‘Taksim’de ‘İnsanlık Yürüyüşü’nde buluşalım’

  • 09:05 5 Kasım 2022
  • Güncel
 
 
İSTANBUL - Taksim’de “Kimyasal Silah Kullanımına Karşı İnsanlık Yürüyüşü” şiarıyla gerçekleşecek yürüyüşe herkesi davet eden HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, “Çatışma ve savaş siyasetinin egemen olduğu bir aklın insanlık suçu sayılabilecek eylemleri var. Konunun ciddiyetinin altını defalarca kez çizilmesi gereken bir durum olması nedeniyle böyle bir yürüyüş eylemi kararı alındı” dedi.
 
Türkiye’nin Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ortaklığı ile Güney Kürdistan’ın Zap, Avaşin ve Metina bölgelerine yönelik kimyasal silah kullanımına karşı 6 Kasım’da Şırnak’ın Silopi ilçesi ve İstanbul’da “Kimyasal Silah Kullanımına Karşı İnsanlık Yürüyüşü” şiarıyla yürüyüş düzenlenecek. İstanbul’da Taksim’de yapılacak olan yürüyüşe Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) öncülük edecek. Pazar günü saat 15.00’da gerçekleşecek yürüyüşün çalışmaları ise sürüyor.
 
Yürüyüşün nedeni
 
HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, Türkiye’nin kimyasal kullanma “iddialarının”  artık arşa çıktığını ve bunun kabul edilemez bir durum olduğunu ifade ederek, “Yitirilmeye başlanan insani değerlerin son derece eril, egemen ve askeri kaygılar ile toplumun üzerine negatif bir biçimde boca edildiğini gördüğümüz ve konunun ciddiyetinin altını defalarca kez çizen bir durum olması nedeniyle böyle bir yürüyüş eylemi kararı alındı" ifadeleri ile yürüyüşün nedenini açıkladı.
 
 ‘Bağımsız heyetler araştırsın’
 
Kürt sorununda çatışma ve savaş seçeneği dışında başka kapı açılmadığını anımsatan İlknur, barışçıl ve müzakereci yol ve yöntemler konusunda defalarca kez çağrılar yapıldığını fakat buna ilgi göstermeyen bir “askeri aklın” varlığına işaret etti. İlknur, "Kamuoyundaki bu 'iddialara' karşı yapılabilir en demokratik davranış 'iddiaların' araştırılması için uluslararası kurumların, bağımsız heyetlerin devreye girmesi ve bununla ilgili sonuçların üretilmesidir. Politik olarak barıştan, demokratik çözümden ve müzakereci yol ile yöntemden asla ayrılmaması gerektiğini düşündüğümüz çizgimizin gereği olarak da bu tür vahşete varmış insanlık suçu sayılabilen eylemlerin kendisinin de mutlaka bertaraf edilmesi gerektiğini, konunun bu kapsamda ele alınıp bağımsız heyetlerin bu 'iddiayı' araştırmak üzere bölgeye gitmesi gerektiğini söylediğimiz bir tutumu defalarca kez ilettik” diye konuştu. 
 
‘Şebnem Korur Fincancı bilimsel açıklamalarda bulundu’
 
Irkçılığın, milliyetçiliğin ve faşist duygu atmosferini sürekli körükleyen bir yaklaşımın kimseye bir fayda getirmeyeceğini vurgulayan İlknur, bundan kaynaklı “İnsanlık Yürüyüşü” yaptıklarını paylaştı. İlknur, kimyasal kullanımına dair yaptığı değerlendirmelerden sonra tutuklanan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı için de şu ifadeleri kullandı: “Bilim insanının söylemesi gereken çerçevede beyan vermiş, dünyanın ve Türkiye'nin  sayılı isimlerinden olan Şebnem Korur Fincancı'nın bilim insanı etiğine uygun davranışına dahi tahammül göstermeyen bir aklın ülkenin, bölgenin tamamına asla barış, huzur, özgür bir yaşam sunamayacağını ifade etmek isteriz.”
 
Bu suçluluk telaşı niye?
 
Kimyasal kullanımı gündemdeyken, bu esnada Ankara merkezli bir soruşturma kapsamında tutuklanan gazetecilere de dikkat çeken İlknur, “Gerçeklerin, tartışmaların ve objektif pozisyonun kendisini duyurmaya çalışan gazetecilerin hemen bu olayların ertesinde tutuklanması da tam bir suçluluk telaşı içinde davranışın ayrı bir göstergesidir. Yani siz tabi olmanız gereken kurallara dahi  tabi olmadığınız bir iş ve eylem yapmasanız bu suçluluk telaşı niye? Bu pozisyonda kalmak yerine bu çağrıyı bir kere daha yinelemek, bir demokratik çözüm, barış ve müzakere yönteminin hala herkesin sarılması gereken en önemli yol ve yöntemdir. Çatışma ve savaş siyasetinin egemen olduğu bir aklın insanlık suçu sayılabilecek eylemleri var ise bundan mutlaka vazgeçilip böyle bir eylemin sahipliği ispat edildiğinde de karşılığı olan cezaların görülmesini sağlayacak bir beyanda bulunmak, bunu kamuoyunda paylaşmak için bir yürüyüş kararımız var” dedi.
 
 İlknur son olarak da herkese Pazar günü (yarın) gerçekleşecek yürüyüşe güçlü sahiplenme çağrısında bulundu.