Riham Temu: Saldırıların hedefinde öncü kadınlar var

  • 10:31 1 Ekim 2022
  • Güncel

Helin Asmin

QAMIŞLO - Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarda kadın mücadelesinin hedef alındığına dikkat çeken Kongreya Star Çevre Komitesi üyesi Riham Temu, “Türk devletinin Rojava’ya yönelik saldırılarının hedefinde öncü kadınlar var. Kadını hedef almak toplumu hedef almaktır. Toplumu dağıtmak ve toplumda korku yaratmak istiyorlar. Sonuna kadar kazanımlarımıza sahip çıkacağız” dedi. 
 
İktidarların kadınları hedef alarak kazanımlarına dönük saldırıları devam ederken, söz konusu saldırılara karşı ise kadın direnişi ise her geçen gün giderek büyüyor. En son İran’da rejim tarafından “ahlak polisi” tarafından işkence edilerek katledilen Jîna Mahsa Amini için dünya genelinde kadınlar alanlara çıkarak protesto gösterileri düzenledi. Yine kadınların hedef alındığı yerlerden biri de Kuzey ve Doğu Suriye. 
 
Kongreya Star Çevre Komitesi üyesi Riham Temu, kadınların hedef alınarak katledilmesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Devrime her zaman kadınlar öncülük etti’
 
Sözlerine Kuzey ve Doğu Suriye başta olmak üzere bölgeye dönük saldırıları kınayarak başlayan Riham, “Devrimin başlangıcından bugüne kadar kadınlar her zaman öncülük ettiler. Bu yüzden kadınlar ve özellikle öncü kadınlar her zaman hedef alınıyor. Çünkü iktidar örgütlü kadınlardan korkuyorlar. Özellikle son yıllarda Efrîn ve Serêkaniyê’nin işgalinden sonra kadınların hedef alınması arttı. Hedef alınan kadınlar ise çoğunlukta devrime öncülük eden kadınlardır. Zehra’dan Zeynep’e kadar katledilen kadınların hepsi topluma öncülük yapanlardı. Türk devleti ve çeteleri, kadınları saldırılarla yenemeyeceklerini görünce özel savaş politikalarını devreye koyarak ajanlıkla kadınları ve toplumu hedefine aldı. Bu yüzden insansız hava araçlarıyla bölgelerimize saldırdı. Bu saldırılarda kadınlar, çocuklar ve onlarca kişi yaşamını yitirdi. Kuşkusuz bu, Erdoğan ve çetelerinin gerçeklerini gösteriyor. AKP hükümeti kadın mücadelesi karşısında yenik düştü” dedi.  
 
‘Kadınları hedef almak toplumu hedef almaktır’
 
Kadın mücadelesi ve direnişine dikkat çeken Riham, şunları dile getirdi: “Bugün Türk devletinin bölgeye bu kadar çok saldırısı varsa bunun temel nedeni kadın gücünden korkmalarıdır. Bugün devrime öncülük eden kadınlar aynı zamanda tüm dünyaya da öncülük etmektedir. Hegemonik güçler de bu yöntemlerle kadınların iradesini kırmak istiyorlar. Türk devletinin amacı Kürt toplumunu ve Kürt kadınını yok etmektir. Bir kadın toplumda hedef alınırsa o toplum da hedef alınır. Kadınları hedef almak toplumu hedef almaktır. Türk devletinin Rojava’ya yönelik saldırılarının hedefinde öncü kadınlar olduğunu tekrar söyleyebilirim. Kadınlar ve toplumun öncülerini hedef alarak toplumu dağıtmak ve toplumda korku yaratmak istiyorlar. Ama bilsinler ki Rojava’da yaşayan kadınlar olarak, asla korkmuyoruz ve her zaman olduğu gibi mücadele etmeye devam ediyoruz ve şehitlerimizin izinde olmaya devam edeceğiz. Sonuna kadar kazanımlarımızı koruyacağız.”
 
‘Herkes bu saldırılara karşı sessiz’
 
Özel savaş politikalarına değinen Riham, şöyle devam etti: “Zeynep Muhammed’in şehadeti kadınların intikamı olacaktır. Bu bölgede yaşayan kadınlar olarak yapılan saldırıları kınıyoruz. Kadın ve toplum üzerinde günlük olarak uygulanan yöntemler katliam ve özel savaş yöntemleridir. Bu yöntemleri mücadelemizle yeneceğiz ve mücadelemizi yenmelerine izin vermeyeceğiz. Bu yüzden genç kadınlar ve tüm özgürlük tutkunları başta olmak üzere herkes bu katliamlara karşı seslerini yükseltip mücadele etmeleri gerekiyor. Rojava’da yaşayan kadınların Erdoğan ve DAİŞ çetelerinin terörüne karşı nasıl direndiğini tüm dünya biliyor. Ama şimdi herkes bu saldırılara karşı sessiz. İnsan hakları kurumları ve örgütleri neden sessiz? Uluslararası güçlerin sessizliği Türk devletinin saldırılarına ortak olmak demektir.”  
 
‘Mücadeleleri yolumuza meşale olacaktır’
 
Yaşamını yitiren kadınların mücadelesinin, kendi yollarında meşale olacağını söyleyen Riham, “Bugün Rojava Kürdistan’da gerçekleştirilen saldırılar, kapitalist sistemin ‘Demokratik Ulus’ sistemine karşı yenilgisinin göstergesidir. ‘Demokratik Ulus’ sisteminin tüm dünyaya umut olduğu söylenebilir. Günümüzde üçüncü dünya savaşı her yerde büyük bir krize neden oldu. Kendini yönetemiyor ve demokrasiye büyük bir zarar veriyor. Dolayısıyla çözüm ‘Demokratik Ulus’ perspektifi ve ‘Özerk Yönetim’ modelidir. Bundan kaynaklı da sürekli saldırıyorlar. Kürdistan, Rojhilat ve Suriye’deki kadınlar iradelerine sahip çıksın diyoruz. Bugünkü saldırılar, özgür bir kadının mücadelesine, direnişine ve topluma yönelik saldırılardır. Sistemimizi koruyabilmek için tek güç ve tek fikirli olmalıyız. Son olarak özgürlük mücadelesini sözünü veriyor ve onların mücadelesi yolumuzun meşalesi olacağına söz veriyorum” diye konuştu.