‘Göstermelik düzenlemeler yerine düzgün çözümler üretin’

  • 19:22 17 Kasım 2021
  • Siyaset
ANKARA - Genel Kurul’da görüşülen İcra yoluyla çocuk velayetine ilişkin konuşan HDP İstanbul Milletvekilli Züleyha Gülüm, “Bu yasa teklifi hiçbir çözüm üretmiyor. Göstermelik düzenlemelerin yerine kadınları ve çocukları şiddetten koruyan, çocuğun düzgün ilişki kurabileceği çözümler üretilmesi gerekiyor” dedi. 
 
İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması’nı kapsayan 5’nci Yargı Paketi, Genel Kurul’da görüşülmeye başlandı. Kanun teklifine ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm söz aldı. 
 
‘Aileyi korumak adına çocuğun hayatını karartıyorsunuz’
 
Züleyha,  çocuk istismarlarının her türlüsünün olduğu bir ülkede yaşadığımızı belirterek, “Urfa’da 13 yaşındaki bir çocuk abisi tarafından cinsel istismara uğradı. Tedavi görmek zorunda ama çocuğun beyanları ve sağlık raporu olmasına rağmen savcı takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik kararının gerekçesi; çocuğun bağırıp yardım istememesi, kimseden yardım isteyememesi, rahat davranışlar sergilemesi, ATK’nin ‘bekaret bozulmamış’ gerekçe yaptı. Ya bu savcılık cinsel suçlarda nasıl tepkiler verdiğini bilmiyor, bilmiyorsa bu konuda eğitim alsa iyi olur ya da erkek egemen akıl devreye girmiş yine aileyi korumak adına bir çocuğun hayatını karartıyor” dedi. 
 
‘Noter görevi yapıyorsunuz’
 
Her gün çocukların ve kadınların; katledilmek, işçiliğe zorlanmak, tacize ve tecavüze maruz bırakılmak, erkek şiddeti ile yaşamak zorunda bırakılmalarına rağmen konuya dair hiçbir adım atılmadığına dikkat çeken Züleyha, “Güzel laflarla ‘önleyeceğiz’ laflarla geçiştiriyorsunuz. Ama ne hikmetse erkeklerin ihtiyacı olduğunda hemen bir yasal düzenleme getiriyorsunuz. Neden erkeklerin ihtiyacı diyorum; aslında velayet boşanma aşamasında veya boşandıktan sonra yüzde 80 oranında kadınlara verilir. Yani çocuklarla görüşemiyorum diyen erkeler. Biz şunu da biliyoruz ki; kadınlar genelde görüşmeye izin vermemenin nedeni, erkeğin şiddet uyguluyor olması. Ama siz her zamanki gibi erkeklerin ihtiyaçlarını düşünmüşsünüz ve buradan dolayı alel acele bir yasa getirmişsiniz. Üstelik bu yasalar da öyle komisyonlarda görüşülüyor olsa da saray tarafından gönderilen bu düzenlemeleri noter görevi süreçlerini yürütüyorsunuz. Erkekler dolu olan komisyonlarda kadınlara ve çocuklara ilişkin ahkamlar kesip yasalar çıkarıyorsunuz” ifadelerinde bulundu.
 
‘Nasıl sonuç üreteceği şimdiden belli’
 
Züleyha konuşmasına şöyle devam etti: “Bu yasal düzenlemede ne diyorsunuz; Adalet Bakanlığı bünyesinde kurumsallaşmamış nasıl çalışılacağı net olmamış, çalışanların kim olacağı, yeterli sayıda uzman çalışanların olup olmayacağının yetkilerinin sınırsız olduğu bir takım görevlendirmeler yapmışsınız. Nasıl sonuç üreteceği şimdiden belli. Çocuğun üstün yararı ilkesi diyorsunuz ama hala kişisel ilişki kurma değil ‘çocuk teslimi’ diyorsunuz.  Çocuk bir eşya değil ki çocuk teslimi diyorsunuz.  Çocuk kişisel ilişki kurma hakkının öznesi olarak görmüyorsunuz. Annelik ve babalık duygusunu tatmin aracı olarak görüyorsunuz bunu da gerekçeye yazıyorsunuz.  Çocukların istekleri ne, içinde bulundukları ruh hali ne bütün bunları göz ardı ediyorsunuz.  Tek derdiniz, ‘aman erkekler çocuk görüşme hakkını alsınlar’ çocuğun sağlığı, psikolojisi nedir bunlar sizin için önemli değil.  Sürecin adli destek ve mağdur hizmetleri yürütülmesi de boşanmış çocukların mağdur olduğu ve boşanmanın da kötü olduğu algısına yol açmak düzenlenmiş. Evet çocuklar mağdur oluyor ama boşanmadan değil, sizin çocuklara dair politikalarınızdan kaynaklı.  Yaşanabilir bir ülke yaratmaya, çocuk işçiliğine, şiddeti engelleyecek bir siyaset anlayışınız yok. Tam tersine aile içerisinde başlarına ne geliyorsa gelsin diyorsunuz.”
 
