MERSİN - Dayatılan savaş ve işsizlik politikaları yüzünden Kürdistan'dan göçe zorlanan gençler, "Evimizden, toprağımızdan uzaklaştırıldık ama düşüncelerimizden ve duruşumuzdan asla" diyerek HDP’nin çalışmalarında aktif rol aldı. 

 

Kürdistan’da uygulanan özel savaş politikaları nedeniyle köylerinden uzaklaştırılan on binlerce insanın göç ettiği metropollerden biri de Mersin. Kentin kuzeyi ve doğusundaki bölgelerde kalabalık bir Kürt nüfusu yaşıyor. Mersin Üniversitesi’nin 2009 tarihli araştırma sonuçlarına göre, Mersin'e göç edenlerin yüzde 83'ü Kürdistan kentlerinden. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ise, Mersin’in 2007’den önceki dört nüfus sayımı devresinde göçle aldığı toplam nüfus 412 bin iken bu sayı 2017'de 1 milyon 793 bin 931'e, nüfus artış hızı ise 2008 yılında  yüzde 0.44'dan yüzde 1.13'lere kadar yükseldi.

 

Yoğun bir Kürt ve Alevi nüfusu barındıran kentte, HDP’nin tüm etkinlik ve mitingleri ise büyük bir coşku ve kitlesellikle gerçekleşiyor. Yıllardır direnen bir kent olma özelliğini kaybetmeyen Mersin’in en önemli dinamiği ise gençler. 

 

'Gençler çalışmalarda aktif rol almalı'

 

Urfa’nın Suruç ilçesinden olan Songül Eriş, uzun yıllar önce işsizlik nedeniyle Mersine göç edenlerden. 24 Haziran seçimleri için çalışan Songül, seçim çalışmalarının adaletsiz bir şekilde sürdürüldüğünü aktararak şunları söyledi: “Halk tarafından seçilerek Meclis’e gönderdiğimiz milletvekilimizden Diyarbakır Belediye Eşbaşkanımız Gültan Kışanak'a, HDP'nin önceki eş genel başkanı Figen Yüksekdağ'dan şimdilerde Cumhurbaşkanı adayımız olan Selahattin Demirtaş'a kadar bir çok siyasetçi cezaevinde rehin tutuluyor. Seçime yaklaştığımız bu günlerde tüm partilerin liderleri mitingler düzenleyerek halkla buluşabiliyorken HDP'nin siyasileri ise cezaevinde rehin tutularak bu çalışmalardan alıkonuluyor. Yine belediyelerimizde uygulanan eşbaşkanlık sistemine karşı erkek kayyımlar atayan AKP'nin kadın idaresine saldırıları, HDP'ye yönelik beslediği düşmanlığın açık göstergesidir. Tüm bu saldırılara rağmen 24 Haziran'a hazırlanan HDP, çok sayıda kadın bürosu ve genel bürolarını açarak bu saldırılara cevap oldu ve 24 Haziran seçimlerinde alacağı başarıyla da cevap olmaya devam edecektir." 

 

‘AKP halktan kopuk’ 

 

Türkiye'de devam eden sorunlara AKP'nin çözüm olamadığını aktaran Songül, "Kadınların ve çocukların her gün katledildiği, ekonominin gittikçe kötüye gittiği bir dönemde dayatılan bu seçimin asıl sebebinin ne olduğu halk tarafından iyi okunuyor. Türkiye'de tüm bu sorun ve sıkıntılar varken iktidarın seçimi erkene alması halkın sorunlarından kopuk olduğunu açıkça gösteriyor. Öte yandan adaletsiz ortamda sürdürülen bu seçim çalışmalarına rağmen HDP'nin 24 Haziran seçimlerinde iyi başarı sağlayacağından bir kuşkumuz yok. Ben inanıyorum ki 24 Haziran seçimlerinden sonra çok daha güzel günler bizi bekliyor. Yeter ki  gençlerimiz 24 Haziran günü sandıklara sahip çıksın" diye konuştu.

 

'AKP'ye en güzel cevap 24 Haziran'da verilecektir'

 

Savaş politikaları yüzünden ailesi ile birlikte Şırnak'tan Mersin’e göç etmek zorunda kalan Berfin İnan ise, 24 Haziran seçimlerinden ümitli olduğunu ifade etti. "Savaş politikalarına karşın elbette oyumu HDP'den yana kullanacağım” diyen Berfin, “Savaş ve işsizlik yüzünden toprağından uzaklaştırılmış bir genç olarak, ülkede devam eden tüm bu sorunların çözüm adresinin HDP olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple HDP'nin seçim çalışmalarında bulunuyorum. AKP’nin 16 yıllık iktidarı boyunca Kürtlere dayatılan katliamlara, gözaltı ve tutuklamalara en güzel cevap 24 Haziran seçimlerinde verilecektir. AKP'nin iktidarına son vermenin yolu sandıklardan geçiyor. Bu sebeple mutlaka 24 Haziran günü sandıklarda görev alalım ve mutlaka oylarımızın takipçisi olalım” çağrısında bulundu.