Suruç Katliamı’nın 85’inci ayında adalet talebi yinelendi
- 18:57 20 Ağustos 2022
- Güncel
İSTANBUL- Suruç Aileleri İnisiyatifi, 33 kişinin katledilmesinin üzerinden geçen 85 ayda adalet taleplerini yinelerken, evi basılarak gözaltına alınan Suruç ailelerinden Nurcan Güllübudak’ın serbest bırakılması istendi.
Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 85'inci ayında Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde bir araya gelerek, bir kez daha adalet taleplerini yineledi. "Kalplerimiz adalet için atsın" dev pankartının açıldığı açıklamada katliamda yaşamını yitiren 33 kişinin fotoğrafları taşındı. Açıklamaya, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Cumartesi Anneleri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanı Okan Danacı'nın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada sık sık “Suruç için adalet herkes için adalet”, “Suruç’un hesabı sorulacak” ve "Suruç’u unutma unutturma" sloganları atıldı. Bu ayki basın açıklamasını Suruç yaralısı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Koray Türkay okudu.
Koray, Kobanê'nin inşası için yola çıkan yüzlerce kişinin Urfa'nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi’nde canlı bombalı bir saldırıya maruz kaldığını ve saldırı sonucu 33 kişinin katledildiğini hatırlatarak sözlerine başladı.
‘İki kişi neden yakalanmadı?’
Katliamdan sonra açılan davada, katliam yapılacağının bilindiğini ve önlem alınmadığını ifade eden Koray, "Katliamı gerçekleştiren Abdurrahman Alagöz isimli katilin İŞİD ile bağlantılı aranan şahıs olduğunu ve canlı bombalı katliam yapacağının önceden bilindiğini öğrendik. Aranan bir şahsın polislerin arasından geçerek katliamı nasıl yaptığı hala soru işaretleri ile doludur. Yine katliamın planlayıcılarından biri olan İlhami Bali kırmızı bültenle arandığı dönemde Ankara’da 5 yıldızlı otelde MİT görevlileri ile görüşmüştür. En başta aranan bu 2 kişinin neden yakalanmadığının cevabını arıyoruz" şeklinde konuştu.
85 ayıdır süren adalet arayışı
85 aydır Suruç Katliamı’nın aydınlatılması için adalet mücadelesi verdiklerinin altını çizen Koray, "Verdiğimiz adalet mücadelesi başta Suruç Katliamı olmak üzere bu topraklarda İŞİD eliyle yapılan katliamların aydınlatılmasını amaçlamaktadır. 85 aydır hep aynı sorunun cevabını arıyoruz. Bizi katledenlerin arkasında kimler var. Yapılacağı günler öncesinden belli olan katliamı kimler görmezden geldi" diye sordu. Adalet mücadelesinin yürütüldüğü süre zarfında sorulan soruların cevapsız bırakıldığı ve mücadelenin engellenmeye çalışıldığına dikkat çeken Koray, "Başta katliam davasının görüldüğü mahkeme salonu olmak üzere adalet istediğimiz her yerde sesimiz kısılmaya, Suruç Katliamı unutturulmaya çalışıldı. Plaket törenlerimiz yasaklandı. Değişik kentlerde düzenlediğimiz anma etkinlikleri yasaklandı. Bu anmalarda arkadaşlarını anmak isteyen gençler gözaltına alındı. Ancak biz adalet istiyoruz demekten asla vazgeçmedik" ifadelerine yer verdi.
Serbest bırakın
Mücadelenin gözaltılarla sindirilmek istendiğine işaret eden Koray, "33 düş yolcumuzdan Evrim Deniz Erol’un annesi Besra Erol oğlunun mezar başında yaptığı konuşma gerekçe gösterilerek tutuklandı. İlerleyen yaşı ve kronik hastalıklarına rağmen halen cezaevinde tutulmaya devam ediliyor. Ailelerimize yönelik gözaltılara geçtiğimiz günlerde bir yenisi daha eklendi. Suruç ailelerimizden Nurcan Güllübudak evi basılarak gözaltına alındı. Kanser hastalığının yanı sıra birçok kronik hastalığı bulunan Nurcan Güllübudak’ın gözaltında tutulması sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Nurcan Güllübudak bir an önce serbest bırakılmalıdır" dedi.
Tahammülsüzlük
Tahammülsüzlüğün salt ailelere dönük olmadığını belirten Koray, Suruç'ta hayatını kaybedenlerin mezarlarına da saldırıldığını ifade etti. Koray, "Bu tahammülsüzlüğün son örneği Ağustos ayı başında hayatını kaybeden Suruç yaralımız Ulaş Alankuş’un cenazesinde yaşandı. Suruç yaralımız Ulaş Alankuş’un cenazesi kaçırılmış, defin sırasında ailesinin dışında kimsenin girmesine izin verilmemiştir. Yine Gazi Cemevi’nde ailesinin vermek istediği 7 yemeği polis tarafından yasaklanmış, mezarına gitmeye çalışan arkadaşları gözaltına alınmıştır" örneğini de sözlerine ekledi.
‘Karanlık aydınlansın’
7 yıllık adalet mücadelelerinin her koşul altında devam ettireceğinin mesajını veren Koray, "Buradan bir kez daha hatırlatıyor ve yineliyoruz. Katliamın arkasındaki karanlık aydınlatılsın" dedi.
Yapılan açıklamanın ardından oturma eylemi gerçekleştirildi. Katliamda hayatlarını kaybedenlerin isimlerinin okunmasının ardından açıklama sona erdi.