Ankara’da kayyımlara tepki: Kayyım devletin yönetme krizidir

  • 13:32 19 Ağustos 2023
  • Siyaset
 
 
ANKARA - HDP’li belediyelere kayyımların atanmasının yıl dönümüne ilişkin yapılan açıklamada konuşan HDP Ankara İl Eşbaşkanı Pakize Sinemillioğlu, “Bizim için kayyım devletin krizidir. Devletin yönetme krizidir. Bu iktidarın yaşadığı siyasi krizdir. Kürt sorununu çözmediği müddetçe bu kriz en başta iktidarı vurmaya devam edecektir” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) belediyelerine kayyım atamalarının yıl dönümünde HDP ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Ankara İl Örgütü açıklama yaptı. HDP Ankara İl binasında gerçekleştirilen basın açıklamasına Barış Anneleri, demokratik kitle örgütleri, Emek Partisi (EMEP) katıldı. “Kayyım siyaseti irade gaspıdır, irademe dokunma” yazılı pankart asıldı. 
 
Açıklamada konuşan HDP Ankara İl Eş Başkanı Pakize Sinemillioğlu, öncelikle ablasını kaybeden Gültan Kışanak’a yaşatılan zulme dikkat çekerek dayanışma duygularını gönderdiklerini söyledi.  Pakize, erkek egemen iktidara karşı dışarda ve içerde mücadeleyi hep birlikte yürüteceklerini ve bunu sürdüreceklerinin altını çizdi.
 
‘Kayyımlara karşı kadınlar mücadele edecek’
 
Kadın emeğine yönelik üretilen mekanların kayyımlar ile birlikte kapatıldığını belirten Pakize, “Şiddet gören kadınların başvuracağı mekanizmalar kapatılırken kurumlara başvuru yapan kadınların kişisel bilgileri deşifre edildi. Kayyımların kadın düşmanı politikaları Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu’muzun önceki gün kamuoyu ile paylaştığı raporda detaylarıyla yer almıştır. Ancak bizler buradan bir kez daha şunu söylemek istiyoruz. Kayyım rejimi ile yürütülen rant ve talan politikalarınıza karşı kadınlar mücadele etmeye devam edecek. Haklarımızdan ve kazanımlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Kayyım siyasetiniz değil demokratik ekolojik kadın özgürlükçü paradigmamızla bizler kazanacağız” dedi.
 
‘Krizlerin temeli savaş ve yayılan tecrit rejimi’
 
Tüm krizlerin temelinde savaş politikalarının olduğunu dile getiren Pakize, tecrit rejimine değindi. Pakize, “Daha önce de belirttiğimiz gibi tüm bu çoklu krizin temelinde savaş, şiddet ve tecrit politikaları vardır. İmralı’da başlayan ve oradan tüm cezaevlerine yayılan tecrit bu ülkede bir rejim haline getirilmiştir. Siyasi tutsaklar cezalarını tamamlamış olmasına rağmen hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde tutulmaya devam ediyor. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine her gün bir yenisi ekleniyor, cezaevlerine yönelik saldırılar tüm hızıyla devam ediyor. Tecrit politikaları elbette ki sadece cezaevlerinde değil dışarıda da aynı baskı mekanizmaları ile devam ediyor. Bugün en onurlu mücadeleyi yürüten Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri bu iktidarın hedefi olmaya devam etmektedir. Galatasaray Meydanı’nda her Cumartesi kayıplarının akıbetini sormaktan vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri ters kelepçe ile gözaltına alınarak işkenceye maruz bırakılıyor. Yine Hakkâri’de Barış Anneleri gözaltına alındı. Kayıplarının akıbetini sormaktan vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri, her türlü zulüm ve baskı politikalarına rağmen barış demekten vazgeçmeyen Barış Anneleri’nin haklı ve onurlu mücadelesi bizlerin de mücadelesidir diyoruz. Kayıplar bulunana, failler yargılanan dek mücadelemizden tek bir adım dahi geri atmayacağız. Bu ülkeye onurlu barışı hep birlikte getireceğiz” diye konuştu.
 
Basın açıklamasının devamında Pakize şunları kaydetti:
 
“Güvenlik güçleri başta olmak üzere, bütün devlet mekanizmaları bu rejimin kendisinden besleniyor. Dün geçit vermedik bugün de geçit vermeyeceğiz. Kayyım rejimi sadece Kurdistan’da uygulanmıyor. Bu iktidar yüz yıllık devlet geleneği olan Kürt sorunu konusunda sorumluluk almak yerine çözümsüzlüğü derinleştiren pozisyonuyla uzun süredir aynı yönetimlere devam ediyor. Çözümsüzlük derinleşecek Kürt halkının mücadele alanları daraltılacak ve yeri geldiğinde sade Kürdistan’da değil batıda belediyelere kayyım atama marifetiyle yeni bir otoriterliği ve hükümranlığı kurmaya çalışacak. 
 
‘Kürt sorunu çözülmedikçe kriz devleti vuracak’
 
‘Yerel seçimlere giderken propaganda belli ‘kayyım atayacağız’ diyorlar. Bizim için kayyım devletin krizidir. Devletin yönetme krizidir. Bu iktidarın yaşadığı siyasi krizdir. Kürt sorununu çözmediği müddetçe bu kriz en başta iktidarı vurmaya devam edecektir. Her sıkıştığında başvurduğu bu yöntemi reddettik, reddediyoruz. Cezaevinde belediye başkanlarımız, dışarıda toplumcu ve halkçı belediyeciliği savunan yol arkadaşlarımız mücadele arkadaşlarımız halkımız ve bugün burada açıklama yapan bizler, demokratik yerel yönetimlerin hayat bulacağına inancımızla yeni dönemin yerel yönetimlerini ve seçimleri daha güçlü karşılamanın sözünü veriyoruz. Bu vesile ile tutuklu bütün seçilmişlerimize sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz. Kayyım siyaseti irade gaspıdır, Kayyımla gelen direnişle gider diyor, hepinizi saygıyla selamlıyoruz… Kayyımlar gidecek biz kalacağız! Dê qeyûm herin em ê biserkevin.”
 
‘Kayyım atanmış yerleri geri alacağız’
 
EMEP İl Başkanı Şükran Doğan söz alarak, “Diyarbakır’a kayyım atanmasının yıldönümündeyiz. Kayyımı hepimiz iki dönemdir yaşıyoruz. Seçme ve seçilme hakkının önündeki en büyük engeldir. Uydurma tanıklarla siyasetçiler cezaevine atıldı ve içeride rehin tutuluyorlar. Yeni bir yerel secime gidiyoruz, demokrasicilik oynanacağı bir süreç olacak. Bu kayyımlara örgütlü mücadelemizle en büyük yanıtı vereceğiz. Hem kayyımla yerinden edilmiş arkadaşlarımızın bir an önce tutsaklıklarının son bulmasını istiyoruz ve önümüzdeki seçimlerde kayyım atanmış yerlerin geri alınacağına ilişkin inancımızı da paylaşmak istiyorum” diye konuştu.