Cinsel taciz faili okul müdürü görevinden ihraç edildi
- 12:57 4 Kasım 2022
- Güncel
DİYARBAKIR - Hani’de bir lisede okul müdürü, öğrenciye yönelik cinsel taciz suçundan yargılandığı davanın taşındığı istinaf mahkemesinde verilen karar ile görevinden ihraç edildi.
Diyarbakır’ın Hani ilçesinde Ocak ayında bir lisede görev yapan okul müdürü okulda bulunan öğrenciye cinsel tacizde bulundu. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada müdürün, öğrenciye sarf ettiği sözler yerel mahkeme tarafından suç olarak görülmezken istinaf mahkemesi avukatların itirazını yerinde bularak müdürün görevinden ihraç edilmesi yönünde karar verdi.
Dosya avukatı Mehmet Emin Gökdemir, mahkeme sürecinden karar sürecine kadar yaşananları şu şekilde anlattı:
“16 yaşındaki öğrenci yaşadığı durumu önce arkadaşına anlatmış akabinde, okul rehberlik hocalarına anlatmış. Kameralarla bu durum sabit olmuştu. Çocuğun bu anlatımına rağmen sanık hala inkâr yoluna gidip reddetmiş konuşulan konunun farklı olduğunu iddia etmişti. TCK 105 cinsel taciz suçunun konusunu temas olmadan cinsel arzu ve istekler ile rahatsız etme fiilidir. Her ne kadar ‘seni seviyorum, sana aşığım’ ifadelerinin cinsel taciz olmayacağı düşünülse de Yargıtay arada bir münasebetin bulunmayışı, yaş farkı, medeni hal, söyleniş biçimi gibi unsurlar yönünden bu fiilleri şartlar gerçekleşmiş ise cinsel taciz kabul etmektedir. Örneğin evli olduğu bilinen ve bir münasebetin olmadığı kadına evlenme teklifi etme cinsel taciz suçudur. Yine 54 yaşındaki evli erkeğin telefon numarasını apartman defterinden bulduğu 26 yaşındaki bekâr kadına ‘seni seviyorum’ demesi cinsel taciz suçudur.
Öğretmenlikle ilişkisi kesildi
Olayımızda evli, 3 çocuklu 40 yaşındaki öğretmenin öğrencisine bu söylemi cinsel taciz suçudur. Ayrıca suçun çocuğa karşı ve kamu görevi fiili nedeniyle olmasıyla 2 defa ağırlaştırılması gerekmektedir. Mahkeme de beyanımız bu yönde olmakla beraber sanığın olayı reddedişi korunması gerekli kamu ve toplum yararı gereği cezanın üst sınırdan verilmesi, 1/6 indirimin uygulanmaması yine pişmanlık gösterilmediğinden ve yarar yokluğundan sanık lehine HAGB’ye hükmedilmemesini savunmuştuk. Maalesef yerel mahkeme hatalı olarak sanığı koruyup alt sınırdan, hem 1/6 indirim toplam 8 ay hapis cezasına üstelik HAGB’ye hükmetmişti. Bu karar itiraz etmiştik ardından gelen 7 sayfalık karar ile tüm itirazlarımızın kabulüne sanığın üst hadden cezalandırılması, takdiri indirimin uygulanmaması ve HAGB’ye hükmedilmemesi gerekliliğine hükmetti. Ayrıca üst mahkeme okulların öğreticilik vasfı olduğu, öğrencilerin orada güvende olması gerektiği, kamunun öylesi büyük sorumluluklar altında işlenen bu suçun cezasız kalmaması gerekliliğine de yer verilmişti. Bu haliyle sanığın indirim uygulanmadan, üst sınırdan ve HAGB’ye çevrilemeyen bir ceza alacağı sonucu çıktı. Bu ceza 1 yıl üstü olup artık memurluk öğretmenlik ile ilişiğinin son bulduğunu ve ihraç edileceğini söyleyebiliriz.
Bizim açımızdan bu yerinde bir karar oldu. Aslında emsal niteliğinde bir karar da diyebiliriz. Dosyanın takipçisi olacağız.”