Musa Anter Ödül Töreni yüzlerce kişinin katılımıyla başladı
- 18:35 23 Eylül 2022
- Güncel
İSTANBUL - Bu yıl 29’uncusu düzenlenen ve yoğun katılım gösterilen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri, saygı duruşu ile başladı.
Kürt bilge ve özgür basının sembolü Musa Anter’in (Apê Musa) 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da katledilmesinin ardından gazetecilik alanında verilen ve bu yıl 29’uncusu düzenlenen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri, yüzlerce kişinin katılımıyla başladı. Yeni Yaşam Gazetesi’nin düzenlediği tören, Şişli’de bulunan Cemil Candaş kültür Merkezi’nde gerçekleştiriliyor. 29’uncu Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Yarışması'nda ödüller, "Türkçe Haber", "Kürtçe Haber", "Fotoğraf", "Karikatür" ve Gurbetelli Ersöz anısına "Kadın Haberciliği" olmak üzere beş ayrı dalda dağıtılacak.
Yoğun katılım
Törene özgür basın şehitlerinin aileleri, Adalet Nöbeti tutan anneler, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, HDP milletvekilleri Tayip Temel, Pero Dündar, Dirayet Dilan Taşdemir, Ali Kenanoğlu, Sezai Temelli, Musa Piroğlu, Yeni Yaşam Gazetesi imtiyaz sahibi ve HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz ile Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şube Eşbaşkanı Gürkan İstekli, Asrın Hukuk Bürosu avukatları, HDP İl Eş Başkanı İlknur Birol, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Perihan Koca, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) yöneticileri, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu üyeleri, Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Dayanışma Derneği (ANKAYAY-DER) İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, çok sayıda basın meslek örgütü temsilcileri ve yöneticileri ile Sivil Toplum Örgütü (STÖ) temsilcileri katıldı.
Saygı duruşu ile başladı
Törenin yapılacağı salona, Musa Anter ve Gurbetelli Ersöz ile özgür basın mücadelesinde yaşamını yitiren gazetecilerin fotoğrafları asıldı. Nezahat Doğan ile Mazlum Jînda’nın sunuculuğunu yaptığı tören, Ape Musa ve özgür basın şehitleri adına saygı duruşu ile başladı. Ardından Musa Anter, Gurbetelli Ersöz ve yaşamını yitiren özgür basın şehitlerine dair kısa bir sinevizyon gösterimi yapıldı.
Törende Yeni Yaşam Gazetesi imtiyaz sahibi ve HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Yeni Yaşam Gazetesi editörü Reyhan Hacıoğlu, DFG Derneği Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu’nun konuşma yaptı.
‘O kalemi devraldık…’
Açılış konuşmasında Kürtçe ve Türkçe, “Apê Musa'nın katledilmesiyle bir halkın susturulması ve kalemsiz kalması amaçlandı. ‘Kürt basınının çınarı katledilirse bu halk susar’ diye düşünüldü. Evet, Apê Musa bir sokakta katledildi ve kalemi kanlar içinde kaldı. Ama ardılları o kalemi alarak gerçekleri yazmaya devam etti. Cengiz Altun’lar, Gurbetelli’ler, Ferhat Tepe’ler, Deniz Fırat’lar, Nujiyan Erhan’lar Metin Göktepe’ler o kalemi devraldı ve bizlere bıraktı. Basın şehitlerimizi bir kez daha anıyoruz” denildi.
‘Gazeteciler iyi ki mücadele ediyor’
İlk olarak konuşma yapan Yeni Yaşam Gazetesi imtiyaz sahibi ve HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, zaman aşımına uğratılan Musa Anter davasına değindi. Rıdvan, “Alçakça bir duruşmaydı. Her şey biliniyor ve bu cinayet tezgâhlanırken, sis perdesinin arkasına saklanan bu duruşma zaman aşımına uğradı. Her ne yaparsanız yapın Musa Anter’in aziz anısını yok etmeye gücünüz yetmeyecek. Sizler bu davaya zaman aşımı biçmiş olsanız da bu dava asla ve asla divana kalmayacak. Bu cinayeti azmettirenlerden tetiği çekenlere kadar onları koruyanlardan ve muhafaza eden iktidarlardan hesap sorulacağını tekrar etmek istiyorum” dedi. Özgür basın geleneğinin büyük bedeller ödediğini ifade eden Rıdvan, “Ödemeye de devam ediyor. Gerçekleri yazmak bu ülkede her şeyden daha zor. Bu akşam ödülü alan bütün gazetecilerin önünde saygıyla eğiliyorum. Onlar olmasaydı gerçekleri öğrenme kısmı eksik kalacaktı. İyi ki mücadele ediyorlar” şeklinde konuştu.
‘Failleri yargılanana kadar hesabını sormaya devam edeceğiz!’
Bir diğer konuşmacı HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da, bu akşamın önemli bir akşam olduğunu vurgulayarak konuşmasına başladı. Pervin, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bu akşam Musa Anter amcamızın ardıllarının ödül alacağı bir akşam. Elbette ki burada Musa amcayı anlatmak, beş dakikaya sığdırmak mümkün değil. Onun kişiliğini, bilge kimliğini anlatmak mümkün değil. Arkasında bıraktığı ardıllar, milyonlar her gün mücadele etmeye devam etti. Onun kalemini, fotoğraf makinesini hiçbir zaman yerde bırakmadılar. Musa amcanın fotoğraf makinesi halka gerçekleri ulaştırmak için her gün fotoğraf çekti. Devlet, sistem Musa amcadan korktu. Musa amca gibilerinden hep korktular. Bu yüzden bu ülkede binlerce faili belli cinayetler işlendi.
