‘Tecritle Öcalan’ın Suriye’deki statüye katkı sunması engelleniyor'

  • 09:08 8 Eylül 2018
  • Siyaset
Beritan Canözer 
 
DİYARBAKIR - Abdullah Öcalan’ın hem HDP hem de DBP’de ciddi katkılarının olduğunu belirten HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Onun düşüncelerinin toplumla, demokratik siyasetle buluşmasını istemiyorlar. Kürtlerin Suriye'de kazanacağı statüye bir katkı sunmasını engellemek istiyorlar. Bundan dolayı da tecrit uygulanmakta” dedi.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit politikasını değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, İmralı sisteminin özel bir sistem olduğuna işaret etti. Türkiye’de uluslararası güçlerin de dahil olduğu bir sistemin yürütüldüğünü kaydeden Gülistan, “Burada şu soruyu sormamız gerekiyor; Niçin bir tecride ihtiyaç duyuyorlar? Niçin Sayın Öcalan'ın ailesi, avukatları ya da heyetle görüşmesine izin vermiyorlar?" diye sordu.
 
Bu sorulara gerçek yanıtların oluşturulması gerektiğinin altını çizen Gülistan, "Biz bu süreci şuradan tartışabiliriz; hem 2013 hem 2015 yılında geliştirdiği barış sürecinin kendisi, müzakere sürecinin kendisi hem de gerçek anlamda devletin savaş silahını elinden alan kişi olması itibariyle Sayın Öcalan'ın çok önemli bir yerde durduğunu görebiliriz" dedi. Devletin uzun yıllar boyunca Kürt sorununu çözmek yerine sürekli savaş ve şiddet sarmalı içerisinde devam ettirdiğini söyleyen Gülistan, "Bir yere geldiğinde devlet de tıkandığını gördü ve bir çözüm oluşturmak için bir arayışa girdi. Bu arayışa girince Sayın Öcalan'ın birebir bu sorunların çözümü olduğunu ve katkısı olduğunu gördü. Sayın Öcalan'ın 'Ben devlette çözüm aklı geliştirmeye çalışıyorum' diye bir kavramsallaştırması, en azından bir beyanı var. O zaman devletin Sayın Öcalan ile görüşmesini engelleyecek ne var? Savaş ve şiddeti bugün için kendisi açısından hem iktidarını sürdürmek hem de bölgedeki yayılmacı politikasını devam ettirmek için yegane bir başlık olarak görüyor. Sayın Öcalan'la görüşülürse savaş elinden alınmış olacak. Bu şiddet aracı elinden alınmış olacak" diye değerlendirdi. 
 
'HDP ve DBP'de Sayın Öcalan'ın katkıları var'
 
Abdullah Öcalan’ın barışı, halkların kardeşliğini, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Kürdistan’ın özgürleşmesini esas alan sözlerinin milyonlara ulaşıp toplumsal karşılığını bulmaması için “çözüm masası”nın devrildiğini kaydeden Gülistan, Abdullah Öcalan şahsında aslında barışın, demokratikleşmenin ve çözümün tecrit edildiğini vurguladı. 
 
Abdullah Öcalan'ın görüşlerinin demokratik siyaset içerisinde pratikleşmiş düşünceler olduğuna dikkat çeken Gülistan, "Yani bugün hem de HDP'nin hem DBP'nin parti çizgisine, programına, tüzüğüne baktığımız zaman çok ciddi şekilde Sayın Öcalan'ın katkılarını görebiliriz. Tabi ki DBP'li belediyeler de bu paradigmadan beslenerek kendilerine bir yol oluşturup pratik sahayı geliştiriyorlardı" ifadelerini kullandı. 
 
'Tecrit ideolojiktir'
 
Kayyım siyasetinin de politik, ideolojik saldırının aracı olduğunu görebildiklerini ifade eden Gülistan, "Neye saldırıyorlar. Kadın özgürlükçü çizgiye, ekolojik yaşama, demokratik yaşama, kolektif yaşama, halkların eşitliğine dair düşünceye saldırıyorlar. Bütün bunlar aslında birer ideolojik saldırı başlıklarıdır. Onun için Sayın Öcalan'a uygulanan tecrit ideolojiktir. Onun düşüncelerinin toplumla, demokratik kurumlarla, demokratik siyasetle buluşmasını istemiyorlar ve bu tecrit bunu engellemeye dönük tecrittir, onun fikirlerinden korkmayla da çok yakından ilişkilidir. Sözünün toplumsallaşma boyutuna baktığımız zaman devlet, bunun topluma ulaşmasından ve bir mücadele hattı oluşturmasından, bunu tetiklemesinden korkuyor.  Bunun için mutlak bir izolasyon uygulamakta ve görüşmeleri sınırlamaktadır" diye konuştu. 
 
'İmralı sisteminin karşısında toplumsal direniş hattını buldular'
 
Gülistan, Suriye'deki gelişmelerin de tecritle çok yakından ilişkili olduğuna vurgu yaparak, özellikle Şengal saldırısının daha gerçekleşmeden Abdullah Öcalan tarafından öngörüldüğünü belirtti. Abdullah Öcalan'ın Ortadoğu'daki savaş süreci başlamadan önce de bu savaşa dikkat çektiğini ifade ederek, "Sayın Öcalan'ın söylediği her şeyin çıkıyor olması korkutuyor. Kürtlerin Suriye'de kazanacağı statüye bir katkı sunmasını engellemek istiyorlar. Bundan dolayı da Sayın Öcalan'a tecrit uygulamaktadırlar. Yalıtmayı, yok etmeyi, parçalamayı ve teslim almaya dair bir süreç işlediler fakat bunun karşısında toplumsal direniş hattını buldular" diye konuştu. 
 
'Belediyeleri geri alacağız' 
 
Yerel yönetimlerde büyük kazanımlar elde etmeyi amaçladıklarını söyleyen Gülistan, şöyle dedi: "Belediyeleri toplumsal anlamda kazanarak katılımcı yerel yönetimler modelini kökleştirmek yönünde bir amacımız var. Bütün bunlar AKP-MHP faşizminin yenilmesi, demokratik siyasete alan açılması, hak ve özgürlüklerin ilerlemesi açısından bir başlangıç, bir mevzi olarak görülebilir. Onun için yerel yönetimler bizim için çok kıymetli. Bu yüzden nasıl bir mücadele hattı yürüteceğimize dair tartışmalar yapıyoruz bunu halkımıza açarak nasıl bir politika izleyeceğimizi halklarla tartışmak istiyoruz."