ATK kararları Meclis gündeminde

  • 18:18 29 Eylül 2021
  • Siyaset
 
 
ANKARA - HDP’li  Nuran İmir, ATK’nin ‘cezaevinde kalabilir’ raporları sonucunda cezaevlerinde tutulan hasta tutsaklara ilişkin Adalet Bakanı'na, “Hastanelerin ve uzman hekimlerin hasta tutsaklara cezaevinde kalamaz raporu vermelerine rağmen ATK hangi gerekçelerle cezaevinde kalabilir raporu vermektedir” diye sordu.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Nuran İmir, temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayamayan hasta tutsakların hastanelerin verdiği ‘cezaevinde kalamaz’ raporlarına rağmen Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği ‘cezaevinde kalabilir’ raporlarından dolayı cezaevlerinde tutulmasını Meclis gündemine taşıdı. Nuran, konuya ilişkin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün cevaplaması istemiyle Meclis’e soru önergesi verdi.
 
‘103 hasta tutsak cezaevinde yaşamını yitirdi’
 
2016’dan bu yana 103 hasta tutsağın yaşamını yitirdiğinin,  temel yaşam ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan yüzlerce hasta tutsağın ATK’nin ‘cezaevinde kalabilir’ raporlarıyla cezaevlerinde tutulduğunun belirtildiği önergede, “Hasta tutsaklardan 25 yıldır cezaevinde tutulan ve 5 kez kalp krizi geçiren 83 yaşındaki ağır hasta mahpus Mehmet Emin Özkan, bugüne kadar 4 kez anjiyo olmuş; kalp, tansiyon, zehirli guatr, kemik erimesi, böbrek ve bağırsak bozuklukları, aşırı derecede kilo kaybı, duyma-görme eksikliği, hafıza kaybı gibi birçok sağlık sorunu yaşamaktadır. Sağlık durumu ağırlaşan Özkan sadece Mayıs ayında toplamda 6 kez hastaneye kaldırılmıştır. Özkan, hem oldukça yaşlı hem de uzun süredir cezaevinin olağanüstü koşullarında temel ihtiyaçlarını tek başına gideremediği için bakıma muhtaç durumdadır. Diyarbakır Eğitim Araştırma Hastanesinin hakkında yüzde 87 vücut fonksiyon kaybının bulunduğuna dair ‘cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen, İstanbul ATK cezaevinde kalabilir raporu vermiştir” denildi.
 
‘ATK tarafsız bir kurum değildir’
 
Önergede, bu duruma benzer yaklaşık  bin civarında ağır hasta tutsağın ATK tarafından verilen cezaevinde kalabilir raporları ile yaşam haklarının ihlal edildiğine işaret edildi. ATK’nin bu kararlarla artık tarafsız ve bağımsız bir kurum olmadığının kaydedildiği önergede, “ATK, siyasi kararlar alarak insanların yaşam haklarını ihlal etmektedir. Detaylı ve bilimsel bir inceleme yerine siyasi bir yaklaşım ile karar almaktadır. Bu şekilde yaklaşım gösteren insanların yaşamları hakkında karar veren bir kurumun tarafsızlığının tartışılması kabul edilemez. ATK hakkında acil bir şekilde bir inceleme başlatılmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
 
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle sorulan sorular şu şekilde:
 
“*Bakanlığınız Adli Tıp Kurumu’nun hasta tutsaklar hakkında verdiği kararlardan kaynaklı bir inceleme yapmış mıdır? Yapmış ise sonuçları nelerdir?
 
*İlgili hastanelerin ve uzman hekimlerin hasta tutsaklara cezaevinde kalamaz raporu vermelerine rağmen ATK hangi gerekçelerle cezaevinde kalabilir raporu vermektedir?
 
*İnsanların yaşam hakkı hakkında karar veren bir kurumun tarafsızlığının tartışma konusu olması, verdiği kararların geçerliliğini yitirdiği anlamına gelmez mi?
 
*Bakanlık olarak hasta tutsaklarla ilgili bir araştırmanız mevcut mudur? Türkiye cezaevlerinde kaç hasta tutsak bulunmaktadır? Bunların kaçı ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz durumdadır?
 
*2016’dan bugüne 103 hasta tutsağın yaşamını yitirdiği bilinmektedir, yaşamını yitirenlere ilişkin ATK’nın bu kişiler hakkında verdiği raporlar incelenmiş midir?”