Cinsiyet eşitsizliğine ilişkin bütçe Meclis gündeminde

  • 11:41 7 Ekim 2021
  • Siyaset
 
ANKARA - HDP’li Muazzez Orhan, Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği için çalışmalarının geliştirilmesine ilişkin bakanlıklara şu soruyu sordu: “Türkiye’de kadın yoksulluğunu ve işsizliğini azaltmak ve kadın yurttaşların refahını iyileştirmek amacıyla 2022 yılında hangi çalışmalara öncelik vereceksiniz?” 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan, Türkiye’de kadına yönelik eşitsizlik ve ayrımcılığı azaltmak, kadınlara yönelik kamusal hizmetleri ve bütçe kullanımlarını arttırmak amacıyla Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme (TCDB) çalışmalarının başlatılmasına ilişkin Meclis’e araştırma önergesi sunarak konuya ilişkin tüm bakanlıkların yanıtlaması istemiyle soru önergesi sundu.
 
‘Eşitlikçi bir yaşam, ayrımcılığın birçok türünü sınırlandıracaktır’
 
Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılık ve şiddetin durdurulması için kamu bütçelerinin cinsiyet eşitliği perspektifi ile hazırlanmasının öncelikli bir adım olduğuna dikkat çekilen araştırma önergesinde, “Kadınlara yönelik kamu hizmetlerinin çoğaltılması, vergilerin cinsiyet eşitliğini arttırmak ve eşitlikçi bir yaşam inşa etmek için kullanılması şiddetin ve ayrımcılığın birçok türünü sınırlandıracaktır. Karar alma süreçlerine kadın katılımı arttıracak mekanizmaların inşa edilmesi ise cinsiyet faktörünü yok sayan bütçeleri, uygulamaları ve politikaları azaltacaktır. Bu durum yaşam hakkı tehdit altında olan milyonlarca kadın için daha eşit ve özgür bir yaşam alanı açacaktır. Kamu idarelerinde ve yerel yönetimlerde cinsiyet eşitliği perspektifini uygulamaya yansıtmakla görevli birimlerin kurulması, kamu bütçelerinin eşitlikçi bir yaklaşıma yakınlaştırılması ve cinsiyet eşitliğinin ana akımlaştırılması için yapılması gereken çalışmaları tespit ve bu kapsamda tedbirlerin alınması etmek için yapılması gereken çalışmaların tespit edilmesi ve bu kapsamda tedbirlerin alınması amacıyla araştırma açılmalıdır” denildi.
 
‘Kurumsal yapılar ve mekanizmalar geliştirilmelidir’
 
Tarih boyunca bütün yönetim biçimlerinin en köklü ayrımcılık biçimi olan cinsiyet ayrımı üzerine inşa edildiğini vurgulanan önergede, “Bugün varlıklarını merkeziyetçi ve tekçi erkek egemenliğine dayandıran iktidarlar ise kadın kimliğini yok sayarak, kadınları erkeğin ve devletin denetimi altına alan erkek egemen uygarlığın bir yansıması şeklinde var olan yapıyı devam ettirmektedir. Bu eşitsiz yapıya karşı kadınların yüzyılları aşan özgürlük ve eşitlik mücadelesi, dünyanın birçok toplumunda eşitleyici mekanizmaları açığa çıkarmış ve cinsiyetçilik birçok ülkede kısmen geriletilebilmiştir. Kadınların; siyasal, ekonomik, kültürel, bilimsel, sosyal ve tüm alanları ile yaşama, özgür bireyler ve özneler olarak dahil olmasının önündeki engellerin kaldırılması gereklidir. Kadınların özgürleşme mücadelesi bu gerekliliği açığa çıkarmıştır. Bunun için kurumsal yapılar ve mekanizmalar geliştirilmelidir” diye belirtildi.
 
‘Kadınlara karşı ayrımcılığı durdurmak; devlet olmanın gereğidir’
 
Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde kadınlara yönelik ayrımcılığın, ev içi yaşamdan kamusal yaşama, iş yaşamından medyaya, eğitimden sağlığa kadar birçok alanda cinsiyetçi söylem ve pratiklerle yeniden üretilmekte olduğuna vurgu yapılan önergede, “Ancak bu eşitsizlik ile sistematik ve kurumsal bir şekilde mücadele edilmesi gerekmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin de imzalayıp, onaylayıp, gereklerini taahhüt ettiği Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) kapsamında; ‘kadınlara karşı ayırımcılık terimi; siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, kişisel veya diğer alanlardaki kadın ve erkek eşitliğine dayanan insan haklarının ve temel özgürlüklerin, medeni durumları ne olursa olsun kadınlara tanınmasını, kadınların bu haklardan yararlanmalarını veya kullanmalarını engelleme veya hükümsüz kılma amacını taşıyan veya bu sonucu doğuran cinsiyete dayalı herhangi bir ayrım, dışlama veya kısıtlama’ anlamına gelmektedir. Kadınlara karşı ayrımcılığı durdurmak; demokratik, sosyal, insan haklarına saygılı bir devlet olmanın gereğidir” ifadeleri yer aldı.
 
