‘Halk bizi seçti, kayyımlarla görevimiz son bulmuyor’

  • 09:08 18 Eylül 2018
  • Siyaset
Beritan Canözer 
 
DİYARBAKIR - Yerine kayyım atanan Yenişehir Belediyesi Eşbaşkanı Ülkü Baytaş, kayyımların eşbaşkanlık sistemine bir saldırı olarak atandığını belirterek, “Halk tarafından seçildik, atamayla gelenlerin koltuklarımıza oturmasıyla bizim görevimiz son bulmuyor. Seçime kadar işimizin başında, halkımızın yanında olacağız” dedi. 
 
Türkiye ve Kürdistan’da son günlerde en çok konuşulan ve tartışılan konularından biri de yerel seçimler. Yerel seçim tarihinde henüz bir netleşme olmasa da her parti kendi seçim startını vererek, alanlara çıkmaya başladı. Yerine kayyım atanan Diyarbakır Yenişehir Belediyesi Eşbaşkanı Ülkü Baytaş, çalışmalarını ve eşbaşkanlık sistemini değerlendirdi.
 
‘Bizi halk seçti’
 
Yenişehir Belediyesi’nde yaptıkları çalışmalardan söz eden Ülkü, kayyımın şuan yaptığı tüm çalışmaların kendi projeleri olduğunun altını çizdi. Belediye eşbaşkanlarının çalışmadığı iddia edilerek yerlerine kayyım atandığına değinen Ülkü, yaptıkları tüm projelere ise el konularak kayyım projesi olarak halka sunulduğunu belirtti. Kayyım atanmasının ardından görevine her şekilde devam ettiğini kaydeden Ülkü, “Biz halk tarafından seçildik, atamayla gelenlerin koltuklarımıza oturmasıyla bizim görevimiz son bulmuyor. Seçime kadar işimizin başında, halkımızın yanında olacağız. Kayyımlar belediyelerden çıkmadan yalnızca göz boyamaya çalışıyorlar. Diyarbakır’ın suyu Türkiye’de en temiz suydu, halk sırf bu yüzden bile Diyarbakır’dan çıkmıyordu. Şimdi Diyarbakır suyu içilmeyecek durumda” dedi. 
 
‘Belediyeleri borçlu hale getirdiler’
 
Belediyelerin su kanallarını temizlemediklerini söyleyen Ülkü, insanların hazır içme suyuna yönlendirilmek istendiğine işaret etti. Ülkü, “Bizim yaptığımız yolları, kaldırımları bozup bozup yeniden yapıyorlar. Bizim borçsuz bıraktığımız belediyeleri borçlu hale getirdiler. Bu bütçeler nereye gitti, nerelere ve ya kimlere harcandı? Diyarbakır’da yapılan çalışmalar o borçlarla denk gelmiyor. Henüz atamalarından birkaç ay sonra iç tartışmalar ve yolsuzluklar konuşulmaya başlandı. Kayyımın Diyarbakır’da bir taş kaldırmadığını söyleyebiliriz. Bizim projelerimiz üzerinden çalışmalar yaparak kusurlarını örtmeye çalışıyorlar” diye belirtti. 
 
‘Eşbaşkanlık yerelde çok şey kazandırdı’
 
Ülkü, kadın merkezlerinin, birimlerinin, engelli ve çocuk birimlerinin, atölyeler, mahalle evlerinin kayyım tarafından ya kapatıldığını ya da Kuran kurslarına çevrildiğini söyleyerek, kayyımların kendi ideolojilerini halka dayattıklarını ifade etti. Eşbaşkanlık sistemleri ile hayata geçirmeye çalıştıkları eşit yaşamın da gasp edildiğini dile getiren Ülkü, kayyımlar yoluyla Kürdistan’ın değerlerine ve kazanımlarına el konulmaya çalışıldığını vurguladı. Kayyımların faşizmin başka bir boyutu olduğuna dikkat çeken Ülkü, “Evet, bizim de kendimizi beğenmediğimiz, eleştirdiğimiz noktalarımız var. Geriye baktığımızda yaptığımız eksikler de var ama şunu çok iyi gördük eşbaşkanlık sistemi gerçekten yerelde çok şey kazandırdı. Bu nedenle tüm bunları eşbaşkanlık sistemine bir saldırı olarak da ele alıyoruz” diye değerlendirdi. 
 
Eşbaşkanlık sisteminin kendileri için stratejik olduğunu ifade eden Ülkü, “Bu nedenle biz daha fazla yoğunlaşarak yeni dönemde eşbaşkanlığı daha güçlü bir ideoloji üzerinde hayata geçireceğiz. Eşbaşkanlık sistemi konusunda iddialıyız ve bu sistemden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu. 
 
‘Halklaşamayan bir belediye pratiği’
 
Belediyenin halk için olduğunu ancak şu anda, “Belediye başkanı koltukta otursun, maaş alsın” anlayışının hakim olduğunu ifade eden Ülkü, “Halk o belediyeye girip işini halledemiyorsa ya da o belediyeye girene kadar 2 tane polis kontrolünden geçiyorsa bu belediye halkın belediyesi olur mu” diye sordu. Kayyımların belediyeleri birer karakola dönüştürdüğünü kendilerinin de müdür gibi hareket ettiğini vurgulayan Ülkü, “Halkın içine çıktıklarında da etraflarında 6-7 korumayla çıkıyorlar. Halkla korumalar eşliğinde tokalaşıyorlar. Yani bir halklaşma da yok. Belediyeler halkın belediyesi olmaktan çıkmış” dedi.