Şiddeti önleyecek bir mekanizma yok
 
Çalışan uzmanların mahkemelerden bağımsız görev yapacağından bahsediyorsunuz. Yani her seferinde değişme riski olan, çocuğu tanımayan, ilişkide şiddet geçmişini bilmeyen, mahkeme süreçlerine vakıf olmayan uzmanlar çocuk hakkında rapor hazırlayacak, öyle mi? Bu sürecin boşanma davası açılmasıyla birlikte başlaması, teslim süreçlerinde de -yani sizin söyleminizle ‘teslim’ bizim söylemimizle ‘kişisel ilişki kurma’ süreçlerinde- aynı uzman tarafından takip edilebilmesi gerekiyor. Zira, çocuğu anlayabilmesi, bu yönde sağlıklı bir rapor verebilmesi ancak böyle bir süreçle mümkün. Boşanma sürecinde veya sonrasında erkekler çocukları araçsallaştırıyor, kadınların hayatlarını çocuklar üzerinden kontrol altına almaya çalışıyor. Her gün kadınlar öldürülüyorken erkek şiddetini önlemek yerine siz şiddete yeni zeminler sunuyorsunuz. Zira,bu ‘teslim merkezi’ dediğiniz noktalarda kadınların, çocukların, çalışanların nasıl korunacağına dair hiçbir düzenleme yok, buna dair şiddeti önleyecek hiçbir mekanizmanız yok.
 
Neden bir çözüm üretmiyorsunuz?
 
Trabzon'da evlilik boyunca Sibel Göktaş'a şiddet uygulayan Emre Göktaş, boşanma aşamasında görüşmek için eve götürdüğü 5 yaşında, 8 yaşında ve 11 yaşındaki üç kızını silahla vurarak öldürdü. Osmaniye'de Kemal E. hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen boşanma aşamasında olduğu Hürü E.'yi ve oğlunu öldürdü. Yine, Bayburt'ta Erdoğan Acar, çocukların velayeti boşandığı eşine verildiği için pompalı tüfekle 7 ve 8 yaşındaki çocuklarını öldürdü. Diyarbakır'da avukat Müzeyyen Boylu, boşanma aşamasında olduğu erkek Mesut Issı tarafından 14 kurşunla öldürüldü, katil erkek, çocukların okul etkinliğini bahane ederek Müzeyyen Boylu'yla görüşmek istemişti. Şimdi, ‘Cinnet geçirdi’ diyerek erkek şiddeti bu ülkede meşrulaştırılıyor. Kadınların fail olduğu, çocuklara zarar verdiği bir habere rastlamanız çok zor. Hâl böyleyken kadınlara bu yasayla çocuğu kaçıran taraf muamelesi yapmak istiyorsunuz. Kadınlara veya çocuklara yönelik şiddet tehdidi olup olmadığı, bunun çocuk üzerindeki etkisinin ne olduğu, neden çocuğun babasıyla görüşmek istemediği ya da kadının neden görüştürülmek istemediğine ilişkin gerçek anlamda bir araştırma yapmaksızın ‘Çocuk teslim edilmezse kadınları disiplin hapsiyle cezalandıracağız.’ tehdidinde bulunuyorsunuz. Şu gerçeği biliyoruz: Kadına şiddet uygulayanlar çocuğa da şiddet uygular ve kadınlar bunu çok iyi bildiği için de tedirginler. Sanki eşitler arası bir ilişki varmış gibi, sanki kadınlar ile erkeklerin koşulları eşitmiş gibi bir düzenleme yapıyorsunuz, kadınları da hapis cezalarıyla tehdit ediyorsunuz. Kadınların, çocuğu hırsları için kullandığını söylüyorsunuz. Peki, boşanma öncesinde erkeklerin çocukları kullanarak kadınları kendi koşullarına zorlamasına, çocukları tehdit ederek, nafaka hakkında, tazminattan vazgeçmesine neden bir çözüm üretmiyorsunuz?
 
Yasa teklifi çözüm üretmiyor
 
Ama buna da bir çözümünüz var. Nafakayı kaldıralım, sorunu kökten çözeriz.  Çocuk tesliminde, kolluk olmalıdır ama bu kişisel ilişki kurma süreçlerinin tamamında olmalıdır. Kolluk çocuğun rızası dışında zorla teslim edecek kişi olamaz. Çocuğun iradesini çiğniyorsunuz, onun beyanı, iradesini almadan çocuğu zorla babaya vereceğiz diyorsunuz. Bu kabul edilemez. Bu kolluk çocuğun psikolojisi açısından pedagoji eğitimi almış, hikayesini bilen bir kolluk gücü olmak zorunda. Bu yasa teklifi hiçbir çözüm üretmiyor. Göstermelik düzenlemelerin yerine kadınları ve çocukları şiddetten koruyan, çocuğun düzgün ilişki kurabileceği çözümler üretilmesi gerekiyor. Yine kadınların gasp edilen hakları iade edilmeli. İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulanmalıdır.”