Çiçek Otlu: 25 Kasım’da sokaklardayız!

  • 11:10 23 Kasım 2023
  • Siyaset
 
ANKARA - Meclis Genel Kurul’unda yaptığı konuşma ile AKP-MHP iktidarına seslenen HEDEP İstanbul Milletvekili ve İçişleri Komisyonu üyesi Çiçek Otlu, “Biz, ‘kadınlar her yerde vardır’ demeye, var olmaya ve var olacağımızı göstermeye, sesimizden rahatsız olan erkekleri de rahatsız etmeye, AKP iktidarını da MHP iktidarını da rahatsız etmeye devam edeceğiz. Buradan da bir kere daha söylüyoruz, 25 Kasım’da sokaklarda ‘kadına yönelik şiddete hayır, kadın bedenine ve emek sömürüsüne hayır’ demeye devam edeceğiz” dedi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) İstanbul Milletvekili ve İçişleri Komisyonu üyesi Çiçek Otlu, Meclis Genel Kurul’unda 25 Kasım’da kadın düşmanı iktidarın politikalarına karşı mücadeleleri ile sokaklarda olacaklarına ilişkin konuşma yaptı.
 
Eril zihniyet Meclis’te!
 
Çiçek konuşmasında, “25 Kasım kadına yönelik şiddete hayır dediğimiz bugünlerde, bu Mecliste erkek vekillerin nasıl kadınlara yönelik şiddet uyguladığını, bu ülkede kadınların nasıl korunmadığını, nasıl kadın katliamlarının yaşandığını bu eril zihniyet ve tarzla bir kere daha görmüş olduk. Bizim taktığımız fularlardan, yaptığımız işlerden bile rahatsız olanları bir kere daha görmüş olduk” sözleriyle Meclis’teki erkek vekillerin HEDEP’li kadın vekillere olan düşmanlığını ele aldı.
 
İktidara çağrı: Samimiyse engellemelerine son versin
 
“Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” demeye devam ettikleri 25 Kasım haftasında, AKP-MHP iktidarına seslenen Çiçek, “AKP ve MHP iktidarı samimiyse, biz sokaklara çıktığımızda önümüze polisleri, engellerini koymayacaktır diye düşünüyoruz. Geçen yıl İstanbul’da Taksim’e yürümek istediğimizde, Diyarbakır’da, Ankara’da, İzmir’de, Antalya’da yürümek istediğimizde, ‘Bir kişi daha eksilmeyeceğiz’ dediğimizde, bu ülkede kadın katliamlarına ‘dur’ dediğimizde gerçekten polis şiddetine maruz kaldık. Saatlerce gözaltında tutulduk, bir su dahi vermediler, bu şiddeti yaşadık hep birlikte. AKP iktidarı samimiyse bu dönem bakımından ‘kadına yönelik şiddete hayır’ dediğimiz bu haftada bu engellemeleri yapmayacaktır” dedi.
 
‘Failleri korumamalısınız!’
 
Dün Amed’de Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) MYK üyesi Satiye Ok’un 25 Kasımla ilgili eylem yapacakları ve basın açıklamalarına katılacakları iddiasıyla gözaltına alındığını da dile getiren Çiçek, “Uzun zamandır görüyoruz, Kürt kadın hareketine, sosyalist kadın hareketine, feminist harekete yönelik sürekli baskı ve tehdit politikaları bulunmaktadır. Bu nedenle AKP iktidarını samimiyete davet ediyoruz. Hiranur Vakfı’nda gördük. Mahkeme önüne gittiğimizde önce kurulan şey polis barikatları oluyor. Hiranur Vakfı’nı teşhir ettiğimizde, çocuk istismarı olduğunu söylediğimizde polis barikatıyla abluka altına alınıyoruz. Kadın örgütleri olarak mahkemeye müdahil olmak istedik, reddedildi. Aynı şekilde, saatlerce söylüyoruz, ‘Kürt’ diyoruz, Kürt kadınlara uygulanan savaş politikalarını söylediğimizde itiraz ediyorsunuz. Musa Orhan gözaltına alındı ve tutuklandı. İpek Er’e cinsel tacizde bulunduğu, intiharına sebep olduğu için gözaltına alındı ve tutuklandı. Ama ona yönelik itiraz eden kadınlara dava açıldı. Samimiyseniz bütün davalardan vazgeçersiniz. Dersiniz ki ‘Musa Orhan’dır bunun faili’. O zaman failleri korumamalısınız diyoruz” şeklinde konuştu.
 
Mahkeme kararlarına karşı tutum alma çağrısı
 
Çiçek, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “MHP sıralarından, ‘Bir erkek öyle bir şiddet uygularsa kıtır kıtır keserim’ dediniz. Nevin Yıldırım’a neden ağırlaştırılmış müebbet verdiniz? Neden Yargıtay onayladı? Tecavüze uğradığı, bir kadın itiraz ettiği için ‘Ben kendimi korudum’ dedi. Ama Yargıtay ona ağırlaştırılmış müebbet verdi. Kadınlar kendi öz savunma hakkını kullandılar. Nasıl ki Yasemin Çakal kullandıysa Nevin Yıldırım da kullandı. O yüzden bu masalarda kadını koruyacaksanız kesinlikle mahkemelerdeki alınmış tutumlara yönelik tutum almanız gerekiyor. Diyoruz ki buralarda, ‘Evet, iyi ki yasaklı elmayı yemişiz. Yasaklı elmayı yemeseydik, özgürlük diye bir şey bulamayacaktık.’ Nafaka hakkında da görüyoruz, bu fonda da kadını güçlendirmiyor, kadını ev kölesi yapmaya çalışıyor. Kadına, ‘İyi bir eşsen, iyi bir anneysen sana sadece yaşama hakkı veriyorum. Eğer evdeysen sadece bu işleri yapabilirsin’ diyor.
 
25 Kasım’da sokaklarda var olmaya devam edeceğiz!
 
Bizim hayatlarımız eve sığmaz. Bizim hayatlarımız o kurmak istediğiniz kadın politikalarına da sığmaz. O yüzden biz özgürlüğü, gerçek eşitliği savunuyoruz. Kürt kadınlara ve ‘kadın’ kelimesine alerji olmaktan vazgeçin artık. Gerçekler inatçıdır, inatçı olmaya da devam edeceğiz. Haklarımızı savunmaya, geceleri sokakları istemeye ve bizi dinlemeye devam edeceğiz. Burada sürekli ‘kadınlarımız’, ‘gençlerimiz’ diyorsunuz. Bu kelime bile eril bir kelimedir. Fark etmiyorsunuz ama hiç kimse ‘erkeklerimiz’ demiyor. Kadınlar sizin ne malınızdır ne de mülkünüz. O yüzden bu sahiplenme, iyelik kelimesine itiraz ediyoruz. Biz, ‘kadınlar her yerde vardır’ demeye, var olmaya ve var olacağımızı göstermeye, sesimizden rahatsız olan erkekleri de rahatsız etmeye, AKP iktidarını da MHP iktidarını da rahatsız etmeye devam edeceğiz. Buradan da bir kere daha söylüyoruz, 25 Kasım’da sokaklarda ‘kadına yönelik şiddete hayır, kadın bedenine ve emek sömürüsüne hayır’ demeye devam edeceğiz. Bir kişi daha eksilmeyeceğimizi belirtiyoruz.”