DİYARBAKIR - Hasta ve infazı yakılan tutsakların serbest bırakılması için yaklaşık 10 aydır Adalet Nöbeti'nde olan aileler, Ankara’da görüştükleri muhalefet partilerinin kendilerine duyarlı olacaklarına ilişkin söz verdiklerini ancak aradan geçen zamana rağmen herhangi bir şey yapmadıklarını söyledi. Aileler,  sonuç alıncaya kadar eylemlerini sürdürmekte kararlı olduklarını belirtti.  

 

Hasta ve infazı yakılan tutsakların serbest bırakılması talebiyle tutsak yakınları, 16 Kasım 2021 tarihinde Diyarbakır Barosu’nda “Adalet Nöbeti” başlattı. Barodaki eyleme birçok kurum ve kuruluşun ziyareti sonrasında aileler, Ankara’ya giderek Meclis’in yanı sıra birçok siyasi parti ve kurumu ziyaret ederek cezaevlerine ilişkin duyarlı olmalarını istedi. Aileler daha sonra ise eylemlerini farklı bir boyuta taşıyarak Diyarbakır D Tipi Cezaevi, Adli Tıp Kurumu (ATK) ve Diyarbakır Adliyesi önünde gerçekleştirmeye başladı. 

 

Muhalefet partileri sessiz

 

Ailelerin, Ankara’da görüştükleri CHP ve diğer muhalefet partileri cezaevlerinin durumundan haberdar olduklarını konuya ilişkin duyarlı olup harekete geçecekleri sözünü verdi. Ancak bugüne kadar herhangi bir adım atılmış değil.

 

Van, İzmir ve İstanbul’da nöbetler sürüyor

 

Diyarbakır’da 278 gündür devam eden Adalet Nöbeti’nin yanında Van, İstanbul ve İzmir’de de tutsak yakınları nöbet eylemini devam ettiriyor. Tutsak yakınlarının, aylardır sürdürdükleri nöbet eylemlerine ilişkin iktidar ise sessizliğini koruyor. 

 

Diyarbakır 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Hamdusena Ada ile Bolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Civan Boltan da cezaevlerindeki hasta tutsaklardan. Hamdusena’nın ablası Reşahat Ada ile Civan’ın annesi Nazime Boltan, hasta tutsaklar ve Adalet Nöbeti’ne ilişkin konuştu.  

 

‘10 ay oldu ses yok’

 

Birçok kurumdan siyasi tutsaklar için duyarlılık çağrısında bulunmalarını istediklerini kaydeden Reşahat, 5 Ocak’ta Ankara’da birçok siyasi parti ile bir araya geldiklerini ve hasta tutsakların durumuna ilişkin hazırladıkları raporu kendilerine sunduklarını hatırlattı. Reşahat, “Hasta tutsaklar ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Hasta tutsakların tedavi edilmesini talep ettik. Madem tedavi ettiremiyorlar o halde serbest bıraksınlar. Siyasi partiler ‘başımız gözümüz üstüne biz onlarla ilgileneceğiz’ dediler ama 10 ay oldu ve ortada hala bir ses yok. Yetkililer çocuklarımıza adaletli davranmadığı sürece, kanımızın son damlasına kadar çocuklarımızla birlikte direneceğiz. Neden bu kadar ceza veriyorlar? Tek suçumuz Kürt olmaktır. 30 yıl, 120 yıl ceza veriyorlar, nerede hak, hukuk, adalet? Bu Allah’ın reva gördüğü bir şey değildir. Ne evladımız babasını görüyor ne de babalar evladını görüyor” dedi.

 

‘Zindanlarda ve sokaklarda direnmeye devam edeceğiz’

 

Reşahat, hak ve adalet yerine getirilinceye kadar Adalet Nöbeti’ne devam edeceklerini belirterek, “Biz adaleti istiyoruz, biz barış ve insanlık istiyoruz. Barış olsun, bütün tutsaklar ailelerine kavuşsun ki annelerin yüreği daha fazla yanmasın. Anneler ağlamasın yeter artık. Sonuna kadar direneceğiz. ‘Bijî berxwedana zindanan’ Sonuna kadar tutsaklarımızın yanındayız ve yolundayız ve davalarının arkasındayız. Ne kadar saldırı olursa olsun anneler yine direnecek. Onlar da yaşayarak direniyor. Çocuklarımız canını feda etse bile yine ‘halkımıza borçluyuz’ diyorlar. Yani böyle bir gerçeklik var.  Direniyorlar, ne olursa olsun zindanlarda, sokaklarda ve her yerde direnmeye devam edecekler. Çok şükür şerefli ve onurlu bir yoldalar” ifadelerini kullandı.

 

‘Çözüm olsaydı sokaklarda olmazdık’

 

10 aydır Adalet Nöbeti’nde olduklarını ifade eden Nazime de, bu süre zarfında hiçbir çözümle karşılaşmadıklarını söyledi. Nazime, “Çözüm olsaydı biz sokaklarda olmazdık.  Adaleti Kürtlere layık görmüyorlar. Bizler evlatlarımıza layığız. Bizler dilimize, toprağımıza her şeye layığız. Neden çocuklarımızın hakları yerine getirilmiyor. Çocuklarımız hastadır ve devlet onların iyi olmadığını çok iyi biliyor. Tutsakların yaşamını yitirmesini bekliyorlar. Devlet tutsakların infazlarını yakıp cezaevlerinden tabutların çıkmasının peşinde. Çok ağır bir şey istemedik. Siyasi partilerden çocuklarımızın durumunu Meclis’e sunmalarını istiyoruz. Neden gerçek suçluları bırakıp bizim çocuklarımızı tutuyorlar?” diye sordu.