‘Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü savaşı bitirir’

  • 09:05 22 Ağustos 2022
  • Güncel
İSTANBUL - İmralı tecridi ve halklara dönük savaş siyasetinin birbirinden ayrı düşünülmemesi gerektiğini söyleyen kadınlar, “Tecrit mutlaka kaldırılmalı Abdullah Öcalan özgür olmalı” diyerek çözümün adresine işaret etti.
 
Türkiye’de AKP-MHP iktidarının savaş siyasetindeki ısrarı ve İmralı’da 23 yıldır uygulanan ağırlaştırılmış tecrit halklara kriz ve kaos olarak yansıyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 17 aydır haber alınmazken, iktidar Rojava’ya saldırı hazırlıkları yaparak ülkeyi yeni bir savaşa da sürüklüyor. Kadınlar özelde ülkenin genelde de Ortadoğu’da kriz ve kaos ortamından çıkışın adresini PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğü olarak görüyor.
 
Tecridin kalkması savaşın sonlanması demek
 
Dünyada eşi ve benzeri olmayan bir tecrit halinin varlığına dikkat çeken Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Yöneticisi Züleyha Çengel, tecrit halinin kaldırıldığında yaşanacakları şu ifadeler ile anlattı: “Önderliğin tecridinin kaldırılması demek var olan savaşın sonlandırılması, Kürt ulusu üzerindeki baskının da sonlandırılması, cezaevlerinde ki siyasi tutsaklıkların sonlandırılması anlamına geliyor. O yüzden tecridin kaldırılması bizim açımızdan çok önemli. Tecrit mutlaka kaldırılmalıdır. Tecrit halinin devamlılığı tüm Türkiye’yi kapsayan bir kaosa sebep oluyor. Ülkede, özelde Kürt ulusu genelde ise tüm halklara karşı despotizm baskı sistemi mevcut. Bunlardan çıkış yolu öncelikle tecridin daha sonra savaş koşullarının ortadan kaldırılması gerek.”
 
 ‘Savaş, bütün Kürt ulusuna yöneliktir’
 
Türkiye’nin yürüttüğü savaş siyasetinin ekonomiye olumsuz yansıdığını ifade eden Züleyha, bundan kaynaklı savaş halinin son bulması gerektiğini vurguladı. Züleyha, “Var olan savaşın son bulması demek, savaşa harcanan bütçenin sağlığa, eğitim gibi kanallara aktarılması demektir” dedi. Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını da değerlendiren Züleyha, iktidarın savaş siyaseti ile ömrünü uzatmaya çalıştığını ifade ederek, “İktidar Rojava Devrim sesinin Türkiye’de karşılık buluyor olmasından rahatsız olduğundan kaynaklı gücünü tamamen Ortadoğu’ya doğru yönlendirmiş durumda. Bir noktada Ortadoğu’dan kendisine bir pay etmek istemesinden kaynaklı bir savaş çığırtkanlığı politikası uyguluyor. Rojava’ya ve bölgeye yapılan savaş, bütün Kürt ulusuna yöneliktir” dedi.
 
‘Çözüm öndersiz olmaz’
 
Nedret Kalkan, ise “Önderlik ağır tecrit koşulları altındadır. Hiçbir çözüm öndersiz olmaz” ifadelerini kullanarak Abdullah Öcalan’ın çözümün adresi olduğuna işaret etti. Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatlarıyla görüştürülmediğini de hatırlatan Nedret, “Bu yöntemleri uygulayarak savaş siyasetini devam ettirmek istiyorlar. Hiçbir hukuk sistemi Türkiye’de uygulanmıyor. Bundan kaynaklı halkımız ayağa kalkmalı” diye konuştu.
 
‘Kadınların özgürlüğü Önderliğe bağlı’
 
Abdullah Öcalan’ın perspektiflerinin kadında yarattığı değişime dikkat çeken Nedret, “Kadınlar evin içerisinde erkeğin tecridi altındaydı. Erkeğin tecridinden kurtuluyor, devletin tecridi altında kalıyor. Bunun için bizim de Önderliğimize sahip çıkmamız gerekiyor. Ve bu tecritten kurtarmamız gerekiyor. Çünkü kadının özgürlüğü de Önderliğe bağlıdır. Ve kadın özgürleşmediği taktirde toplum da özgürleşmez. İktidarın çok az zamanı kaldı. Ondan dolayı ne avukatlarının ne de ailesinin yanına gitmesine izin vermiyorlar. Çünkü, Önderlik iki kelime ederse çözüm olacağını biliyorlar” dedi.    
 
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü
 
Tecrit koşulları devam ettikçe savaş halinin de süreceği uyarısında bulunan Nedret, bu koşullarda iktidarın ömrünü uzatmak için savaş siyaseti yürüttüğünü ifade etti. Savaş siyaseti, tecrit hali ve ülkenin içinde bulunduğu krizin çözümünün Abdullah Öcalan olduğuna işaret eden Nedret, “Her taraftan halk ayağa kalkmalı. Ve Önderliğe sahip çıkmalı. Önderliğimizin özgürlüğünü istiyoruz. Çünkü o özgür olduğu zaman biz de özgür oluruz. Önderlik özgür olduğu taktirde her şey daha da güzelleşir. Savaşlar durur, kimsenin ciğeri yanmaz ve bunu için büyük bir mücadele lazım" şeklinde konuştu.
 
Halk tecridin kalkması için mücadele ediyor
 
HDP Ataşehir İlçe Yöneticisi Fatma Saçan ise, “İmralı’daki tecrit halklara çok kötü yansıyor. Ve halk Sayın Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kalkmasını istiyor. Ve halk bunun için mücadele ediyor” sözlerini kullandı. İktidarın savaş seviciliğine de değinen Fatma, “Savaş siyaseti işine yarıyor. Halkını hiçbir koşulda düşünmüyor. İnsanlar aç, kendi geçimlerini sağlayamıyor. Kürt halkına zulüm ediyor ve Kürt halkının yok olmasını istiyor. Bu nedenden kaynaklı İmralı görüşmelerine izin vermiyor. Kürt halkının Önderliği ne kadar dikkate aldığını görüyor. Kürt halkı Önderliğin tek kelimesi ile her şeyi yapabilecek bir halktır. Bundan dolayı savaş siyaseti izlemektedir” diye konuştu.