'Türkiye'nin gündemi yerelin gündemini olumsuz etkiliyor'

  • 09:01 17 Ekim 2018
  • Siyaset
Sibel Özalp
 
İZMİR - Karabağlar Kent Konseyi Başkanı Nazik Işık, yerellerde çalışan kadınların gündeminde sürekli ülke gündeminin önceliklerinin yer almasının olumsuz etkilerine dikkat çekerek, "Gündemde demokrasi gibi büyük bir meseleniz varsa bu mesele kadın hakları gibi meseleleri bastırıyor, kapatıyor. Barış için çalışmak varsa kadınların barış için çalışması isteniyor. Ama kadınların kendileri için daha eşit bir dünya kurmak için çalışmaları çok beklenmiyor" dedi.
 
Kadının yerellerdeki temsili, bu temsilin kadına yansıması ve kadınların talepleri, yerel seçimler öncesi tartışılan en önemli konuların başında geliyor. İzmir Karabağlar Kent Konseyi'nin CHP'li Başkanı Seniye Nazik Işık, yerel yönetimlerde kadının durumuna dikkat çekti. Öncelikle seçilmişlerin kadın kimliğinin yanında kim olduklarının da önemli olduğunu vurgulayan Nazik, "Cinsiyete dayalı ayrımcılıktan kaynaklanan eşitsizlik konusunda bilgisi ve yapabilecekleri olan insanların yani kadınlar için kadınların olması önemli bir fark getirir" dedi.
 
'Türkiye’nin gündemi yereldeki çalışmaları olumsuz etkileniyor'
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe meclislerinde kadın-erkek eşitliği komisyonlarının oluşturulmasıyla ilgili yaptıkları çalışmaları anlatan Nazik, "Onlar, bütçesi olmayan, başka bir komisyonun altında bütçe alabilmiş bir çalışma komisyonu niteliği taşıyorlar. Yani evrak sevk edilmeyen bir komisyon durumundalar. Bunları değiştirmek için tek tek sevk işlemini bizzat belediye başkanının yapması gerektiği için başkanla görüşmeler yapıyorlar. Dilek ve temennilerde, önemli günler ve haftalarda mutlaka söz alıyorlar. Belediyelerin düzenlediği özel etkinliklerde mutlaka alandan kadınları, duyarlı kadın gruplarını belediyeye getiriyorlar. Kendilerinin tanınırlığını artırmak, böylece temsil kabiliyetlerini güçlendirmek için işler yapıyorlar. Tabi ki bu adım adım kazanılan bir süreç. Çünkü eğer gündemde demokrasi gibi büyük bir meseleniz varsa bu mesele kadın hakları gibi meseleleri bastırıyor, kapatıyor. Gündeminizde barış için çalışmak varsa kadınların barış için çalışması isteniyor. Ama kadınların kendileri için daha eşit bir dünya kurmak için çalışmaları çok beklenmiyor. Bu tür çalışmaları öncelikli hale getiren kadınların da önemi ve değeri bilinmiyor. Ya da hak ettikleri önem ve değer verilmiyor. Türkiye'nin gündemi yereldeki çalışmaları da olumsuz etkiliyor" ifadelerini kullandı.
 
'Kamu politikaları değişim açısından kritik önemde'
 
Eğer duyarsız kalınacaksa kamu politikalarının da sadece göstermelik olacağına işaret eden Nazik, "Duyarsızsanız, bir alanda yaşananların insanları ne kadar acıttığını, incittiğini, onları bu dünyada gerçekten olabilecekleri verimlilik düzeyinde olmamaya kadar sürükleyip kıyıya attığını görmüyorsanız o zaman yapılanlar da kamu politikalarıyla hiçbir yere varmaz. Soyut çalışmalar veya göstermelik çalışmalar üretiliyor demektir. Kamu politikaları değişim açısından çok kritik önemdedir" dedi. 
 
'Devlet ayrımcılıktan doğan zararı tazmin etmeli' 
 
Kadına karşı ayrımcılık ve şiddet içeren eylemler söz konusu olduğu zaman devletin bu eylemleri cezalandırması gerektiğini belirten Nazik, "6284 sayılı kanun bu nedenle vardır. 4320 sayılı kanun bu nedenle çıkmıştır. Buradaki amaç ailenin şiddete karşı korunmasıydı ama biz bu ailenin içerisinde kimin şiddete uğradığını çok iyi biliyoruz" diye konuştu. Nazik, ayrımcılıktan doğan bir zarar varsa bu zararın devlet tarafından tanzim edilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Sığınma evleriyle koruma sağlamalı, yeniden yaşamın sürdürülebilmesi için gerekli destekleri sağlamalı. Bunların yanında maddi tazminat da vermeli. Çünkü kazanma gücümün kaybolduğu, ayrımcılık nedeniyle ya da psikolojik, fiziksel ve anatomik olarak ortaya çıkan zararlar olabilir" dedi. 
 
'Eşbaşkanlık birlikte yönetim açısından önemli'
 
Eşbaşkanlık sistemini de değerlendiren Nazik, olumlu bulduğunu ve bu uygulamanın HDP dışında başka siyasi partiler tarafından da tartışıldığını dile getirdi. Yasalarda eşbaşkanlık sistemine yer verilmedikçe belediyelerde tek başkan seçildiğini hatırlatan Nazik, şöyle devam etti: "Eşbaşkan olarak tanımlanan kişi ya encümende yer alıyor ya da meclisteki başkan vekili oluyor. Belediyelerdeki uygulamalar açısından yasal olarak eşbaşkan seçilemiyorlar. Bu nedenle aslında istenen yarar mevzuatın geliştirilmesiyle artırılabilir. 2014 yerel seçimlerinde ne yazık ki 36 belediye başkanı kadındı. Bu belediyelerin çoğunda hemen hemen eşbaşkan vardı. 32'si Kürt siyasi hareketinden gelen veya sosyalist hareketin de paydaş olduğu siyasi partilerdendi. Bunlar eşbaşkanlık sistemiyle seçilmişlerdi. Ancak eşbaşkanların birçoğu gözaltına alındı, tutuklandı. Uzun süre tutuklu kalmaları nedeniyle sağlanması beklenen kamusal yarar, yapılması gereken kamusal işlerden uzak tutuluyorlar. Görünürlükleri elden alınıyor. Bütün bunlar problemli, demokrasi ve barış mücadelesiyle uğraşan insanların karşılaşabildikleri durumlar."