HDP’li vekil Eda Nur’un intihara sürüklenmesini bakanlara sordu

  • 15:57 12 Ağustos 2021
  • Siyaset
ANKARA - HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Eda Nur Kaplan’a tecavüzde bulunulmasının ardından intihara sürüklenmesini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile Adalet Bakanı’na sordu. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Ankara'nın Çankaya ilçesinde kendisine tecavüz eden iki erkeği şikayet etmesi üzerine faillerden birinin gözaltına alınıp serbest bırakılmasının ardından intihara sürüklenen Eda Nur Kaplan’ı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ile Adalet Bakanı’na sordu.
 
‘Kadınlar başvurmaktan imtina ediyor’
 
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle verilen soru önergesinde, faillerin cezasız kalmasından ve intikam almasından çekinmenin üzerine adli mercilere ve yargıya güvensizliğin de eklenmesiyle kadınların destek ve şikayet mekanizmalarına başvurmaktan imtina ettiği kaydedildi. Eda Nur’un şikayet başvurusu sonrası tehdit edildiğine dair iddiaların ve şikayeti sonrası herhangi bir tedbir alınmamasının da kadınların çekincelerini haklı çıkarır nitelikte olduğu vurgulanan önergede, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlara ilişkin “orantısız cezalandırmalara” işaret edildi.
 
‘Kararların çoğu beraat edilmesi gerektiği talebiyle bozuluyor’
 
Önergede şu ifadeler kullanıldı: “Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verileri, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlara bakan Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 2019 yılında incelediği 13.680 dosyadan 3316 dosyada onama, 1765 dosyada ise bozma kararı verdiğini göstermektedir. Feminist hukukçu Fatoş Hacıvelioğlu bu dosyalara ilişkin analizinde ‘yerel mahkemelerde verilen birçok beraat kararının da bu onamalar içerisinde yer aldığını ve bozmaların çoğunun ise ‘beraat’ kararı verilmesi gerektiğinden bahisle yapıldığını’ belirtmektedir. Beraat yönünde verilen kararlarda; hakimlerin cinsel şiddet hakkındaki en temel olguları, şiddetin yaratabileceği travmaları, şikayet süreçlerindeki zorlukları yadsıyarak bizzat cinsel şiddete dair mağdur aleyhine işleyen önyargıları benimsediğini ve yargılamayı esasen şiddet mağdurunun eylem ve tutumları üzerinden yaptığı ortaya çıkmaktadır. Yüksek yargıdaki bu vahim tablo, adalet sisteminin genelinde kadına yönelik şiddetin temelinde cinsiyet eşitsizliğinin değil, kadınların ‘kusurlarının’ bulunduğunu söyleyen cinsiyetçi önyargıların yaygınlığına dair fikir vermektedir.”
 
‘Kadınların öyküsü şiddetle mücadeledeki zaafiyete işaret ediyor’
 
Önergede, “Eda Nur Kaplan, İpek Er gibi yaşamına son veren birçok kadının öyküsü, kadın intiharları ile erkek şiddetiyle mücadelede kamu kurumlarının zafiyeti arasındaki ilişkiye işaret ederken, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarının etkin kovuşturulması ve orantılı şekilde cezalandırılması için somut politikalar sunan İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararı alınmıştır. Oysa ivedilikle yapılması gereken, İstanbul Sözleşmesinde de belirtildiği gibi, hem kısa vadeli destek, adli inceleme, tıbbi bakım hem de uzun vadeli danışmanlık ve destek hizmetleri sunan yaygın ve ulaşılabilir merkezlerin bir an önce açılmasıdır” ifadeleri kullanıldı.
 
Önergede Adalet Bakanı’na şu sorular yöneltildi:
 
“*  Eda Nur Kaplan’ın şikayet başvurusu sürecinde Bakanlığınıza bağlı Adli Görüşme Odalarında görevlendirilmiş personel tarafından Eda Nur Kaplan’a herhangi bir sosyal, psikolojik, hukuki destek sunulmuş mudur?
 
* Bakanlığınız Eda Nur Kaplan’ın cinsel saldırıya uğraması hakkında açılan davayı takip etmekte midir?
 
* Bakanlığınızın ilgili birimleri şikayeti sonrasında Kaplan ile iletişime geçmiş, durumunu takip etmiş, suçun tekrarı veya yeni suçların önlenmesi ilkesinden yola çıkarak başvurabileceği koruma ve önleme tedbirleri konusunda Kaplan’ı bilgilendirmiş midir?
 
