Kayıp yakınları Abdürrahim Demir’in akıbetini sordu
- 11:01 20 Ağustos 2022
- Güncel
DİYARBAKIR – Kayıp yakınları, eylemlerinin 706'ncı haftasında 17 Ağustos 1995 tarihinde Mardin’in Ömerli ilçesinde kaybettirilen Abdürrahim Demir’in akıbetini sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” eyleminin 706'ncı haftasında Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Eyleme Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAYDER) ve Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) destek verdi.
Kayıp yakınları bu hafta 17 Ağustos 1995 tarihinde Mardin’in Ömerli ilçesinde kaybettirilen Abdürrahim Demir’in akıbetini sordu.
Açıklama öncesi söz alan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun, karanlık dönemlerde yaşanan insanlık suçlarının açığa çıkartılması, devletin bu suçlar yönünde hesap vermesi ve adaletin sağlanması için eylemlerini sürdüklerini ifade ederek, “Annelerin yıllardır kayıp yakınları ve hak savunucularıyla adaletin sağlanmasını dile getiriyorlar. Bizler bu hesaplaşmanın sadece bir iki kişi ile yapılmadığını biliyoruz. Bizler devletin uluslararası hukukla güvence altına alınan yükümlülüklerini yerine getirmesini istiyoruz” dedi.
‘Bir haftada 3 mahpus yaşamını yitirdi’
Son bir haftada en az 3 mahpusun cezaevinde yaşamını yitirdiğini hatırlatan Abdullah, tümüyle hayati risk altında olan ağır hasta tutsakların ceza infaz sistemi uygulama ve mevzuatı sebebiyle sağlık hizmetine erişemediğinden yaşamlarını yitirdiğini söyledi. Abdullah, “ATK’nin bilimsel ve gerçeklikten uzak raporları, savcılıkların hasta mahpusları değil de güvenliği esas alan yaklaşımları nedeniyle, Bakanlığın bu hasta mahpuslar yokmuş gibi politikaları nedeniyle bunlar yaşamlarını yitirdiler” diye konuştu.
Yetkililere çağrı
Abdullah, son olarak şunları vurguladı: “Bizler yaşam hakkını savunan insanlar olarak devletin bu açık şiddetine karşı hukukun gereğini yerine getirmesini, hasta mahpusların sağlık hizmetlerine erişimi için tahliye edilmelerini istiyoruz. Yetkilileri yaşam hakkını koruyacak tedbirler almaya davet ediyoruz.”
Abdürrahim Demir gözaltına alınır
Ardından ise İHD Diyarbakır Şube Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akeniz, Abdürrahim Demir’in hikayesini paylaştı. 22 yaşındaki Abdürrahim Demir’in Mardin’in Ömerli ilçesinde ikamet ettiğini belirten Fırat, 17 Ağustos 1995 tarihinde Adana’da yaşayan yakınlarını ziyaret etmek üzere yola çıktığını söyledi. Kızıltepe Viranşehir karayolu üzerinde seyir halinde iken yol üstünde bulunan Şavelat Jandarma kontrol noktasında otobüsten indirilerek gözaltına alındığını ifade eden Fırat, “Gözaltına alındığına tanıklık edenler, Demir’in Şavelat Jandarma Karakolu’na götürüldüğünü söyler. Akşama doğru bir karakol görevlisi, Demir'in evini telefonla arayarak anne Kesire Demir'e ‘Oğlunuz Abdürrahim, Şavelat Jandarma Karakolu’nda, gelip alabilirsiniz’ der. Yaşlı olan annesi, ‘Benim kimsem yok, ben gelemem, oğlumun okuma yazması var, bırakın kendisi gelir’ der. Abdürrahim'in bırakıldığını düşünen anne Kesire Demir, iki gün sonra Adana'daki akrabalarını aradığında oğlunun Adana'ya gitmediğini öğrenir” dedi.
27 yıldır kayıp
Kesire’nin, oğlunun bir fotoğrafını yanına alarak evlerinin yakınında bulunan Merkez Çarşı Karakolu’na gittiğini dile getiren Fırat, “Görevliler oğlu hakkında kendisine hiçbir bilgi vermeden evine dönmesini isterler” dedi. Fırat, şöyle devam etti: “Abdürrahim’in yakınları dört gün sonra Şavelat Karakolu’na gider. Karakoldaki görevliler akrabalarından birine ‘Biz böyle birini almadık, böyle biri bizde yok’ der. Abdürrahim’in ailesi resmi kurumlara başvurularda bulunur, ancak sonuçsuz kalır. Demir ailesi 24 Şubat 1997'de İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurur. İHD, Demir'in akıbetini öğrenmek için hukuki tüm girişimlerde bulunur, ancak hiçbir sonuç alınmaz. Abdürrahim Demir, 27 yıldır kayıp. Kendisinden halen bir haber alınabilmiş değil.”
Açıklamanın ardından bir dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.