Irak’da bağımsız aday Ronak Mecid: Halkın çıkarlarını gözeteceğiz

  • 09:47 5 Ekim 2021
  • Siyaset
 
Sema Çağlak 
 
HABER MERKEZİ - Irak'ın Parlamento seçimlerine bağımsız aday olarak katılan Ronak Mecid, seçimle sadece yüzlerin değil zihniyetinde değişmesi gerektiğini vurgulayarak, Federe Kürdistan Bölgesi’nde ve Irak’ta halkın çıkarlarını esas alan politikalara ihtiyaç olduğunu söyledi.
 
Irak’ta 10 Ekim’de yapılacak olan erken seçim için adaylar çalışmalarına devam ediyor. Seçimde 951’i kadın olmak üzere toplam 3 bin 249 adayın bulunuyor. 
 
 Adil Ebdilmehdi Parlamento dışından kurduğu hükûmetin 25 Ekim 2018 tarihinde güvenoyu almasıyla başbakan seçilmiş ve 2019  yılı sonbaharında başlayan protesto gösterileri nedeniyle 30 Kasım 2019 tarihinde istifa etmişti. Sonrasında Irak istihbarat servisi başkanı Mistefa El-Kazimî yeni hükümeti kurdu. 1980’den buyana kadınların seçme ve seçilme hakkı aldığı Irak’ta kadınlar parlamentoda varlıklarını görünür kılmak için mücadele ederek 2003’te anayasayı değiştirerek yüzde 25’i geçmemek şartı ile kadın kotası getirilmesini sağladı. Kadın kotasından sonra 2005’te 275 sandalyenin 83’ünü kadınlar kazandı. 2014'te 83 kadın milletvekili oldu ve özellikle 22 aday kotasız olarak meclise girdi. 2018'de kadınlar 84 sandalye kazandı. Halen kontenjanlı ve kontenjansız adaylar mecliste yer alıyor.
 
Meclisin yanı sıra artık kadınlar bakanlıklarda da yer alıyor. 2004-2005 yılında 6, 2005-2006’da 5, 2006-2010 yılları arasında 3, 2010-2014 yılları arasında 2, 2014-2018 yılları arasında 2 ve son olarak 2020’de sadece 1 kadın bakan oldu. 2019’daki hükümet protestolarına da birçok şehirde kadınlar öncülük etti.
 
Bu eylemlerde kadınlar haklarına ve siyasetteki temsiliyetlerine dikkat çektiler.
 
Kürdistan Bölgesi Özgürlük Hareketi (Özgürlük Hareketi), seçimlere 4 bağımsız adayla katılacağını açıkladı. Seçime katılacak Özgürlük Hareketi'nin 4 adayından 3'ü kadın. Bağımsız adaylardan biri de Ronak Mecid. Süleymaniye’nin 2’nci sıra adayı olan Ronak, ajansımıza Irak seçimleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Egemen güçlerin politikalarının etkisi’
 
Irak'ta yaşanan siyasal krize dikkat çeken Ronak, 2003 yılından sonra emperyalistlerin müdahalesi ile krizin daha da derinleştiğini ifade ederek, “Egemen güçlerin politik çıkarları sonucunda çok az bir grubun dışında halkın durumu her geçen gün kötüleştiği gibi halka bir hizmette gitmiyor. Hem hükümetin durumu hem de ekonomi her geçen gün kötüye gidiyor. Irak'ta kriz hem hükümet hem de cumhurbaşkanlığı kontrolünden çıkmış durumda” dedi.
 
'Irak hükümeti ve Kürdistan Bölge yönetimi işbirliği yapıyor’ 
 
Ronak, 2018 seçimlerinde Irak hükümetinin ve Kürdistan Bölgesel Parlamentosu’nun işbirliği yaptığını kaydederek, “Bir Kürt’ü cumhurbaşkanı, bir Şii’yi başbakan ve bir Sünni’yi de meclis başkanı yaptılar. Bu yaptıkları işbirliği kendi iktidarlarının devamlılığını sürdürmek içindi. Giderek derinleşen krizler, halka ve gazetecilere yönelik baskılar karşısında Ekim 2019’da başta Arap ve Sünniler olmak üzere halk sokağa çıktı. Sokakta eylemcilerin ve gazetecilerin öldürülmesi üzerine halk başkanın değişmesini istedi. Bu eylemlerden sonra Mistefa el-Kazîmî başbakan oldu. Bu eylemlerde halkın temel talebi meclisin fesh edilmesiydi. Fakat halkın isteği yerine getirilmeyerek seçimlere gidildi” diye belirtti.
 
