‘Sınır ötesi’ savaş maliyeti çöküşe götürecek

  • 09:06 18 Ağustos 2018
  • Siyaset
DİYARBAKIR - Derinleşen ekonomik krizin yalnızca ABD ile izah edilemeyeceğini belirten DTK Diyarbakır Delege Eş Sözcüsü Zelal Bilgin, Türkiye’nin  “sınır ötesi” adı altındaki operasyonlarına dikkat çekerek, “Bir ülke düşününki her gün onlarca savaş uçağı kalkıyor. Bir savaş uçağının dahi kalkışının maliyetinin hesabı düşünüldüğünde ekonomik krizin o ülkeyi çöküşe götüreceği kolaylıkla tahmin edilebilinecektir” dedi.
 
Ekonomi literatürüne "Rahip krizi " olarak geçen ABD-Türkiye gerilimi, ülke yöneticilerinin boykot ve yaptırım kararlarıyla gündemdeki yerini koruyor. Yaşanan krizden en çok etkilenecek işçi ve emekçiler ise krizin faturasının yine kendilerine kesileceği endişesini yaşıyor. Yaşanan krize ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Diyarbakır Delege Eş Sözcüsü Zelal Bilgin, yaşanan ekonomik krizin asıl nedeninin yürütülen savaş politikaları olduğunu söyledi. Zelal, hükümete “Savaş politikaları devam ettiği sürece Türkiye ne ekonomik ne sosyal ne de siyasal anlamda bir rahatlığa erişemeyecektir" uyarısında bulundu.
 
'Krizin faturası yine işçi ve emekçilere kesilecek'
 
Krizin sonuçlarının ağır olacağının altını çizen Zelal, bu ağır sonuçların faturasının ise işçi ve emekçilerden kesileceğini ifade etti. Ekonomik krizin işten çıkarılma ve maaşların ödenmemesi gibi sorunları da beraberinde getireceğini vurgulayan Zelal, "Yaşanan ekonomik kriz fabrikaların peyderpey kapatılmasına ve zaten uzun zamandır kan ağlayan küçük esnafın daha fazla dayanamayıp kepenkleri kapatmasına neden olacaktır. Ekonomik krizi bahane eden ve bunu kendi lehine çevirmeyi düşünen patronlar güvenceli işçileri işten çıkarıp yerine güvencesiz ve daha ucuz iş gücü ile çalıştırabilecekleri işçileri alacaktır. Ekonomistlerin de çokça üzerinde durdukları ve dikkat çektikleri 'ekonomik kriz yüzünden bir kaç ay içinde halkın maaşlarını alamayacak duruma gelmesi' uyarısı ciddi anlamda düşünmesi dahi korkunç bir durum. Zaten ekonomik anlamda sıkıntılar yaşayan dar gelirli aileler, tüm bu sonuçların en büyük mağdurları olacaklardır” dedi.
 
'Savaş politikaları devam ettikçe kriz derinleşecek'
 
Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin asıl sebebinin ülke yönetiminin iç ve dış politikalarındaki istikrarsızlığından kaynaklandığını ifade eden Zelal, "Yaşanan ekonomik krizin yalnızca tuzu biberi olabilecek bir Rahip Brunson olayını ülkenin yıllara dayanan kötü gidişatına bağlamak yanlıştır. 'Küresel güçler Türkiye'yi batırmaya çalışıyor' gibi yalnızca ABD'yi suçlayan bir yaklaşım ile ülke ekonomisi yönetilemez. Türkiye'de yaşanan ekonomik krizin sebebi ülke ekonomisinin halkı düşünmeyen, halktan bağımsız ve kopuk ciddiyetsiz politikalarından kaynaklanmaktadır. Bunların başında ise devam eden savaş politikaları yer alıyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘Sınır ötesi’ savaş maliyeti
 
Türkiye’nin “sınır ötesi” adı altındaki operasyonlarına dikkat çeken Zelal, şöyle dedi: “Bir ülke düşünün ki her gün onlarca savaş uçağı kalkıyor. Bir savaş uçağının dahi kalkışının maliyetinin hesabı düşünüldüğünde  ekonomik krizin o ülkeyi çöküşe götüreceği kolaylıkla tahmin edilebilinecektir.”
 
‘Savaş politikalarından vazgeçilmeli’
 
İktidarın ekonomik krizin önüne geçmek için savaş politikalarından vazgeçmesi gerektiğini ifade eden Zelal, "Savaş politikalarına devam edilerek ekonomik krizi aşmaya yönelik planlar yapılamaz. Savaş politikaları devam ettikçe ekonomik kriz daha fazla derinleşecektir. Ekonomik krizin sonlandırılmasını isteyenler öncelikle bu savaş politikalarına son vermesi ve tüm muhalif kesimlerle ortak zeminde buluşabileceği çözümler üretmesi gerekiyor. Bunu yapabilmek için ise öncelikle iktidarın ülkede yaşayan tüm halklarla barış dilini oluşturması gerekiyor" dedi. 
 
‘Türkiye ‘aynı gemideyiz’ sloganıyla yönetilemez’
 
İktidarın ülkeyi kendine bağlayan bir yönetimi esas aldığını da sözlerine ekleyen Zelal, özellikle 24 Haziran seçimleri sonrasında “holdingleşme” adı altında ekonomi ve eğitim sistemlerini tek elden yönetmeye başladığını ifade etti. İktidarın ekonomiden eğitime kadar tüm sistemleri kendisine bağlayan ve tek elden yönetimi esas alan bir uygulama ortaya koymaya çalıştığını kaydeden Zelal, “İktidar tüm bu uygulamalarla zaten bir çöküşü kaçınılmaz hale getiriyor. Hiç bir dönemde tek adam sistemi başarılı olamamış ve ülkeyi çöküşe götürmüştür. Türkiye yönetimi artık ‘ aynı gemideyiz' gibi sloganlarla daha fazla yönetemeyecektir.”