Üniversiteli kadınlar: Faşist çetelere geçit vermeyeceğiz!

  • 14:20 10 Kasım 2022
  • Güncel
 
İSTANBUL - Üniversiteli Kadınlar, İstanbul Üniversitesi’nde ırkçı bir grubun kadın öğrencilere tecavüz tehdidinde bulunmasına karşı gerçekleştirdiği açıklamada, “Her fırsatta kadınlara saldıran, taciz eden faşist çetelere geçit vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.  
 
Üniversiteli Kadınlar, İstanbul Üniversitesi’nde ırkçı bir grubun kadın öğrencilere tecavüz tehdidinde bulunmasına karşı Beyazıt Ana Kapı önünde açıklama gerçekleştirdi. Kadınlar, “Kampüslerimizde tacizci, faşist çetelere yer yok” pankartı ile “Özerk demokratik cins özgürlükçü üniversiteler için mücadeleye”,  “Tacizci faşist çetelere karşı isyanı yükselt”, “Erkek-devlet şiddetine karşı kadınlar öz savunmaya” ve “Kadınlar faşizme geçit vermeyecek” dövizleri taşıdı. Sık sık “Jin jiyan azadi” ve “Erkek- devlet şiddetine son” sloganının atıldığı açıklamaya onlarca kadın katıldı. Basın açıklamasını Özgür Genç Kadın’dan (ÖGK) Eylül Cemre Demirel okudu.
 
Kadına tecavüz tehdidi
 
İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü önünde öğrencilerin saldırıya uğradığını, kadınların tecavüz ile tehdit edildiğini hatırlatan Eylül, “ÖGB ve polis işbirliği ile üniversitelerde ellerinde silah, sopa ve kesici aletler ile dolaşan tacizci, sivil ve faşist çetelerin, ülkü ocaklarının kendilerini kadınlara ve LGBTİ+lara saldırıları ile var ettiğini görüyoruz. Ülkü ocakları üyesi Alper Eroğlu adlı faşistin bir kadın arkadaşımızı tecavüzle tehdit etmesiyle bunu bir kez daha görmüş olduk” şeklinde konuştu.     
 
‘Erkek-devlet saldırıların sorumlusudur’
 
Her alanda kadınların saldırıya maruz kaldığını ifade eden Eylül, “Üniversitelerde, liselerde, iş yerlerinde erkek egemen zihniyeti körükleyerek saldırılara zemin hazırlayan, kadın katillerine iyi hal indirimleri vererek tekrar sokaklara salan, İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede fesheden, genelgeler yayınlayarak okullarda kadın topluluklarımızı kapatan, etkinlik ve eylemlerimize saldıran, 8 Mart çalışmalarımıza engel olan, cinsiyetçi eğitim ile makbul kadınlar yaratmaya çalışan, ‘kadının tek kariyeri çocuk doğurmaktır’ diyerek cinsiyetçi politikalar üreten, Şebnem hocayı yaptığı bilimsel açıklamalarını suç göstererek tutuklayan erkek devlet; bu saldırıların en temel sorumlusudur” diye konuştu.
 
 Ülkü ocakları ile devlet ilişkisi
 
Ülkü ocaklarının, “Mücadelemizde hiçbir engel tanımayacağız”  ifadeleri ile devletin erkek-egemen politikasını üniversitelerde devam ettirdiğini söyleyen Eylül, “Geçen yıl Ankara Üniversitesi’nde elinde bıçak ile kadın arkadaşlarımıza saldıranlar ile Hacettepe Üniversitesi'nde Newroz kutlaması yapmak isteyen öğrencilere saldıran yine bu faşist çetelerdir. Özgecan Aslan'ın katili Suphi Altındöken, aynı çetenin üyesidir. Şule Çet’in katilinin avukatlığını yapan bu faşist çetenin reisi Büyükkayaer'dir. Aydın'da 16 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunan Alpay Çömez Ülkü Ocakları başkanıdır. Aleyna Çakır’ın ve Esra Hankulu’nun faili Ümitcan Uygun’un yine ülkü ocakları ile bağı olduğunu MHP binasında çekildiği fotoğraflarından biliyoruz” dedi. 
 
25 Kasım'a çağrı
 
Üniversiteli genç kadınların, kampüslerde her türlü tacize ve erkek egemen saldırılara karşı kadın özgürlük mücadelesini büyüttüklerini belirten Eylül, “Üniversitelerde ırkçı, kadın düşmanı, LGBTİ+fobik faaliyetler yürüten ve her fırsatta kadınlara saldıran, taciz eden faşist çetelere geçit vermeyeceğiz. Kampüslerimizi de, yaşam alanlarımızı da terk etmiyoruz” ifadelerini kullandı.  25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde de bütün kadınların mücadeleye sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Eylül, “Tüm kadınları bu saldırılara karşı birlikte olmaya, mücadeleyi büyütmeye 25 Kasım’da Taksim’e çağırıyoruz”  ifadeleri ile çağrıda bulundu.
 
 Açıklama atılan sloganlar ile son buldu.