak varken neden savaşıyoruz? Ülke olarak neyi paylaşamıyoruz anlamış değilim. Hepimiz barış istiyoruz ama savaşa doğru da gidiyoruz. Zaten insanlar savaş içinde; maddi olarak savaşın içindeyiz. Yaşamaya çalışıyoruz aldığımız ücretle. 5 bin lira kira. Asgari ücret 5 bin 500 lira. Bu parayı nasıl öderiz? zaten aslında savaşın içindeyiz. Hayatta kalmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
‘Savaşta ahlak olmalı ama yok’
Savaşın, insanların üzerinden yürütüldüğüne dikkat çeken Sevda, savaşın bir ahlakı olması gerektiğini ancak günümüzde bunun olmadığına işaret etti. Sevda, “Zaten anlaşamadıkları çözemedikleri için daha kötüye gideceğimizi düşünüyorum. Bence iktidarda kalmak için uğraşıyor” dedi.
‘Bu hale getirenler utansın’
Emekli işçi Hatice Taç da ekonomik krize değinirken insanların en çok geçim savaşı verdiğini kaydetti. Hatice, “Kimlerin savaş çıkardığı malum. Olumsuz insanlar düzeni bozuyor. Türkiye geçim savaşında, başka savaşa da gerek yok. Emekliyiz, gelen para harcamadan gidiyor. Bu da benim için en büyük savaş. Ev kira, 30 liradan aşağı para yok. Benim için en büyük savaş bu. İleride kıtlığı yaşayacağız diye geçim kaygısı yaşıyorum. Kimi götürebildiğini yurt dışına aşırıyor, kimisi geçinmek için kıvranıyor. Bu hale getirenler utansın” diye belirtti.
Kimyasal silah kullanmanın insanlık ayıbı olduğunu vurgulayan Hatice, “Bence savaşlarda büyüklerimiz güzel silahlarla savaşmış, bunlar hoş değil. Olmaması gereken bir şey. İnsanlık ayıbı. Ben savaş görmedim ama iç savaş yaşıyoruz. Silaha gerek yok insanlar açlıktan ölecek” diye ifade etti.
‘Konuşma özgürlüğümüz elimizden alındı’
Son olarak konuşan Berrin Ural savaşa karşı olduğunu vurguladı. Berrin, “Savaşın kuralları vardır, ahlakı olmaz olur mu? Ama burada çok ahlaksızlık dönüyor. Adaletsizlik, haksızlık var. Gerçek bir savaş yok. Politik olaylar halkı yönlendiriyor. Şebnem Korur Fincancı uyardı aslında sesini kestiler. Doğruyu söylüyor ama konuşma özgürlüğümüz alındığı için en büyük fonksiyon bu. Basının özgürlüğü elinden alındı. Eskiden öyle değildi, sorular sorulup cevaplar veriliyordu. Şimdi konuşamıyorsun. Biz 80’leri biliyoruz o yoklukta yaşadık ama bu şekilde yaşamadık” diye belirtti.