Pervin Buldan: Bu sistemi dönüştürenlerden korkmaya devam edeceksiniz

  • 14:57 16 Ekim 2018
  • Siyaset
ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, siyasetçilerin ve eşbaşkanların rehin tutulmasının AKP'nin Kürt ve kadın düşmanı politikalarının açık göstergesi olduğunu belirterek, "HDP’den ve kadınlardan korkuyorlar. Korkmaya da devam edeceksiniz. Çünkü bu ülkeyi, bu sistemi kadınlar değiştirip, dönüştürecek” dedi.  
 
Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 6. kuruluş yıldönümü haftasına denk gelen gurup toplantısı, yoğun ve coşkulu bir katılımla gerçekleşti. KESK, Pir Sultan Abdal Derneği, Demokratik Alevi Derneği, Hacı Bektaş Anadolu Kültür Vakfı, Danimarka Alevi Birlikler Federasyonu, Demokratik İslam Kongresi (DİK), Mahalleler Birliği, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Devrimci Parti, Türkiye İşçi Partisi (TİP), Halkevleri yönetici üyelerinin yanı sıra tutuklu seçilmişlerin yakınları ve hayatını kaybeden tutsak Koçer Özdal’ın ailesi de grup toplantısına katıldı.
 
‘Çınar ağacı gibi derinlere kök saldık’
 
Grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 15 Ekim tarihinin halklar ve Türkiye demokrasisi açısından önemli bir gün olduğunu ifade ederek, tüm engelleri ve barajları aşarak bugünlere gelen HDP’nin kuruluş yıldönümü olduğunu ifade etti. Pervin, HDP’nin 6’ncı yıldönümünü kutlayarak, partinin simgesi olan çınar ağacı gibi derinlere kök saldıklarını söyledi. HDP’nin Kürt, Türk, Ermeni, Arap, Çerkez, Alevi, Süryani, Êzîdî, Hristiyan, Müslüman bütün kimlik ve inançların sırtını dayadığı koca bir çınar ağacı olduğunu ifade eden Pervin, sokakta, meydanda, tarlada, fabrikada ve tüm alanlarda HDP’nin halkların yanında olduğunu kaydetti. 
 
‘HDP bugündür, yarınlardır’
 
Pervin HDP’nin bir tarafının Mazlum Doğan’a diğer taraflarının Mehmet Tunç’a, Asya Yüksel’e, Sakinelere, Seve Demir’lere uzandığını belirterek, kırk yıllık geleneği olan bir parti olarak çok köklü olduklarının altını çizdi. Pervin, “HDP dündür, bugündür, yarınlarımızdır. HDP, zalimler önünüzde diz çökmeyen ve zalimlere dert olan Seyit Rıza’nın, Dağkapı Meydanı’nda darağacına giderken dik duruşuyla bir halka var olma direncini veren Şeyh Sait’in, Karadeniz’in azgın dalgalarında Mustafa Suphilerin, sosyalist mücadelenin aydınlık yüzü Behice Boranların mirasına sahiptir. HDP Soma’daki çığlıktır. HDP, Cumartesi annelerinin gözündeki yaştır. HDP, yok edilmeye çalışılan ağaçların, ormanların kök saldığı filizlerdir. HDP Fırat’tır, Dicle’dir, Munzur’dur, Kızılırmak’tır” dedi. 
 
‘Bizleri kurtaracak tek şey omuz omuza vermektir’
 
“Bizleri kurtaracak tek şey birbirimize el uzatmak, omuz omuza vermektir” diyen Pervin, verilen zorlu mücadele en kıymetlilerini kaybettiklerini söyledi. Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına devam eden Pervin şunları kaydetti: “Özgürlük gemisi o özgür limana varana kadar mücadele edeceğiz. Sözümüz olsun. HDP zindanlara sığmaz, HDP zulme boyun eğmez. HDP uçsuz bucaksız bir halk deryasıdır. Halkımızın bize verdiği milletvekilliği, belediye başkanlığı görevleri bizim için bir şan-makam konusu değildir. Bizler, bu görevleri sadece ve sadece halka hizmet etmek, barışı hediye etmek için kullanırız, kullanacağız. 6 yıl önce başladığımız bu onurlu yürüyüşe, Kürdün Türk’ten, yoksulun zenginden, kadının erkekten tek bir farkı kalmayana kadar tüm gücümüzle ve kararlılığımızla devam edeceğiz. Onlar saldırdıkça, vurdukça biz büyüyeceğiz. Büyüdükçe güçlenecek, zafere doğru ilerleyeceğiz.”
 
