İZMİR - Sansür, gözaltı, tutuklamalar ve katliamlara ilişkin İzmir’de bir araya gelen kadınlar mücadeleden geri durmayacaklarının mesajını verdi. 

 

İzmir Kadın Platformu (İKP),  9 gazetecinin ve TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasını, İzmir Barosu seçimlerinde “Jin jiyan azadi” sloganının saldırı gerekçesi olmasını ve kadın katliamlarını protesto etmek için Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya geldi. Burada yapılan açıklamada kadınlar, “Ne sansür, ne gözaltı, ne tutuklama. Kadınlar susmadı susmayacak” yazılı pankart açarken, “Kadınlar susmadı, susmayacak”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Jin jiyan azadi”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” ve “Yaşasın kadın dayanışması” sloganlarını attı. Açıklamayı kadınlar adına Deniz Uslu okudu.

 

‘Özgür basın gerçeğin peşinde’

 

İktidarın, destek kaybettikçe, otoritesini artırdığını dile getiren Deniz, özgür basının gözaltı ve tutuklamalarla susturulmaya çalışıldığını vurguladı. Deniz, “Havuz medyaya dahil edemediği gerçeğin peşinde koşan özgür basını ilan kesme cezaları, gözaltı ve tutuklamalarla susturmaya çalışırken, başta kadınlar olmak üzere baskı ve şiddetle sindiremediği tüm toplumsal kesimlerin haklarını gerici iktidarının hedefi haline getirmiş durumda. Toplum şoven, ırkçı, ayrımcı, cinsiyetçi politika ve söylemlerle kutuplaştırılırken ataerkillik pekiştiriliyor. İktidarını kaybetme telaşındaki tek adam rejimi, halkı korku politikalarıyla hizaya çekmeye çalışıyor.  Bu ataerkil öfke ve korku hali vücut bulduğu her yerde her gün kendisini farklı bir boyutta açığa çıkarıyor” şeklinde konuştu.

 

‘Sansür haber alma hakkını engelliyor’

 

Geçtiğimiz günlerde dezenformasyon adı altında çıkarılan “Sansür Yasası” ile halkın haber alma hakkı ve ifade özgürlüğünün elinden alındığını belirten Deniz, “Basın emekçilerinin faaliyetlerine ket vurmanın yanı sıra tüm demokratik kurumlar başta olmak üzere gerçeğin yayılmasını engellemek üzere sosyal medya paylaşımlarını da baskı altına almayı hedefleyen yasanın akabinde 11 gazeteci arkadaşımızı hukuksuz ve zorba yöntemlerle gözaltına aldılar. Bir arkadaşımızın bebeğine yönelik çıplak arama suçu işlediler. Gazetecilerden 9’unun tutuklanması da gecikmedi. Hemen arkasından basının soruları üzerine ‘askeri operasyonlarda kimyasal silah kullanıldığı iddialarının araştırılması gerektiği’ yönünde açıklamaları nedeniyle TTB Merkez Konsey Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, gözaltına alınarak tutuklandı” diye ifade etti. 

 

‘Kadın avukatlar hedef gösteriliyor’

 

Deniz, İzmir Barosu Genel Kurulu’nda ÖHD’li Aryen Turan’ın konuşmasında geçen “Jin jiyan azadi” sloganına yönelik saldırıyı ve ardından Aryen’e açılan soruşturmayı ve Ezilenlerin Hukuk Bürosu (EHB) avukatlarından Sezin Uçar'ın, yargılandığı davaları gerekçe göstererek, işkence gören müvekkilleriyle 1 yıl süreyle görüşmesinin yasaklandığını da hatırlattı.

 

‘Kadın mücadelemizi asla durduramayacaklar’

 

Süleymaniye’de Nagihan Akarsel’in,  İran’da ise Jîna Emînî’yi katleden zihniyetin bir bebeğe çıplak arama yapan, gazetecileri gözaltına alıp tutuklayan zihniyetle aynı olduğunu vurgulayan Deniz, “Tüm bunlar olurken biz kadınlar her gün hayatlarımızdan koparılıyoruz. Her geçen gün baskısını artırma denemeleri yapan erkek devletten güç alan erkekler kadınları darp etmeye, şiddete maruz bırakmaya ve katletmeye devam ediyor. Bizler biliyoruz ki; Jîna’nın katledilmesiyle tüm dünya kadınları tarafından haykırılan 'Jin jiyan azadî' sloganına tahammül edemeyenlerin Molla Rejimi’nden hiçbir farkı yoktur. Bizler bu ataerkil ve faşist politikalarla mücadele etmekten geri durmayacağız. Bilinsin ki hakikati her zaman arayan Nagihan'ın kalemi de, mesleğinin sorumluluklarını yerine getiren TTB Başkanı Şebnem Hoca'nın sesini de asla susturamayacaklar. Gazeteci kadın arkadaşlarımızın gerçeği yazmasını asla durduramayacaklar. Kadın mücadelemizi asla durduramayacaklar”  ifadelerini kullandı. 

 

‘Hukuksuzluklar karşısında mücadele edeceğiz’

 

Kadınların verdiği mücadele sonucu demans hastası Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un tahliye edildiğini söyleyen Deniz, “Bizler hasta tutsaklara özgürlük mücadelesi yürüterek 595 gün sonra Aysel Tuğluk'u aldık. Tüm hukuksuzluklar karşısında da mücadele etmekten geri durmayacağız. Bu saldırılar karşısında dün ve bugün olduğu gibi karşınızdayız. Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz. Bugün dünyada haykırılan ‘Jin jiyan azadi’ sloganını susturamayacaksınız” şeklinde konuştu.

 

‘Hayatın her alanındayız’

 

Deniz, son olarak şunları söyledi: “Biz gerçekleri sokak sokak, fabrika fabrika, kongre kongre söylemeye devam edeceğiz. Kadınları operasyonlarınızla, baskılarınızla, linç kampanyalarınızla, karalama çalışmalarınızla sindiremeyeceksiniz. Hayatın her alanındayız! Avukat kadınlar, gazeteci kadınlar,  sağlık emekçisi kadınlar olarak bugün yine buradayız! Adliyelerden, ofislerden, kampüslerden, fabrikalardan, evlerden çıkıp geldik. Birlikte güçlüyüz!  Eşitlikten, özgürlükten, laiklikten vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.”

 

Açıklama, sloganlarla sona erdi.