Sağlıkçıların pandemi sürecinde yaşadıkları Meclis gündeminde

  • 11:50 27 Ekim 2021
  • Siyaset
ANKARA - HDP’li Serpil Kemalbay, sağlık çalışanlarının Covid-19 pandemisi süresince yaşadığı problemleri Meclis’e taşıdı. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, sağlık çalışanlarının Covid-19 pandemisi süresince performans ücretlendirmesi, emeğin ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin değersizleştirilmesini, acil servislerin yoğunluğunu Meclis gündemine taşıdı. Serpil, bunlara bağlı olarak sağlık çalışanlarının fiziksel ve psikolojik sorunlara ilişkin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi. 
 
‘ Doktorlar geçinemiyoruz diyor’
 
Türkiye’de hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının Covid-19 pandemisi süresince bir yandan performans ücretlendirilmesi, emeğin ve birinci basamak sağlık hizmetlerinin değersizleştirilmesi ve acil servislerin yoğunluğu gibi nedenlerle fiziksel, psikolojik ve mesleki olarak zor süreçler yaşadığına değinilen önergede, “ Sağlıkta Dönüşüm Programları kapsamında sağlığın alınıp satılır bir metaya dönüştürülmesiyle artan performans baskısı, mobbing yine pandemide artan zorlu çalışma koşulları ve dinlenme haklarının kısıtlanması nedeniyle sağlık çalışanları tükenmiştik sendromu yaşar hale gelmişler, hekimler ‘Mesleğimizi yapamıyoruz’, ‘Nefes alamıyor, geçinemiyoruz’ diyerek ülkenin her bir tarafından seslerini duyurmaya çalışmaktadırlar” denildi.
 
‘ 18 ayda 8 binin üzerinde hekim istifası var’
 
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 2020 yılının ilk 6 aylık süresi zarfında 2 bin 412 doktorun istifa ettiği, 522 doktorun özel hastanelere geçiş yaptığının açıklanmasına dikkat çekilen önergede, “Bunun üzerine TTB açıklamasında resmi olmayan bilgilere göre 18 ayda 8 binin üzerinde hekim istifasının olduğu ve yurt dışında çalışmak için birliklerinden talep edilen iyi hal belgesinin yılda 900 ile binlere ulaştığının birliklerine iletildiği bildirilmiştir. Ağır çalışma koşulları neredeyse tüm hekim ve sağlık emekçilerinde tükenmişlik yaratmış, hekimlerin insanca yaşama koşulları ve çalışma hakkı ihlal edilmiştir. Nitekim; İzmir Tabip Odası tarafından acil servislerin ülkemiz sağlık hizmetlerinde sanki ikinci bir sağlık hizmeti sunan bir yer olması, acil servislerde iş yükünün çok fazla artması, ciddi güvenlik sorunlarının yaşanması üzerine bu sorunları tespit edebilmek adına yüzde 52’si İzmir, yüzde 48’i diğer illerden olmak üzere acil tıp uzmanı ve asistanı, pratisyen hekimler ve acil tıp dışı uzmanlık alanlarından 300 hekimin katıldığı bir anket düzenlenmiş ve düzenlenen Acil Servis Hekimleri Özlük  Hakları Anketi Sonuçları, 5 Ekim 2021 tarihinde sonuçların kaygı verici olduğu ifade edilen basın açıklaması ile kamuoyu ile paylaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
 
‘Ankete katılan hekimlerin yüzde 35’i  Covid-19 hastalığı geçirdi”
 