'Irak siyasetinin farklı bir zihniyete ihtiyacı var'
 
Seçimlerde sadece kişilerin değil zihniyetinde değişmesi gerektiğini vurgulayan Ronak, “Barışçıl bir meclise ihtiyaç var. Geçen seçimlerde de gördük sadece bazı yüzler değişti fakat zihniyet ve politikada bir değişim yaşamadı. Bundan dolayı yeni seçileceklerin halkın çıkarlarını esas alan bir politika izlemeleri gerekiyor. Bu hükümet sadece Federe Kürdistan Bölgesi’nde ve Irak’ta değil tüm dünyaya örnek olmalı. Biliyoruz ki sadece Federe Kürdistan Bölgesi’nde değil tüm Irak’taki iktidardaki partilere karşı bir rahatsızlık söz konusu halkın taleplerini ve istemlerini karşılamaktan ziyade bireysel çıkarları ön planda olduğu için halk sokaklara indi” diye konuştu.
 
'Türkiye Kürdistan Bölgesi’nde ve Irak'ta etkili'
 
Türkiye'nin Kürdistan Federal Bölgesi ve Irak'a yönelik politikasını değerlendiren Ronak, "Türk devleti bölgeye yönelik saldırılarını sürdürüyor. Türk devletinin hem Güney Kürdistan'da hem de Irak'ta işgalci bir devlet olduğunu biliyoruz. Irak'ın ve Kürdistan Bölgesi'nin egemenliği ihlal edilmiştir. Türk devleti Güney Kürdistan topraklarını işgal ederek saldırılarını yoğunlaştırarak oraya yerleşmeye çalışıyor. Sadece Kürdistan'ın güneyinde olmayı hedeflemekle kalmıyor, şimdiden Kürdistan bölgesinin her yerinde ve Irak'ta söz sahibi olmak istiyor. Bu istemler doğrultusunda çetelere destek veriyor.”
 
'Meclis işgale karşı tavır almalı'
 
Ronak, Türkiye’nin Irak politikasına karşı Irak parlamentosunun alması gereken tavrı şu sözlerle değerlendirdi: "Irak parlamentosu Türk işgaline karşı tavır almalı. Şimdiye kadar bazı Arap ve Kürt partileri işgale karşı tavır aldı ama yeterli değil. Irak Cumhurbaşkanı’nın tutumu sadece kınama ile sınırlı kaldı. Irak hükümeti, Türk işgaline karşı meclisten bir yasa çıkararak egemenliğini ve topraklarını korumalı. Türk devletini, Birleşmiş Milletler’e ülkesini işgal ettiği için şikayet etmeli.
 
'Kadın kotası kaldırılmalı'
 
Irak’ta uygulanan en fazla yüzde 25 olan kadın kotasını eleştiren Ronak, “Irak'ta kota sistemi var ve bu nedenle kadınların seçilme oranı düşük. Örneğin 200 seçilmiş vekil var kotadan kaynaklı sadece 10 veya 20 kadın meclisete yer alıyor. Kota sistemi ile kadınların sadece yüzde 25'i oy alabiliyor. Bu da ataerkil bir zihniyet. Kadınlar kendi rengi ve siyasetiyle mecliste yer almalı. Kadınlar barışçıl, kapsayıcı, eşitlikçi bir zihniyete sahiptir. Artık Irak parlamentosu kadın zihniyetiyle yönetilmelidir. Kadınlar siyaset arenasına daha etkin katılarak ve toplumun sesi olarak sorunları çözebilir. Kadınlar toplumdaki herkes için barışçıl bir yaşam sürdürebilmeleri için denge kurabilirler" ifadelerine yer verdi.
 
'Meclis halkın sesi olmalı'
 
Gerçekleşecek seçimde kadın adayların sayısının yetersiz olduğunu ifade eden Ronak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kadın adayların sayısı oldukça az. Tabii ki siyaset tek başına meclisle sınırlı değil. Meclis bir parçası, toplumsal çalışma bir parçası. Halk hem Güney Kürdistan’da hem de Irak’ta baskıyla karşı karşıya, Irak Meclisi’ndeki erkek egemen anlayışa karşı kadınların seçimlerde aday olması gerekir. Bundan dolayı Irak'ta olduğu gibi Kürdistan Federal Hükümeti'ne karşı da seçimlere katıldım. Bu sorunların çözümü için aday oldum. Halkın taleplerini dile getirmek, bir kadın olarak halka hizmet etmek istiyorum. Siyasete girdim. Ayrıca Kürtlerin parlamentodaki sesi olmak ve Kürtlere yönelik baskı ve zulmü Türkiye'de de duyurmak istiyorum.”
 
'Sandığa gidin...'
 
Bağımsız aday Ronak, söyleşimizi, "İşgal karşıtı oyların artması önemli, yeni yasa halkların çıkarları için yapılmalı. Halkımızı sandığa gitmeye, oylarını kullanmaya çağırıyorum. Eğer sandık başına gitmezlerse. Onlar iktidarda olacaklar ve daha da güçlenecekler" sözleri ile sonlandırdı.