Kürtler öldürüldükçe tükenmeyecek!
Ancak hiçbirini açığa çıkarmadılar, tetiği çekenleri emri verenleri ve bu işin arkasında olanları yargılamadılar sorgulamadılar. Aksine ödüllendirdiler, kahraman ilan ettiler. Bu ülkenin adı faili belli cinayetler ülkesi olarak kaldı. Bizler yani Apê Musa'nın çocukları, torunları, yoldaşları, mücadele arkadaşları onun failleri yargılanana kadar bunun hesabını sormaya devam edeceğiz. Dava zaman aşımına uğradı. Peki biz bitti demeden bu defter kapanır mı? Buradan ona söz veriyoruz, senin bize bıraktığın miras, güç, bize vermiş olduğun mücadele aşkı senin davanın kapanmasına asla izin vermeyecek. Musa amca Kürtler için ‘öldürüldükçe tükenmeyecek’ derdi. Buradan söz veriyoruz, Kürtler öldürüldükçe tükenmeyecek. Saygıyla anıyorum bir kez daha.”
‘Bombalandılar, kapatıldılar, yılmadılar…’
Ardından söz alan Yeni Yaşam Gazetesi editörü Reyhan Hacıoğlu ise baskının ve şiddetin arttığı böylesi bir dönemde bir araya gelmenin çok değerli olduğunun altını çizdi. “Bizler hakikat için bedel ödeyenleriz” diyen Reyhan, “Bir halka ve önderine tecrit uygulayanların, kadın ve çocuk istismarcılarının, cezaevini bugün işkencehanelere dönüştürenlere karşı ses olmaya devam edeceğiz. Bizim derdimiz ahlaki bir toplumda gazetecilik yapmak” şeklinde konuştu. 2016’da Özgür Gündem Gazetesi kapatıldığında darp edildiklerini, gözaltına alındıklarını ve 7 saat boyunca işkenceye uğradıklarını paylaşan Reyhan, “Heyetler geldi Avrupa’dan, yaşanan vahşeti raporlamak için. Yaşadıklarımı anlattım. Ancak Feleknas Uca araya girerek bunlara karşı bir direnişimizin olduğunu hatırlattı” dedi.
‘Baş eğmeyen halkın baş eğmeyen gazetecileriyiz’
Heyete bürolarının bombalandığını, katledildiklerini, dağıtımcılarının infaz edildiğini, kapatıldıklarını, tutuklandıklarını anlattığı söyleyen Reyhan, “Bugün davası olmayan gazeteci arkadaşımız yok. Ama her şeye rağmen bugün buradayız. Onlar vurdukça biz devam ettik, bizler baş eğmeyen bir halkın baş eğmeyen gazetecileriyiz. Biz bu katilleri tanıyoruz. Ersin’in, Miray bebeğin, Taybet Ana’nın katillerini tanıyoruz. 30 yıl da geçse bu davanın peşini bırakmayacağız” sözleriyle seslendi.
‘Gerçekleri yazmak bizim için onur kaynağı’
DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu da, bu gece hem heyecanlı hem de duygulu olduklarını paylaştı. Hem onu hem de hakikat mücadelesinde yaşamını yitiren gazetecileri anıyoruz. İki gün önce Apê Musa'yı mezarı başında andık. Orada sözümüzü ve yoklamamızı verdik. Mücadeleyi onun ardından nasıl büyüttüğümüzü anlatmaya çalıştık. Bu gecede biraz bu meselenin nasıl sürdüğünü göstermiş oluyoruz. 29 yıldır hala tüm baskı tutuklama ve bombalamalara rağmen gerçekleri yazmaya devam ediyorlar. Bu bizim için bir onur ve gurur kaynağı. Bunun son örneği Diyarbakır’da gerçekleşen operasyondu. Arkadaşlarımız ev baskınıyla 8 gün gözaltında kaldı ve 16’sı tutuklandı” cümlelerini kullandı.
‘Bombalasanız da yeniden doğmaya devam ettik!’
16 gazetecinin tutuklanmasının Türkiye’de basın özgürlüğünün geldiği noktayı gösterdiğini belirten Dicle, “Bu bile mesleki faaliyetlerini engellemeye yönelik yapıldığını gösteriyor. Biz bütün tutuklu gazeteciler için sözümüzü söylemek için buradayız. Bombalasanız da yeniden yazmaya, doğmaya devam ettik. Katledilen her arkadaşımızın ardından onların kalemini alıp yeniden yazmaya devam ettik. Bu mücadeleyi de sürdürmeye devam edeceğiz” mesajını verdi.
‘O dava öyle kolay kolay düşmez’
Ape Musa’nın oğlu Dicle Anter de, insanlık suçu işlenerek Musa Anter davasının düşürüldüğünü söyledi. Dicle, “Onlar düşürdü ama o dava öyle kolay kolay düşmez. Çünkü Musa Anter’in küçük generalleri var. O general hala onların korkulu rüyaları olmaya devam ediyor. Bizim elimizde kalem var. Bizim gücümüz zihnimizde, onlarınki tetikte. Aradaki fark bu. Hem basın şehitlerinin önünde saygıyla eğiliyorum hem de 16 tutuklu arkadaşımıza saygı ve selamlarımı gönderiyorum” dedi.