‘HDP kadın özgürlüğünün teminatıdır’
 
HDP’nin bütün dünya nezdinde biricik olduğunu söyleyen Pervin,  HDP’yi biricik kılan en temel özelliğin kadın politika ve pratikleri olduğunu belirtti. Pervin, “HDP dünya genelinde de en fazla kadın temsiliyeti olan; kadınların özgün ve özerk örgütlenmesinin önünü açan, kadının sözünün güçlü olduğu bir partidir. Bu nedenle HDP, bir kadın partisidir. HDP içerisinde, dini, dili, inancı, cinsel yönelimi ne olursa olsun bu ülkede yaşayan bütün halklardan bireylerin özgürlüğü için mücadele etmektedir. HDP, Türkiye'de her gün sokak ortasında katledilen kadınların yaşam hakkı savunucusudur. HDP kadın özgürlüğünün teminatıdır. Biz faşizme karşı mücadele ederken kadın mücadelesini ertelemiyor ya da ötelemiyoruz; toplumun özgürlüğünün kadın özgürlüğünden geçtiğinin farkındayız ve mücadeleyi eş zamanlı yürütüyoruz. Tam da bu yüzden, HDP kadınların siyasete eşit katılımını güvence altına alan, bütün dünyada örnek gösterilen eşbaşkanlık sistemi, Kadın Meclisleri ve Parlamento Kadın Grubu gibi mekanizmalar kurmuştur” ifadelerini kullandı.  
 
‘Bu sistemi kadınlar değiştirip, dönüştürecek’
 
Kadın politikalarından kaynaklı iktidarın sürekli kadınları hedef aldığını söyleyen Pervin, bu sistemi kadınların değiştireceğinin altını çizdi.  Pervin, “Kadınları özgürleştiren bu politikalarımızdan dolayı, iktidar kadın düşmanı eril, cinsiyetçi ve militarist anlayışıyla HDP'li kadınlara ve kadın kazanımlarına yönelmiştir. Başta, HDP'li kadınlar şahsında sevgili Figen Yüksedağ'i hedef almıştır. Şuan binlerce kadın üyemiz cezaevinde. Binlerce yurttaşın oyuyla seçilen Hakkâri vekilimiz Sevgili Leyla Güven hala cezaevinde rehin tutuluyor. Enis Berberoğlu kararına rağmen Leyla Güven’in hala rehin tutuluyor olması AKP'nin Kürt ve kadın düşmanı politikalarının açık göstergesidir. HDP’den ve kadınlardan korkuyorlar. Korkmaya da devam edeceksiniz. Çünkü bu ülkeyi, bu sistemi kadınlar değiştirip, dönüştürecek” diye vurguladı.  
 
‘Tecritti mutlaka kırmalıyız’
 
HDP’nin fikriyatının mimari olan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a selamlarını gönderen Pervin, Abdullah Öcalan’ın Türkiye halklarının eşit ve özgür ortak bir geleceği düşünen ve bunun için mücadele eden bir lider olduğunu belirtti. Pervin, “Halklar arası bir köprüdür. 1999’dan bu yana yaşadığı ağır tecrit koşullarına rağmen barış çizgisinden geri adım atmamış olması bunun kanıtıdır. HDP fikriyatı da, kendisinin halkların ortak geleceğine olan inancının bir göstergesidir. Halklar arası kutuplaşma ve çatışmayı hedefleyenler bu nedenle bugün kendisine insanlık dışı ağır tecrit uygulamaktadır. Öcalan, 9 Ekim ve 15 Şubat komplolarıyla hedeflenen halklar arası çatışma ve iç savaş planları bozmuştu. Bugün sürdürülen tecritle aynı plan yine devrededir. Bu oyunu bozmak da bu kez HDP’nin, Türkiye halklarının, bir arada yaşamı savunan tüm demokrasi ve emek güçlerinin önünde tarihsel sorumluluk olarak durmaktadır. 
 
Bu nedenle diyoruz ki; tecridi mutlaka kırmalıyız. Bunun yolu da ortak mücadeleyi yükseltmekten ve faşizme karşı safları sıklaştırmaktan geçmektedir. Tecridi uygulayanların hevesini kursaklarında bırakmak için demokrasi ve barış mücadelesinde daha çok ısrarcı olmalıyız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.