Türkiye 133’üncü sırada
 
Önergede, “Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından 2006 yılından günümüze kadar düzenli olarak yayımlanan ‘Küresel Toplumsal Cinsiyet Uçurumu Endeksi; ekonomi, eğitim, sağlık ve siyaset alanlarında ulusal cinsiyet farklarının karşılaştırmalarını sunmaktadır. Endeks, tüm bu alanlarda hem küresel hem de bölgesel karşılaştırmalara imkan vermektedir. Türkiye bu endekste 156 ülkeyi içeren endekste Türkiye’nin 133’üncü sırada olması, Türkiye’deki kadınların eşitlik mücadelesi için acil önlemlerin alınması gerektiğini göstermektedir. Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemeye duyulan gereksinim son dönemlerde birçok ülkede tespit edilmiş ve uygulamaya yansıtılmıştır. Dünyada 40’tan fazla ülkede toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme versiyonlarına rastlanmaktadır. UNWOMEN kaynaklarından, 70’e yakın ülkeden 13’ünün bütçe tahsislerinin toplumsal cinsiyet açısından izlemek için kapsamlı sistemleri uygulamaya tamamen yansıttığı, 41 ülkede ise toplumsal cinsiyet duyarlı bütçeleme için olumlu ilerleme kaydedildiği ifade edilmektedir” denildi.
 
‘Cinsiyet eşitliği perspektifini uygulayan birimler kurulmalıdır’
 
Önergenin devamında şunlar yer aldı: “Bütçe hazırlanması ve uygulanması süreçlerinde kadın katılımı, kadın bakış açısının yansıtılması ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama amacı korunmalıdır. Bu amaçla tüm kamu idarelerinde ve yerel yönetimlerde cinsiyet eşitliği perspektifini uygulamaya yansıtmakla görevli birimlerin kurulması, kamu bütçelerinin eşitlikçi bir yaklaşıma yakınlaştırılması ve cinsiyet eşitliğinin ana akımlaştırılması için yapılması gereken çalışmaları tespit ve bu kapsamda tedbirlerin alınması etmek amacıyla Meclis Araştırması açılmasını arz ederim.”
 
Önergede, konuya ilişkin tüm bakanlıklara şu sorular yöneltildi: 
 
“*Görev alanınızda bulunan kurum ve kuruluşların 2021 yılı toplam bütçeleri ne kadardır?
 
*2021 yılında yapılan toplam harcamaların cinsiyet etki değerlendirmesi yapılmış mıdır?
 
*Harcanan bütçenin ne kadarı kadınlara yönelik hizmetlere ne kadarı erkeklere yönelik hizmetlere ve ne kadarı genele yönelik hizmetlere yapılmıştır?
 
*Görev alanınızda bulunan kurum ve kuruluşların 2022 bütçe hazırlık çalışmaları kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir çalışma ve cinsiyet etki değerlendirmesi yapılmış mıdır?
 
*Türkiye’de kadın yoksulluğunu ve işsizliğini azaltmak ve kadın yurttaşların refahını iyileştirmek amacıyla 2022 yılında hangi çalışmalara öncelik vereceksiniz?
 
*Türkiye’nin toplumsal cinsiyet eşitliği bakımından 156 ülke arasından 133. sırada olmasının nedenleri nelerdir? Durumun iyileştirilmesi için görev alanınızdaki kurumlarda alınması yapılan planlamalar nelerdir?
 
*Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan bütçeleme sistemine geçilmesi için görev alanınızdaki kurum ve kuruluşlarda yürütülen çalışmalar nelerdir?
 
*Görev alanınızdaki merkezi ve yerel kurum bütçelerindeki bütçe tercihleri ile Türkiye’de kadına yönelik eşitsizlik, ayrımcılık ve şiddetin ilişkisine dair bir çalışmanız mevcut mudur?
 
*Görev alanınızda bulunan kurum ve kuruluşların 2022 bütçe hazırlık çalışmaları kapsamında bütçe hazırlığı yapan çalışma ekiplerinde kadın katılımı sağlanmış mıdır?
 
*Görev alanınızda bulunan kurum ve kuruluşların Strateji ve Bütçe Başkanlıklarında şube müdürü üzeri üst yöneticiler içerisinde kadın sayısı nedir?”