ANKARA - HDP Mardin Milletvekili Pero dündar, şiddet ve katliamların önlenmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla bir araştırma komisyonunun kurulması için Meclis’e araştırma önergesi verdi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mardin Milletvekili Pero Dündar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü kapsamında, Türkiye’de yaşanan kadın katliamlarını, cinsel saldırıları ve şiddetin önlenmesine dönük Meclis’e araştırma önergesi sundu. Pero Meclis’e sunduğu araştırma önergesinde, kadınların evde, sokakta, parkta, dolmuşta, işyerlerinde ve yaşamın her alanında erkekler tarafından en ağır şekilde şiddete maruz bırakıldığına dikkat çekerek, ancak alınan önlemler ve yasal yaptırımların son derece yetersiz kaldığına vurgu yaptı. 

 

Araştırma önergesinin gerekçesi şu şekilde: 

 

“Bundan tam 47 yıl önce, Dominik Cumhuriyetinde, Trujillo diktatörlüğüne karşı özgürlük mücadelesini yükselten Mirabel kız kardeşler, diktatörlüğün askerleri tarafından, tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledilmiştir. 25 Kasım, insanlık tarihinde kadınlara yönelen şiddetin, vahşetin, katliamın yıldönümü olduğu gibi aynı zamanda kadınların erkek egemen toplumsal şiddete karşı duruşunun, dayanışmasının yıldönümüdür. 1985 yılında, BM tarafından ‘25 Kasım, kadına yönelik şiddetin yok edilmesi için uluslararası mücadele’ günü ilan edilmiştir. 

 

‘Kadınlar yaşamın her alanında saldırıya uğruyor’

 

25 Kasım, kadına yönelik şiddetin yok edilmesi için uluslararası mücadele haftasına girerken, sokakları, geceleri, yaşam alanlarını kadınlara dar eden, hayatlarını cehenneme çeviren erkek şiddeti, egemen sistemin hoşgörüsü ve desteğiyle gün be gün vahşileşmektedir. Kadınlar evde, sokakta, parkta, dolmuşta erkekler tarafından taciz ediliyor, şiddete uğruyor. Nitekim Türkiye’de son 10 yılda;  2 bin 337 kadın, eşleri, sevgilileri, babaları, abileri, ya da yakınındaki erkeler tarafından şiddet görerek hayatını kaybetmiştir. 2018 yılının Ekim ayında 34 kadın katledilmiştir. Kadınlara yönelik cinayetler katliam boyutlarına ulaşmışken, bu konuda alınan önlemler ve yaptırımlar ise son derece yetersiz kalmaktadır. Katiller yargıdan haksız tahrik indirimi alarak çok az cezalarla kurtulmakta ve öldürmek için cesaret bulmaktadırlar.

 

Bir yandan da bu şiddet devlet eliyle, kadınların eşitliği ve özgürlüğü için mücadele eden, demokratik siyaseti güçlendiren kadınlara yönelmiştir. Kadınlar için gündelik hayatın bir hayatta kalma mücadelesine dönüştüğü bu dönemde kadın düşmanlığının en çıplak halini sergileyen faşizme karşı çıkan kadınlar, birebir devlet şiddetti ile yüz yüze kalmaktadır. Kadına yönelik şiddet ile mücadele eden, kadın danışma merkezleri, dernekleri kapatılmış, bu merkezlerde çalışan kadınların tamamı hiçbir gerekçe gösterilmeden ihraç edilmiş, ihraç edilen kadınlar OHAL şartlarında yeni iş bulamamış ve ekonomik özgürlüklerini kaybetmişlerdir. 

 

Tüm bunlardan hareketle, kadına yönelik şiddet ile mücadelede daha etkin yöntemlerin kullanılabilmesi, şiddet ve cinayetlerin önlenmesi adına alınacak olan tedbirlerin neler olacağının etraflıca tartışılması, konu ile ilgili incelemelerin ve buna yönelik gerekli yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla bir araştırma komisyonunun kurulmasını arz ederiz.”