Kamuoyu ile paylaşılan Covid-19 salgını sürecinde sorunları daha da ağırlaşan acil servis hekimlerinin anket sonuçlarına yer verilen önergede, “Yönetilemeyen salgın sürecinde ankete katılan hekimlerin yüzde 35’i   Covid-19 hastalığı geçirmiştir. Hekimlerin yüzde 80’inin Covid-19 salgını sürecinde acil servis çalışanlarına yeterli korunma sağlanmadığı, yüzde 86’sı ise salgınla ilgili  olarak acil serviste yeterli düzenleme yapılmadığını ifade etmişlerdir. Acil serviste çalışan hekimlerin yüzde 65’inin 24 saatlik nöbetler halinde; yüzde 95'inin haftalık 40 saatten daha fazla çalıştıkları, hekimlerin yarıya yakınının öğlen veya akşam yemeği için nadiren ara verebildikleri, bu yoğun çalışma koşullarında durmadan çalışmaları istenen hekimlerin yüzde 79’una acil olmayan hastalara hizmet vermeleri ya da acil olmayan müdahaleleri yapmaları yönünde hastane idaresi tarafından baskı uygulandığını, nüfusa göre oranlandığında en fazla acil servis başvurusu yapılan ülkelerden biri olan ülkemizde, hekimlerin yarısından fazlasının bir nöbette 100'den fazla, yüzde 30'u 200'den fazla hasta baktığı, yüzde 99’unun çalışma ortamında güvenlik kaygısı yaşarken yüzde 92’sinin ile kendisinin şiddete maruz kaldığı belirtilmiştir. Ayrıca hekimlerin yüzde 80’i emeklerinin karşılığını alamadıklarını, yüzde 49’u mesai ücretlerini, yüzde 75’i ise Covid-19 nedeni ile ek ödemelerini tam alamamış olduklarını dile getirmişlerdir. Sağlık emekçilerini sağlık sektöründeki piyasacı politikaların yarattığı ağır tablonun günah keçisi ilan eden hükümet, sosyal devlet anlayışına göre kamucu bir sağlık politikası izlemek yerine popülist politikalarını ‘acil’ çıkışlar arayarak sağlık emekçilerinin sırtına yüklemektedir. Pandemiyle daha da sorunları büyüyen sağlık sisteminin yönetilememesi sağlık emekçilerinin, hekimlerin büyük bir çoğunluğunun kısa ya da uzun süreli tükenmişlik duygusu yaşamaları, emeklilik, istifa, göç, hastalık, intihar ile sonuçlanan durumlarla karşılaşmasına neden olmuştur” diye belirtildi.
 
Önergede, Bakan Fahrettin Koca’ya cevaplaması istemiyle şu sorular soruldu: 
 
“*2020-2021 yılları arasında istifa eden hekim sayısı kaçtır?
 
*Bakanlığınız aracılığı ile istifa dilekçelerini veren hekimlerin arandığı ve istifa etmelerindeki nedenin sorulduğu bilinmektedir. Buna göre istifa etme talebinde bulunan hekimlerin bildirdikleri gerekçelerde genel olarak istifa etmelerinin nedeni ne olarak belirtilmektedir?
 
*Bakanlığınızca acil servislerde çalışan hekimlerin çalışma koşullarına uygun şekilde yıpranma hakkı kazanmalarının sağlanmasına, çalışma saatleri ve koşulları için standartlar belirlenmesine yönelik yeni düzenlemeler yapılması düşünülmekte midir? 
 
*Bakanlığınızın acil servislerde çalışma standartların düzeltilmesi, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile artan şiddet eylemlerinin önlenmesi için ‘sağlıkta şiddeti’ durdurmaya yönelik bir çalışması olacak mıdır?
 
*Bakanlığınızın acil servislerde görev yapan hekimlerin haftalık çalışma sürelerinin yeniden düzenlenmesi ve emekliliğe yansıyacak yaşanabilir temel ödeme sağlanmasına yönelik bir çalışması bulunmakta mıdır? 
 
* Hastane idaresince acil olmayan hastalara, acil olmayan müdahaleleri yapmaları yönünde baskı uygulandığı bilginiz dahilinde midir?
 
*Adaletsiz performans sisteminden vazgeçilerek hekimlerin emeklerinin karşılıklarını alabilecekleri,  insanca yaşamaya uygun bir ücret ödenmesine yönelik bakanlığınızca bir düzenleme yapılması düşünülmekte midir?
 
*Çoğu hastanelerde birinci basamak sağlık hizmeti veren hekimlere COVID-19 hastalarına da hizmet vermiş olmalarına rağmen COVID-19 ek ödemesinin verilmemesinin nedeni nedir?
 
*2020-2021 tarihleri arasında yurtdışında çalışmak amacıyla istifa eden hekim sayısı kaçtır?
 
*EYT’liler emekli olmak için gereken prim sayısını doldurmalarına rağmen emekli edilmeyerek kanun, Anayasa’ya aykırı bir şekilde geriye doğru yürütülerek hukuki öngörülebilirlik ilkesi, eşitlik ilkesi ihlal edilmiştir. Bakanlığınız prim gün sayılarını doldurdukları halde EYT’lilere sağlık hizmeti için GSS primi ödeme şartı koşması hangi yasaya göre yapılmaktadır? Bu uygulamanın anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırılığı bakanlığınızca incelenmiş midir?”