‘Çatımız Gökyüzü’ hareketi dayanışmayı büyütmeye çağırıyor
- 09:10 24 Eylül 2022
- Güncel
Dilan Babat
ANKARA - “Çatımız Gökyüzü” eylemlerinde sürekli polisin tacizine ve tehditlerine maruz kaldıklarını anlatan Berivan Kaylu, insanca koşullarda yaşamak istediklerinin altını çizerek “Herkesi çatımız altında dayanışmaya çağırıyoruz” dedi.
İstanbul’da “Gökyüzü çatımız sokaklar evimiz” hareketinin çağrısıyla Ankara’da bulunan öğrenciler 10 Eylül’den bu yana barınma sorununa dikkat çekmek için parklarda nöbet tutuyor. Nöbeti 11 gündür aralıksız sürdüren öğrenciler, parklarda polis tacizine ve tehdidine de maruz kalıyor.
Gözaltına alınan öğrencilerden Berivan Kaylu, yaşadıkları süreci ve polislerin kendilerine karşı baskısını anlattı.
‘Sessimizi yükseltiyoruz’
“Çatımız Gökyüzü” hareketinin İstanbul’dan yaptığı açıklamanın ardından Ankara’da da barınamayan öğrencilerle bir eylem planı yaptıklarını söyleyen Berivan, “Temel taleplerimizden biri barınma sorununa kalıcı ve net çözüm bulunması.’Neden belediyeye başvurmadınız’ değil, herkesin başta öğrenciler olmak üzere insanca yaşayabileceği şartlarda en temel hakların sağlanmasaydı. Sadece barınma diyoruz ama dört duvar bir çatı bulup nitelikli insani koşullarda barınamayan arkadaşlarımız da var. KYK yurtlarında hijyenik olmadan yaşamak zorunda kalan arkadaşlarımız var. Bu kötü şartlarda bile çeşitli soruşturmalar, gözaltılar bahane edilerek yurtlardan atılan, hakları elinden alınan arkadaşlarımız var. Biz de onlarla birlikte sesimizi yükseltmek istedik” dedi.
‘Tehditlere maruz bırakıldık’
Eyleme başladıklarından bu yana çeşitli taciz ve tehditlerle karşılaştıklarını ifade eden Berivan, yaşadıkları polis tacizini şöyle anlattı: “Son iki gündür polisler tarafından işkenceyle, yerlerde sürüklenerek gözaltına alınıyoruz. Hiçbir uyarıda bulunmadan doğrudan arkadaşlarımıza, telefonlarımıza saldırıp, içtiğimiz çaylara dahi tekme atarak baskıya maruz bırakılıyoruz. Haklı taleplerimizi söylemeye devam edeceğimizi belirtmemize karşı, ‘yarın gelseniz yarın da gözaltına alırız sizi’ gibi tehditlere maruz kaldık. Bu sorun sadece gençlerin ve öğrencilerin sorunu değil. İnsanlar ev kiralarını ödeyemiyor, faturalarını ödeyemiyor. Markete giden insanlar çocukları bir şey istemesin diye gözlerini kapatmak zorunda kalıyor. Büyük bir yoksulluk ve sefalete sürükleniyoruz. Buna mahkum olmamak için sesimizi yükseltiyoruz. Bu sorunun milyonların yaşadığını da biliyoruz.”
‘Arkadaşımız polislerle aynı odaya kilitlendi’
Polislerin kendisine, “Sen kendin isteğinle yurdu bıraktın, buradaki amacın nedir ne istiyorsun” diye sorduğunu belirten Berivan, “Bir gözaltı kaydım nedeniyle yurt müdürü beni defalarca kez taciz etti, tehdit etti. Gün içinde yurtta olmama rağmen gece yarıları yurt görevlileri tarafından yatağımdan kaldırılıp aşağı indiriliyordum. Nedenini sorduğumda ise ‘seni gündüz bulamıyoruz’ gibi yalan beyanlarda bulunuyorlardı. Bu dayatmaları ve beni sürekli rahatsız etmeleri nedeniyle yurttan kaydımı aldım. Newroz’da benimle beraber gözaltına alınan bir arkadaşım bırakıldıktan kısa bir süre sonra yurt müdürü tarafından rahatsız ediliyor. Bir gün de müdür arkadaşımı odasından alıp konuşma bahanesiyle götürüyor ve sonra onu sivil polislerin olduğu bir odaya götürüyor. Kendisi çıkıp kapıyı kilitliyor. Bir buçuk saat boyunca arkadaşımız sivil polislerle o odada kalıyor ve sorgulanıyor” diye anlattı.
‘4 kişilik odalar 6 kişiye 6 kişilik odalar 8 kişiye çıkarıldı’
Yurda yerleşmek için gelen öğrencilerin ailelerinin dahi içeriye sokulmadığına vurgu yapan Berivan, “Polisin söz ettiği ‘kendi isteğinle KYK yurdundan ayrıldın’ söylemi bunlardan ibaret. Maruz kaldığımız bu tür tacizler, ailelerin giremediği KYK yurdunda sivil polislerin elini kolunu sallayarak girmesi vesaire bunlar olayın arka perdesi. Bir grup öğrencinin haklı talepleri farklı söylemlerle kirletilmeye çalışılıyor. Biz insanca şartlarda yaşamak istiyoruz. Kaldığımız KYK yurtlarında kontenjanların artırılmasını istiyoruz. Uzak şehirlerden okumaya gelen arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımız barınacak yer bulamadıkları için eğitim haklarından vazgeçmek zorunda kalıyorlar. Arkadaşlarımız hijyenik alanlarda yaşamıyor. Yemekhanelerdeki yemeklerde kıllar, böcekler, taşlar çıkıyor. Bu sene 4 kişilik odalar 6 kişiye 6 kişilik odalar 8 kişiye çıkarıldı. Bunlar normal insanların yaşayacağı koşullar değil. Kiraya çıkmak zorunda kalan arkadaşlarımız var. Bu kiraların da denetlenmesi lazım. Bu sorunun muhatabı milyonlar, geçinemeyenler. Çatımız gökyüzü olarak sesimizi yükseltiyoruz ve herkesi çatımız altında dayanışmaya çağırıyoruz” sözlerini kullandı.