Cumartesi Anneleri: Hak arayışımız devam edecek

  • 15:52 24 Eylül 2022
  • Güncel
 
İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 913’üncü haftasında adliye önünde uğradıkları polis saldırısına tepki göstererek, “Son kaybımız bulunana, son fail cezalandırılana kadar bu mücadele devam edeceğiz” dedi. 
 
Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılıp yargılanması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerinin 913’ncü haftasında, İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde açıklama yaptı. Bu haftaki eylemde, Cumartesi Annelerinin yargılandığı davanın 21 Eylül’de görülen 5’inci duruşması öncesi İstanbul Adliyesi önünde yapılmak istenen açıklamaya yönelik polis saldırısına tepki gösterildi. Açıklamaya İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul milletvekilleri Sera Kadıgil ve Ahmet Şık, İnsan Hakları Dayanışma Ağı temsilcileri, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Şubesi temsilcisi Ümit Efe ve çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.
 
Eylemde bu hafta gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın ablası Maside Ocak açıklama yaptı. 
 
16 hak savunucusu işkenceyle gözaltına alındı’
 
Anayasal bir hak olan barışçıl toplanma ve gösteri haklarının engellendiğini söyleyen Maside, bu haklarını kullandıkları için yargılandıklarını belirtti. 21 Eylül’de görülen duruşma öncesi İstanbul Adliyesi önünde yapmak istedikleri açıklamanın engellendiğini ve polis saldırısıyla karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Maside, “Duruşmaya ve öncesinde yapılacak basın açıklamasına katılmak için orada bulunanlara son dakikada bildirilen yasak kararı sonrası, etrafımız polis tarafından çembere alındık. Aralarında duruşmaya katılması gereken kayıp yakınları, Cumartesi insanları ve avukatlarının da olduğu 16 hak savunucusu işkenceyle gözaltına alındı” ifadelerini kullandı.
 
‘Duruşma sırasında da hukuksuzluk devam etti’
 
Duruşma sırasında da hukuksuzluğun devam ettiğini kaydeden Maside, “Duruşmaya, yargıcın, ‘eğer düzeni bozan bir durum olursa, kolluk güçlerinden gelen talep doğrultusunda, yargılamanın güvenlik gerekçesiyle kapalı yapılmasına karar verebileceğini’ belirten sözleri ile başlandı. Bu sözleri ile dava yargıcı, duruşma öncesi yapılacak basın açıklamasına hukuka aykırı olarak müdahale eden kolluğun yönlendirmesi ile hareket ettiğini kabul etmiş, yargılamanın tarafsızlığına ve bağımsızlığa gölge düşürülmüştür. Duruşma yargıcı yargılama sırasında da; savunma avukatlarının salonda bulunan silahlı güvenlik mensuplarının çıkarılmasına yönelik talebini de reddedip; yargılananlar, tanıklar, avukatlar ve dinleyiciler üzerinde baskı yaratacak şekilde yargılama sonuna kadar güvenlik mensuplarının salonda beklemesine izin vererek, tutumunu devam ettirdi” şeklinde konuştu. 
 
 ‘Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz’
 
Avukatların gözaltına alındığı için duruşmaya katılamadığını söyleyen Maside şöyle devam etti: “Sanıklar ve avukatlarının da bulunduğu, bu kişilerin duruşmaya katılımı sağlanmadan duruşmaya devam edilemeyeceği, ayrıca duruşma salonuna gelebilenlerin de alanda uygulanan şiddetten olumsuz etkilendikleri göz önünde bulundurularak duruşmanın ertelenmesi taleplerini de reddeden yargıç, duruşma boyunca savunmayı kısıtlayıcı davranışları ile duruşmada gerilim yaşanmasına neden oldu. 27 yıldır dediğimiz gibi, son kaybımız bulunana, son fail cezalandırılana kadar bu mücadele devam edecek. Kaç yıl geçerse geçsin, bedeli ne olursa olsun, kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 213 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.” 
 
‘Sizin başka işiniz yok mu?’
 
İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise Türkiye’de otoriter yönetim altında asker ya da polisin daha fazla suç işlediğini ifade ederek şunları dile getirdi: “Kolluk görevlilerini buradan bir kez daha uyarıyorum. Bu kanunsuz emirlere uymayın. Bu iktidara ve İçişleri Bakanına güvenmeyin hepiniz yargılanacaksınız. Bize uyguladığınız işkence ve kötü muamelenin hesabını yargı önünde vereceksiniz. Bakın şuanda şubemizin önünde binlerce polis var. Sizin başka bir işiniz yok mu? Artık hak savunucularını ve cumartesi annelerinin rahat bırakın. Buradan bir suç çıkmaz.”
 
‘İnsanlık suçu işleyenleri korumayın’
 
Ardından söz alan kayıp yakını İkbal Eren, “Bizim kim olduğumuz ve ne istediğimiz tüm kamuoyu tarafından biliniyor. İnsanlık suçu işleyenleri korumayın. Bu insanlık suçunu işleyenler bu suça ortaktır. Çarşamba günü bizim maruz kaldığımız muameleyle işlenen insanlık suçlarını savunuyoruz dediler. Ama bizde onlara şunu diyoruz; Siz onları koruyun, biz söylemeye devam edeceğiz. Bu açık bir faşizmdir. Bu ülke bu karanlıktan aydınlığa çıkmadan, çocuklarımızın akıbeti ortaya çıkarılıncaya kadar ve Mehmet Ağar ile Süleyman Soylu bu ülkede yargılanan kadar mücadelemiz devam edecek” ifadelerine yer verdi. 
 
‘Sorumlu Süleyman Soylu’dur’
 
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, ülkede hukukun tamamen ortadan kaldırıldığını dile getirerek, “En küçük bir hak talebinin karşısından polis, jandarma ve devletin zor gücünü dikildiğini görüyoruz. Bu ülkenin İçişleri Bakanı’nın neredeyse fotoğraf vermediği, suçlu göstermediği kimsenin kalmadığı bir ülke haline geldi. Özellikle Cumartesi Annelerine yapılan bu muamelenin nedenin hepimiz biliyoruz. Bu şiddetin tek nedeni faillerin yanına olmalarıdır. Bunun tek sorumlusu da Süleyman Soylu’nun kendisidir” sözlerini kullandı. 
 
‘Hak arayışımız devam edecek’
 
Devletin annelere savaş açtığını vurgulayan TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil ise şöyle konuştu: “Devlet şu anda yıllardır evlatlarının kemiklerini arayan anneler yönelik çok ciddi bir savaş başlatmış durumda. Bu insanlar haklarını aradıkları için yargılanıyor, şiddete uğruyor, failleri yargılamak yerine bu insanları yargılıyor. Bu savaşın nedenini iyi biliyoruz çünkü devlet devamlılığı esas alanlarla devam ediyor. Bu karanlık odaklara hesap verinceye kadar hak arayışımız devam edecek.”
 
‘Cumartesi Anneleri’nin yanındayız’
 
Cumartesi Anneleri’ne yönelik saldırıya, yaşanan hukuksuzluğa tanık olduklarını ve bunları belgelediklerinin altını çizen TİHV İstanbul Şube temsilcisi Ümit Efe, “O gün orada açıkça bir işkence uygulandı ve biz tanığıyız. Cumartesi Annelerinin yanındayız” dedi.