ANKARA - HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, çocukların cinsel istismar sonucu oluşan gebeliğine dair iki hastanede kayıtların gizlenmesi ve buna benzer vakaların tespiti için Meclis araştırması istedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, İstanbul'da bulunan Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde cinsel istismar sonucu oluşan gebelikten dolayı çocukların durumun kayıtlarda gizlenmesine ve buna benzer başka vakaların olup olmadığının tespit edilmesi için Meclis Başkanlığı'na Araştırma Önergesi verdi. 

 

Önergede yapılması istenen araştırma için belirtilen gerekçede şu sözlere yer verildi: 

 

"Geçtiğimiz ocak ayında kamuoyuna yansıyan ve ülke gündemini sarsan İstanbul Küçükçekmece'deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne 5 aylık süreçte gelen, yaşları 18'in altında 39'u Suriyeli 115 çocuğun hamile olduğu ve bu bilginin gizlendiği olayın ardından İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 2017 yılı boyunca 348'inin gebeliği kesinleşmiş 392 çocuk gebeliği vakasının, adli makamlara kanuna uygun şekilde bildirilmediği ortaya çıkmıştır.

 

'Konunun üzerine önemle eğilinmeli'

 

Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ortaya çıkan bu vahim olayın ardından bu olay ve bunun dışında buna benzer ne kadar vaka varsa ortaya çıkarılması ve tedbir alınması için meclis araştırması talep etmiş isek de talebimiz kabul görmemişti. Ancak benzer bir vakanın başka bir hastanede başka biçimde ortaya çıkmış olması durumun vahametini ve üzerine önemle eğilinmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır.

 

'Çözüm üretmek devletin en önemli sorumluluklarındandır'

 

Çocuk Hakları Sözleşmesi ve hukukun temel ilkeleri gereği 'çocuğun üstün yararı' esastır ve bu kriterlere göre çözüm üretilmesi aynı zamanda devletin önemli sorumluluklarındandır. Ancak devlet bu sorumluluğu göstermediği gibi Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan skandalı ortaya çıkaran hastane personelinin görev yeri değişikliği, sürgün gibi yaptırımlara maruz bırakılması hususu da üzerinde önemle durulması gereken bir meseledir. Diğer yandan olaya ilişkin soruşturma kapsamında bir gelişme yaşanmadığı gibi olayın sorumluları hakkında da bir yaptırım söz konusu olmamıştır. Kuşkusuz bu skandalın ilk ortaya çıktığı an derinlikli bir araştırma yapılsa idi ve hatta ülke genelinde tüm hastanelerde gerekli çalışmalar yapılsa idi bugün Bağcılar'da ortaya çıkan olaya dair önlemler alınmış olurdu. 

 

'Çocukların kaydı dahiliye ve çocuk hastalıkları bölümlerine yapıldı'

 

Bağcılarda ortaya çıkan bu elim olaya dair gelinen aşamada İstanbul Valiliği tarafından bir açıklama yapılmış olup bu açıklamaya göre valilik Başhekim Profesör Ahmet Yaser Müslümanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 59 doktor hakkında soruşturma izni vermiştir. Valiliğin kararında '2017 yılında 18 yaş altı gebeliğini teşhis ve tespit ettikleri çocuk gebeleri, bildirim yükümlülüğüne rağmen bildirmeyerek 'sağlık meslek mensuplarının suçu bildirmemesi fiilini' işledikleri' iddiasıyla soruşturma açılmasına izin verildiği kaydedilmiştir. Yine ilgili kararda 348 çocuktan birinin 13 yaşında, 14'ünün 14 yaşında, 36'sının 15 yaşında, 95'inin 16 yaşında ve 203'ünün 17 yaşında olduğu belirtilmektedir. Edinilen bilgilere göre kararda ayrıca çocukların gebe olmasına rağmen kadın hastalıkları ve doğum bölümü yerine dahiliye ya da çocuk hastalıkları bölümlerinde hasta kaydı açıldığı hususu da belirtilmiştir. 

 

'Çocuk istismarı ciddi boyutlara ulaştı'

 

Türkiye'de son yıllarda giderek artan çocuk istismarının ne denli ciddi boyutlara ulaşmış olduğu başlı başına bu olaylar nezdinde de kendini göstermektedir. Çocuk kaçırma olaylarının arttığı, okullarda öğretmenleri tarafından cinsel istismara maruz kalan çocukların olduğu, yurtlarda kalan çocukların toplu bir şekilde istismar edildiği vakalarla birlikte değerlendirildiğinde durumun vahameti ortaya çıkmaktadır. Ayrıca Suriyeli çocuk sayısının da bir hayli fazla olduğu dikkate alındığında onların çok daha korumasız bir yerde durdukları açıktır. 

 

'Çocuklar bu toplumun geleceğidir'

 

Diğer taraftan şu an hâlihazırda iki hastanenin bu olayı gizlemiş olduğu gerçeği başka hastanelerde de bu tür olayların yaşandığı kuşkusunu artırmaktadır. Çocuk hakları bağlamında değerlendirildiğinde bu çok ağır bir suçtur. Yaşanan bu ağır suça ortak olmamak adına Meclis sorumluluk almalı ve Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yaşanan bu olaylarla birlikte çocuk istismarına ilişkin bir çalışma yapmalıdır. Çocuklar bir toplumun geleceğidir. Son yıllarda meydana gelen cinsel istismar olaylarının derinlemesine incelenmemesi, sorumluların cezasız bırakılarak korunması çocuklara ne denli büyük bir travma yaşatıldığını göstermektedir. Bu nedenle acilen bir komisyon kurulmalı ve bu soruna çare üretilmelidir. İzah ettiğim nedenlerle Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılması elzemdir."