Kayıp yakını Taybet Erdem: 27 yıldır adalet arayışındayım

  • 09:06 22 Ağustos 2022
  • Güncel
Sema Çağlak
 
ŞIRNAK - 27 yıldır devlet tarafından kaybettirilen eşi Fettah Erdem’in akıbetini soran Taybet Erdem, bütün kayıplar için adalet istediğini söyleyerek, “27 yıldır Fetttah’ın kemiklerini arıyorum. Hayatım boyunca bize yaşatılanları unutmayacağım ve ölene kadar bu davanın peşini bırakmayacağım” dedi.
 
90’lı yıllarda yürütülen devlet politikası, yüzlerce Kürdün kaybettirilmesine ve faili meçhuller yoluyla katledilmesine yol açtı. Devlet tarafından götürülen ve gözaltında kaybettirilen yüzlerce insanın ailesi bugün kaybettikleri yakınlarının akıbetini soruyor. O yıllarda kaybettirilen kişilerden biri de Fettah Erdem oldu. 1995 yılında evden çıktıktan sonra jandarma tarafından gözaltına alınan Fettah’tan bir daha haber alınamadı. Ailesi izini bulmak için yoğun bir çaba gösterse de bir sonuç elde edemedi. Ailenin başvuru ve şikayetleri cevaplanmazken, aksine kendilerine dönük baskılar arttı. Fettah'ın, 27 yıldız adalet arayışında olan eşi Taybet Erdem, yaşadığı zorlukları ve olayın aydınlatılması için verdiği mücadeleyi anlattı.
 
‘Koruculuk sistemi zorla dayatılıyordu’
 
Aslen Şırnak’ın Hêtme köyünden olduklarını ama devletin baskılarından dolayı köylerini terk etmek zorunda kaldıklarını kaydeden Taybet, “Köyümüzden çıkarıldıktan sonra 4 yıl boyunca Hoserê köyünde kaldık. Fettah çok iyi ve emekçi bir insandı. Kayıp olayı gerçekleştikten sonra arayıp sormadığımız yer kalmadı.  Her yerde onu aradık ama hiçbir yerde değildi. Devlete defalarca sorduk ama her sorduğumuzda bize karşı uyguladıkları zulüm artıyordu. Evimizi basıyorlardı, baskı ve işkence yapıyorlardı. O zamanlar koruculuk zorla dayatılıyordu. Koruculuk sistemini kabul etmeyen insanlar yerlerinden göç etmek zorunda kalıyorlardı. Biz de bu zulümden dolayı köyümüzü terk ettik” diye belirtti.
 
’27 yıldır kemiklerinin peşindeyim’
 
27 yıllık mücadelesini dile getiren Taybet, eşinin kemiklerini bile bulmaya hasret kaldığını ifade etti. Taybet, “Hoserê köyünü ilk gittiğimiz zamanlarda birçok zorlukla yüz yüze kaldık. 5 çocuğumla yalnız kalmıştım ve çocuklarım henüz küçüktüler. Bir kızım zaten babasını hiç görmedi. Çocuklarımı büyütmem gerekiyordu. Onun için elimden gelen her işi yaptım. Maddi olarak evin geçimini sağlayabilmek için çalıştım. Daha sonra 1998 yılında Hezex ilçesine taşındık. Ama ben aynı zamanda Fettah’ı da aramaya devam ediyordum. Bütün baskı ve zorluklara rağmen bu arayışımdan hiç vazgeçmedim” şeklinde konuştu.
 
‘Fotoğrafını yaktılar’
 
“Bu olayın aydınlatılması için birçok şehir gezdim. En son kayıp yakınlarının nöbet eylemine de katıldım” diyen Taybet, bu durumda olan birçok ailenin olduğunu ve kemikleri de bulunsa kayıplarına ulaşmak istediklerini vurguladı. Taybet, “Ben de o ailelerin yanında yer aldım. Birbirimize destek olduk. Cizre, Amed gibi birçok şehre gittik ve oralarda da nöbet eylemi başlattık. Sesimizi her yere duyurmaya çalıştık ama yine bir sonuç alamadık. Cizre’deki sokağa çıkma yasaklarının olduğu süreçte Fettah’ın fotoğrafını yaktılar. Bize çok zulüm ettiler” cümlelerini kullandı.
 
‘Unutmayacağım’
 
Adalet arayışının sonuna kadar devam edeceğinin altını çizen Taybet, sözlerini şöyle sonlandırdı: “27 yıldır en azından Fettah’ın kemiklerini bulma arayışındayım. Bize yaşatılanları hayatım boyunca unutmayacağım. Ve bu davanın peşini de bırakmayacağım. Benimle aynı durumda olan binlerde kayıp Kürt yakını var. Hepimiz adalet istiyoruz.”