Kayyımlar 4’üncü yılında protesto edildi: Bize ait olanı geri alacağız

  • 16:58 19 Ağustos 2023
  • Siyaset
MÊRDÎN - Kayyım atamalarının 4’üncü yılına ilişkin yapılan açıklamada, “Belediyelere kayyum atansa bile bu belediyeler hala Kürt halkının ve özgürlük mücadelesi yürüten kadınlarındır. Bize ait olanı geri alacağız” denildi.
 
Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Kurulu, kayyım atamalarının 4’üncü yıldönümü Mêrdîn İl Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Yeşil Sol Parti Amed İl Eşbaşkanı Pınar Sakık Tekin, Yeşil Sol Parti Milletvekilleri Ceylan Akça Cupallo, Ayşegül Doğan, Öznur Bartın, Mehmet Rüştü Tiryaki ile Yeşil Sol Parti Mêrdîn Milletvekili ve DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz katıldı. “Ne Kayyım ne talan yine kadın yine yaşam”, “Kayyım rejimine karşı halkın iradesi yine öz yönetim” pankartları açılan açıklamada “Jin Jiyan Azadi” sloganları atıldı.
 
‘Askeri darbeden farkı yok’
 
Açıklamanın başında konuşan Rüştü Tiryaki, 16 Ağustos 2019’da Türkiye’de gerçekleştirilen kayyım atamasını hatırlatırken, kayyım atamasının “siyasi bir darbe” olduğunun altını çizdi. Rüştü, “Bunun askeri bir darbeden farkı yoktu. 4 yıldır AKP-MHP iktidarının belediyelere atadığı kayyımlar, meclis toplantısı gerçekleştirmiyor. Bu açık bir darbeydi. Belediyelerin tamamını askeri kışlaya, karakollara çevirdiler. Bizim olanı geri alacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘Kürt halkı iradesinden vazgeçmedi’
 
Bugünün önemine değinen Saliha Aydeniz ise, “Bugün Türkiye için karanlık bir gün çünkü Türkiye Cumhuriyeti siyasi darbe ile belediyelerimize kayyım atadı, fakat Kürt halkı asla iradesinden vazgeçmedi ve boyun eğmedi. İktidar cumhuriyetini Kürt düşmanlığı üzerine kuruldu ve yüzüncü yolunda da aynı amaçla politikalarını yürütüyor.  Atanan kayyumlar ne siyasi, ne ahlaki ne de toplumsal bir zemine oturuyor. AKP Kürdistan coğrafyasında kolonyalist bir politikayla yaklaşım sergiliyor. Kayyım atamalarında ilk hedef Kürtçe alanda ve kadınların kazanımlarının çiğnenmesidir. Kayyım zihniyeti eşbaşkanlık sistemini de kendine düşman olarak belirledi. İstiyor ki bu sistem ortadan kalksın. Eşbaşkanlık sistemi kadın özgürlük mücadelesinin çok önemli bir ayağıdır. İstiyorlar ki demokrasi ortadan kalksın. Biz bunu asla kabul etmiyoruz, kayyumlara atadıkları memurları Ankara’ya geri yollayacağız. Kayyım uygulamaları aynı zamanda tecrit zihniyetinin ürünüdür. Tecridi her alana yaymaya çalıştıkları gibi kayyım uygulamalarını da yaymak istiyorlar” diye konuştu. 
 
Saliha, ellerinden alınan belediyeleri geri almak için halk birlikte mücadele etmeye devam edeceklerinin vurgusunu yaptı. 
 
‘Kurdistan’da yaşanan kayyım sömürgeciliktir’
 
Çiğdem Kılıçgün Uyar, AKP iktidarının Kürtlerin bütün değerlerini binbir türlü araçla yok etmeye çalıştığını vurguladı. Çiğdem, “Devlet sıkıştığı yerde her alanı kayyumla gasp edebileceğini göstermeye çalışıyor. Siyaset kolektif bilinçtir. Halkımızla birlikte bir belediye çalışması yürüttük. Belediyelere kayyum atansa bile bu belediyeler hala Kürt halkının ve özgürlük mücadelesi yürüten kadınlarındır. Kürdistan’daki halkımız devletin kayyum politikalarını gayet iyi biliyor. Bu devletin yönetememe ve iktidarın siyaset krizi ve Kürdistan’da meşru olmadığı için kayyımla yönetmeye çalışıyor. Kurdistan’da yaşanan kayyım sömürgeciliktir. Kayyım halkın ve belediyenin mal varlığını satarak açıklarını kapatmaya çalışıyor” sözlerine yer verdi.
 
‘Bize ait olanı geri alacağız’
 
“Faşist zihniyete karşı toplumun her alanını koruyacağız” diyen Çiğdem, “Kürt halkının ortaya koymuş olduğu irade karşısında aciz bir iktidarla karşı karşıyayız. Bize ait olanı geri alacağız. Öncelikli olarak bu iktidarın faşist zihniyetine karşı toplumumuzun her alanını koruyacağız. Bütün mücadele alanlarında faşist iktidarın kayyım politikalarına çok büyük bir mücadele yürütülüyor. Yüz yıldır direnen Kürt halkı sadece kendi sesini duyurmak için değil demokrasinin mihenk taşı oldu” dedi.