Rengin Azizoğlu

 

VAN - HDP'li Muazzez Orhan, DTK Eşbaşkanı ve milletvekilli Leyla Güven’in 10’uncu gününe giren açlık grevi eylemini sahiplendiklerini belirterek, "25 Kasım'da da meydanlarda ve alanlarda her birimiz Leyla Güven olarak sesimizi duyuracağız" dedi.  

 

Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak bulanan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekilli Leyla Güven, yargının tutumu ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridi protesto etmek amacıyla başlattığı açlık grevi eylemi 10’uncu gününde. HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, HDP'li kadınlar olarak Leyla Güven'in duruşunu sahiplendiklerini vurgulayarak, bundan sonraki süreçlerde bu çerçevede mücadelelerine devam edeceklerini belirtti. 

 

'İktidar kadını sindirmek istiyor'

 

AKP iktidarının HDP'yi marjinalleştirme ve terörize etme amacını taşıdığını kaydeden Muazzez, bu yüzden HDP'nin çalışanlarına, yöneticilerine, belediye eşbaşkalarına ve milletvekillerine yönelik hukuksuzlukların devam ettiğini söyledi. Muazzez, "Kadın partisi olma misyonunu taşıyan HDP, kadınların eril siyaseti değiştireceği bilinciyle mücadelesini yürütüyor. Bunu iktidar da çok iyi biliyor. Bundandır ki kendi siyasetlerini, anlayışlarını sürdürebilmek adına kadına yönelik gözdağı verme, sindirme politikaları uyguluyor. Gözaltına alarak ve tutuklayarak kadınları siyasetten el çektirmek isteniyor. Leyla Güven’de hedefteki HDP siyasetçilerinden biri. Kendisi kadın mücadelesi içerisinde aktif bulunmuş değerli bir yoldaşımızdır. Yürüttüğü siyaset, mitinglerde, basın açıklamalarında yaptığı konuşmalar gerekçe gösterilerek hukuksuz bir şekilde tutukluluğu sürdürülüyor" dedi.

 

'Adaletsizliği bir kez daha ortaya koydu'

 

Leyla Güven'in 7 Kasım'da görülen duruşmaya kelepçeli getirilmeyi kabul etmediğini hatırlatan Muazzez, "Kendisinin en temel hakkı olan savunması bile 'siyasi savunma yapmayın. Mikrofonunuzu kapatırım' tehditleriyle defalarca bölündü" diye belirtti. Bu noktada Leyla'nın  tutumunun önemli olduğunu ve hukukun, adaletin olmadığı, yargının tamamıyla iktidarın vesayeti altında olduğu bir yerde savunma yapmanın anlamsız olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu kaydeden Muazzez, "Biz HDP'li kadınlar olarak Leyla Güven'in bu duruşunu sahipleniyoruz ve kendisini selamlıyoruz" ifadelerini kullandı. 

 

'25 Kasım'da Leyla Güven olarak sesimizi yükselteceğiz' 

 

Bundan sonraki süreçlerde bu çerçevede mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Muazzez, şöyle devam etti: "Leyla'nın bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Bizler her platformda, her alanda sesimizi duyurarak bu adaletsizliğe karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Leyla Güven'in şahsında hem siyasetimize hem kadın mücadelemize hem de Kürt halkının mücadelesine vurulmak istenen kelepçeleri kırmaya dönük çalışmalar yürütmeye devam edeceğiz. Önümüzde 25 Kasım var. Kadınlar olarak meydanlarda alanlarda her birimiz bir Leyla Güven olarak sesimizi duyurup mücadele edeceğiz."