Yerel yönetimler kadınların işi: Gasp edilen kazanımları yeniden alacağız

  • 09:05 14 Ağustos 2018
  • Siyaset
Dilan Babat 
 
ANKARA - Yine bir erken seçim arifesinde olduklarını belirten HDP’li Fatma Kurtulan, “Yerel yönetim tam da biz kadınların işidir. Yaşamımızı doğrudan etkileyen alanlardır ve merkezi otoriteyi reddeder. Öyle kolay vazgeçeceğimizi kimse hayal bile etmesin” dedi. 
 
24 Haziran seçimlerinden hemen sonra yerel seçim tartışmaları gündeme geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) tüm engellemelere rağmen yüzde 10 barajını yıkarak parlamentodaki yerini alırken, yerel seçimlere de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) değil HDP olarak girilecek. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan, DBP’li belediyelere atanan kayyımların yok etmek istediği bütün kazınmaları geri alacaklarını belirtti.  
 
‘Alternatif belediyecilik yok edilmek istendi’ 
 
AKP-MHP bloğunun sonuçları en başında kendi lehlerine çevirebilecekleri ve manipüle edebilecekleri tüm entrikaları tamamladıkları an seçimi gündeme taşıdığını ifade eden Fatma, “DBP’li belediyeler, yarattıkları alternatif model ile kadın, çocuk, toplum ve doğa dostu bir yönetim tarzıyla toplumun doğrudan kendi kendini yönetmesine olanak sunmuştu. Eşbaşkanlık sistemiyle yönetimin eşit, demokratik ve yatay olmasını sağlayarak verili olanı alt üst etti. Kadının hem doğrudan yönetime katılması hem de tüm birimlerin eşit temsiliyet anlayışı ile dizayn edilmesi, kadın birimi, derneği, merkezleri gibi yapıların oluşması biz kadınların, cins, kimlik, emek mücadelemize büyük bir ivme kazandırdı. Ancak tekçi zihniyet buna daha fazla tahammül etmeyerek, belediyelerimize kayyım atamak suretiyle 2014 yerel seçimlerinin üçte birini iptal etti” dedi.  
 
‘Yerel yönetim tam da biz kadınların işi’
 
DBP’li belediyelere atanan kayyımların iktidarın zihniyetiyle hareket ettiğini kaydeden Fatma, yerel seçimlerde kadın kazanımlarını yeniden almak için mücadele edeceklerini vurguladı. Fatma, “Şimdi yeniden bir erken seçimin arifesindeyiz. Kazanımlarımız, kadınların tüm mücadele alanlarının birikiminden süzüp getirdiğimiz, büyük bedeller ödenerek elde edilen kazanımlardır. Öyle kolay vazgeçeceğimizi kimse hayal bile etmesin. Kadınlar olarak olabilecek en geniş ittifaklarla kazanımlarımızı arttırarak geleceğiz. Yerel yönetim tam da biz kadınların işidir. Yaşamımızı doğrudan etkileyen alanlardır ve merkezi otoriteyi reddeder. Bu sorumlulukla tartışıyoruz. Hazırlıklarımızı bu yaklaşımla ete kemiğe büründürüyoruz” diye konuştu. 
 
‘AKP ve MHP’ye biat etmeyen herkes hedef’
 
Seçimlerden hemen sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun HDP Eş Genel Başkanı’nı arayarak tehdit etmesi ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın HDP’yi hedef göstermesine tepki gösteren Fatma, 24 Haziran seçimlerinde olduğu gibi yerel seçimlerde de mücadele ederek, kazanımlarını gasp edenlere cevap vereceklerini dile getirdi. Fatma, “Doğrudur, sürekli iktidarın hedefindeyiz. Ancak sadece biz değiliz tabi. Toplumda muhalif olan herkes hedef tahtasına konulmuş durumdadır. Biat etmeyen herkes hedeftedir. AKP-MHP bloğu son seçimlerde açık açık baraj altında kalmamız için çok uğraştı. Ancak tüm engellemelere rağmen HDP, bileşenleri, ittifakları, dostları Meclis’e girmeyi başardı. Bu elbette ki bir başarıdır. Muhalif kesimleri yok sayan zihniyete karşı verilen mücadelede bir zaferdir. Bu mücadele devam ediyor. Biz de mücadele birikimlerinden ve hala süren mücadelelerden ilham alarak, halklarımızdan ilham alarak bunu sürdürüyoruz, sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.  
 
‘Bir kere daha söylüyoruz; kadınlar izin vermez’
 
Seçimlerden sonra Van’da 3 günlük kampa girdiklerini hatırlatan Fatma, kampta daha çok kadın kazanımlarını ve kadına yönelik her türlü şiddet ve istismar ile mücadele etmenin haritasını çıkardıklarını belirtti. Kadın kazanımlarını yok sayan zihniyet ile Meclis’te de mücadele edeceklerini vurgulayan Fatma, şöyle dedi: “Kadın Meclisi olarak, kadın partisi olma durumumuzla tam anlamıyla denkleşen milletvekili oranını tutturamasak da mevcut durumda en yüksek oranla Meclis’te bir kadın grubunu oluşturmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Meclis’te bulunan partilerden, kadın eş genel başkanı olan tek partiyiz. Kadın Bakanlığı ve Çocuk Bakanlığı’nın kurulmasını talep ediyor ve mücadelesini veriyoruz. Meclis’ten geçirilmesi düşünülen tüm yasaların, tekçi, inkârcı zihniyetten arınmış demokratik değerlerle buluşması için kadınlar olarak mücadele ediyoruz. Kadınlara yönelik şiddete ilişkin örgütlülüğümüzü, dayanışmayı ve özgürleşme iddiamızı büyüterek, demokrasi ve kadın düşmanı erkek egemen zihniyete karşı ‘bu böyle gitmez, kadınlar izin vermez’ diyoruz.”
 
‘Her yerde zihniyet aynı’
 
Fatma, kadınların yaşam tarzları ve mücadelelerine dair sık sık gündeme gelen cinsiyetçi söylemlerin bilinçli olduğunun altını çizdi. “Kışkırtılmış erkeklik hallerinin sokaktaki, toplu taşıma araçlarındaki, iş yerlerindeki şiddetini de böyle anlık tepkiler olarak göremeyiz” diyen Fatma, “IŞİD’in yaklaşık 6 bin Êzidî kadın ve çocuğu kaçırması, pazarlaması da her alanda açığa çıkan, kadına yönelik şiddet, kurumlaşmış erkek egemen sistemin tezahürüdür. Ekin Wan'ın bedeninin teşhiri de aynı zihniyetten beslenmektedir. Toplumda, özellikle kadınlardan yoğun tepki aldığını biliyoruz. Her yerde zihniyet aynı. Kadın bedenini teşhir ederek aslında tüm kadınlara gözdağı verilmek hedeflenmektedir. Ama kadınlar her yerde her daim direniş giyinmeyi asla elden bırakmamaktadırlar” dedi.