25 Kasım’a giderken Van: Jin jiyan azadî etrafında buluşalım

  • 09:04 12 Kasım 2022
  • Güncel
Elfazi Toral - Zelal Tunç
 
VAN - Yaklaşan 25 Kasım’a ilişkin Van sokaklarında mikrofonumuzu konuşan kadınlar,  şiddetin sadece kadınların sorunu  olmadığını, toplumun sorunu olduğunu belirterek herkesi “Jin, jiyan, azadî” sloganı etrafında buluşmaya çağırdı. 
 
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken, kadınlar da her yerde alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Kürt kadınlarının özgürlük sloganı olan “Jin, jiyan, azadî” sloganı bugün Rojhilat ve İran başka olmak üzere dünyanın birçok yerinde kadınların dilinden düşmezken, bu 25 Kasım’da da kadınlar alanlarda bir kez daha dayatılan kölelik sistemini kabul etmediklerini haykıracak.
 
‘Şiddete karşı ülke ayağa kalkmalıdır’
 
Yaklaşan 25 Kasım günü kapsamında Van sokaklarında mikrofon uzattığımız kadınlardan artan şiddet, sebeplerini ve önlemeye ilişkin mesajlarını aldık. 
 
Kadınlardan Ezgi Deniz, şiddetin artmasındaki en temel neden olarak yargının cezasızlık politikalarını işaret ederken, failin olması gerektiği gibi yargılanmamasının diğer bütün faillere cesaret verdiğini belirtti. Ezgi, şöyle dedi: “Şiddetin artmasındaki temel nedenin ülke sisteminin,  şiddete karşı bir duruşunun olmamasından kaynaklıdır. Şiddeti uygulayan erkeğe karşı, bir yaptırım olmadığı için başka erkekler de bu durumdan güç alıp aynısını uyguluyor. Şiddete karşı ülke ayağa kalkmalıdır, sesimizi duyuralım.” 
 
Her türlü şiddete karşı ‘Jin jiyan azadî’
 
Kadının şiddetin her türlüsüne maruz kaldığını söyleyen Çiğdem Yaylım ise, “Kadın her gün işkence altında. Kendi fikrini dahi dile getiremiyor. Erkeğin baskısından çıkmak gerekiyor. Bu sadece kadının mücadelesiyle olmaz sadece aynı zamanda desteklenmesi gerekiyor. Önünün kesilmemesi gerekiyor. Erkeklerin kadınlara destek vermesi ve kendilerine engel olarak görmemeleri gerekiyor. Kadına yönelik ‘jin jiyan azadî’ demek istiyorum” mesajını verdi.
 
‘Şiddete karşı ağır cezalar verilmeli’
 
Şiddetin sokakta, evde, işyerinde, sosyal yaşamın her tarafına yayıldığını kaydeden Zekiye Orhan da “Kadın giyimi ve dışarıda hangi saatlerde çıkıp çıkmadıkları bir şiddet gerekçesi oluyor. Kadınlar kendi ayakları üzerinde durarak özgür olmak istiyor. Kadınlar bir birine omuz vermeli destek vermeli. Bugün bir kadının maruz kaldığı şiddete karşı ses çıkarmazsak yarın aynısına bizlerde maruz kalırız. Kadınlara yönelik şiddete karşı ağır cezalar verilmelidir. Hemen tahliye olmaları diğerlerine de cesaret veriyor. Küçücük çocuklar tecavüze maruz kalıyor. Ertesi gün serbest bırakılıyor. Bu olmamalı. Kadınlar kimsenin namusu değildir. Namusla kıyaslanmamaları gerekir” şeklinde konuştu.
 
‘Büyüyen kadın gücüne çok inanıyorum’ 
 
Toplumun, erkeğin, devletin şiddet sarmalına karşı kadınların mücadelelerini daha fazla büyütmesi gerektiğini vurgulayan Zilan Şahbaz, “Failleri cezaevlerinde ‘beslemek’ yerine daha ağır cezalar uygulansaydı bugün şiddetten söz etmemiş olacaktık. Maruz kalınan şiddete karşı büyüyen kadın gücüne çok inanıyorum. Güçlüyüz ancak tek başına yeterli değil bu. Kadınlar yıllardır mücadele ediyor ancak bu tek başına sonuç vermiyor. Biz sadece fiziksel değil, ağır bir şekilde psikolojik şiddete de maruz kalıyoruz” dedi.
 
‘Şiddete karşı birlik olursak, ortadan kaldırabiliriz’
 
Yaşadığı mahallede tüm kadınların şiddetin bir türüyle mutlaka karşı karşıya olduklarını belirten Hatun Aslan, “Kadın zülüm baskı altında. Yaşadığım mahallede bile onlarca kadın şiddete maruz kalıyor. Eş, kardeş, baba şiddeti çok fazla. Bu böyle gitmez. Sadece birkaç kadının ayağa kalkması yetmez. Tüm kadınların haksızlığa, şiddete karşı bir olmaları ve ayaklanmaları gerekir” ifadelerini kullandı.
 
‘Erkeklerin de kadınlarla birlikte karşı durmaları gerekir’
 
Kadına yönelik şiddeti önleyici yasaların yetersiz olduğunu vurgulayan İran’da kadınların direnişte olduğunu söyleyen Befrin Duman da, “İran’da ya da başka ülkelerde şiddete karşı kadınlar nasıl karşı duruyorsa bizim ülkemiz de de kadınların direnmeleri gerekiyor. Kadınlara destek verilmesi gerekiyor. Kadın haklarını korumayan yasalara karşı diğer yurttaşların da karşı çıkması gerekir. Maalesef burada kadına yönelik bir şiddet olduğunda kimse arkasını dönüp bakmaz. Destek vermedikleri sürece kadına yönelik şiddet devam edecek. İran’da kadınlar ile birlikte erkekler de sokaklarda ve direniyor. Aynı şekilde bu dayanışma ruhunun her yerde olması gerekir. Şiddeti ancak dayanışarak, yan yana durarak karşı durabiliriz” şeklinde konuştu.