HDP’li Muazzez Orhan: Yeni uygulama OHAL'i de geride bıraktı

  • 09:06 9 Ağustos 2018
  • Siyaset
VAN - OHAL sürecinde de kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarlarında büyük bir artışın söz konusu olduğunu vurgulayan HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, valilere tanınan yetkilerle bu tablonun değişeceğini düşünmediğini dile getirdi. 
 
Darbe girişimi ardından ilan edilen Olağanüstü Hal’in (OHAL) kalıcılaşması için hazırlanan ve Meclis’ten geçirilen 25 maddelik düzenleme gün be gün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giriyor. Düzenlemede yer alan ve kamuoyunda “Valilere süper yetki” diye tabir edilen uygulama ile ilgili tartışmalar sürerken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan, OHAL öncesi ve sonrası arasında bir farkın olmadığını söyledi. 
 
Van’da son 3 yıldır düzenli bir şekilde Valilik tarafından ilan edilen yasaklar nedeniyle kentte toplantı, gösteri ve yürüyüş gibi etkinliklere izin verilmediğini hatırlatan Muazzez, OHAL kapsamında da bu yasakların devam ettiğine dikkat çekti. Bu durumun kentten kente, bölgeden bölgeye farklılıklar gösterdiğine işaret eden Muazzez, bunu "çifte standart" olarak nitelendirerek, "Yaşadığımız bölgede idari amirlerin keyfi uygulamaları söz konusudur" dedi.
 
'OHAL bitmedi…' 
 
AKP iktidarının 24 Haziran seçimlerinde verdiği vaatler arasında OHAL'in kaldırılmasının da yer aldığını kaydeden Muazzez, "Aslında OHAL bitmedi, KHK'lerle yasallaşarak sürekli hale getirildi. Bu pratikte de kendini gösterdi. Bu yasalarla birlikte Valilere ve idari amirlere 'süper yetki' verildi. Vali, bulunduğu bölgede istediği yerde OHAL ilan edebilecek, kendi uygulamalarıyla kenti yönetebilecek duruma getirildi. Valililere tanınan bu yetkilerden dolayı yine kamuoyunda yaşanan pek çok sorunun basında yer alıp farklı tepkisellikler oluşmasının önüne geçilmiş olacak" diye konuştu.   
 
'Hak ihlalleri devam ediyor'
 
OHAL döneminde kapatılan Kürt ve muhalif medya organlarına dikkat çeken Muazzez, bununla beraber çok sayıda gazetecinin de gözaltına alınarak tutuklandığını vurguladı. Muazzez, son dönemde yaşananların birçoğunun kamuoyuna yansımadığını dile getirerek, baskıların en fazla sosyal medya üzerinde olduğunu aktardı. Muazzez, şöyle devam etti: "Sosyal medya üzerinde yaşanan bir olayı duyurmak amacıyla paylaşım yapan herkese bir yönelim var. Tutuklamalar, soruşturmalar açılıyor. Bu hak ihlalleri OHAL ile başladı, hala da sürüyor. Seçimlerde sıfır işkence, sıfır baskı söylemleri yayılmasına rağmen ailelere, çocuklara kadınlara işkence yapılmaktadır. Bunlarda aslında OHAL'in kalkmadığını, insan hakları ihlali yapıldığını, gözaltı, tutuklamaların yaşandığını gösteriyor." 
 
'Yeni uygulama OHAL'i bile geride bıraktı'
 
Van'da 3 yılın ardından ilk kez 3 Ağustos günü Şengal Katliamı nedeniyle kadınların öncülüğünde basın açıklaması yapıldığını söyleyen Muazzez, o gün yaşananları ise şöyle anlattı: "Êzidî kadınları ve halkına yapılan soykırımın yıl dönümü nedeniyle Van'da Feqiye Teyran Parkı'nda kadın öncülüğünde basın açıklaması ve Êzidî kadınlara yapılanları protesto etmek için bir dakikalık 'sessizlik' etkinliği vardı. 4. yılında da demokratik bir eylem ile basın açıklaması yapmak istedik. Fakat açıklamanın yapılacağı parkta geniş güvenlik önlemleri, zırhlı araçlar. Açıklama alanına giden kitlenin üzerinin aranması OHAL uygulamalarını bile geride bıraktı. Basın açıklamaları sadece bildirime tabidir, izne tabi değildir. Görülen o ki önümüzdeki günlerde bu tür uygulamalarla sık sık karşılaşacağız." 
 
'Protesto eylemlerimiz devam edecek'
 
OHAL sürecinde de kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarlarında büyük bir artışın söz konusu olduğunu vurgulayan Muazzez, valilere tanınan yetkilerle bu tablonun değişeceğini düşünmediğini söyledi. Muazzez, "OHAL öncesi ve sonrası ya da valilere tanınan sınırsız yetkilerle OHAL'in kalıcılaşmasında kadın kurumları, dernekleri kadın vekilleri olarak örgütlü mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadına yönelik şiddetin de çocuk istismarlarını da kamuoyuna bildirmek için protesto eylemlerimizi devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.