* Aleyna Çakır’ın öldürülmesinden sonra serbest bırakılan ve Esra Hankulu’nun ölümüne de neden olan Ümitcan Uygun vakasında olduğu gibi, bu ölümlerde yargı mensuplarının ihmal ve sorumluluğu konusunda bir şüphe, düşünce taşımakta mısınız ve inceleme başlatmayı düşünüyor musunuz?
 
* Aleyna Çakır’ın otopsisinde Ümitcan Uygun’a ait sperm ve Y-STR tespit eden Adli Tıp Kurumu raporuyla kuvvetli suç şüphesi oluştuğu halde Uygun’un Aleyna Çakır cinayetiyle ilgili yargılaması niçin tutuksuz devam etmiştir?
 
* Kadın cinayetleri ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar kapsamında Adli Tıp Kurumunun olayları aydınlatmaya yönelik, hiçbir baskı altında kalmadan ve mağdurun insan haklarını temel alan bir yaklaşımla çalıştığını düşünüyor musunuz?
 
* Eda Nur Kaplan’ın şikayet başvurusundan yaşamını sonlandırmasına kadar geçen süreçte başvurusunu değerlendiren içişleri ve yargı mensuplarının görevini ihmal edip etmediği hakkında ilgili bakanlıkların inceleme başlatması yönünde bir girişiminiz var mıdır, yoksa olacak mıdır? 
 
* İstanbul Sözleşmesinin resmi denetim organı olan, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Eylem Uzman Grubu, GREVIO’nun 2018 yılında yayımladığı Türkiye raporunda tavsiye edildiği üzere her 200 bin kişi için hem kırsal hem kentsel bölgelerde erişilebilirliği sağlayacak yaygınlıkta cinsel kriz/başvuru merkezleri neden açılmamıştır?
 
* Yüksek yargı da dahil olmak üzere yargı personelinin kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalığını tespit etmeye yönelik bir araştırmanız bulunmakta mıdır?
 
* Kadın intiharları üzerine Bakanlığınızca yapılmış bir araştırma bulunmakta mıdır? Yoksa, bu kapsamda bir araştırma yapmayı planlıyor musunuz?
 
* Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlara maruz kalanların destek mekanizmalarına ve adalete erişimlerini kolaylaştıracak, hukuk ve yargı mekanizmalarından eşitçe faydalanmalarını teşvik edip sağlayacak çalışmalarınız nelerdir?
 
* Son 5 yılda kadına yönelik şiddet ve kadın cinayeti olaylarında görevi ihmal veya suiistimalden kaç hakim ve savcı hakkında soruşturma başlatılmıştır? Kaçında kusur bulunmuş ve ne yaptırım uygulanmıştır?”
 
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’a ise şu sorular yöneltildi:
 
“* Eda Nur Kaplan’ın şikayet başvurusunun akabinde Bakanlığınız ilgili birimleri (ŞÖNİM vb.) tarafından Eda Nur Kaplan’a herhangi bir sosyal, psikolojik, hukuki destek sunulmuş mudur?
 
* Şikayet başvurusu sürecinde Eda Nur Kaplan, kolluk, sağlık, yargı personelleri tarafından tıbbi, sosyal, psikolojik, hukuki danışmanlık ve destek hizmetleri hakkında bilgilendirilmiş, bunlardan bir ya da birkaçına yönlendirilmiş midir?
 
* Bakanlığınız Eda Nur Kaplan’ın cinsel saldırıya uğraması hakkında açılan davayı takip etmekte midir?
 
* Bakanlığınızın ilgili birimleri ve/veya kolluk kuvvetleri, şikayeti sonrasında Kaplan ile iletişime geçmiş, durumunu takip etmiş, suçun tekrarı veya yeni suçların önlenmesi ilkesinden yola çıkarak başvurabileceği koruma ve önleme tedbirleri konusunda Kaplan’ı bilgilendirmiş midir?
 
* Eda Nur Kaplan’ın şikayet başvurusundan yaşamını sonlandırmasına kadar geçen süreçte başvurusunu değerlendiren kamu personellerinin görevini ihmal edip etmediği hakkında inceleme başlatılması için bir girişiminiz olacak mıdır? 
 
* İstanbul Sözleşmesinin resmi denetim organı olan, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddete Karşı Eylem Uzman Grubu, GREVIO’nun 2018 yılında yayımladığı Türkiye raporunda tavsiye edildiği üzere her 200 bin kişi için hem kırsal hem kentsel bölgelerde erişilebilirliği sağlayacak yaygınlıkta cinsel kriz/başvuru merkezleri neden açılmamıştır?
 
* Kadın intiharları üzerine Bakanlığınızca yapılmış bir araştırma bulunmakta mıdır? Yoksa, bu kapsamda bir araştırma yapmayı planlıyor musunuz?
 
* Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlara maruz kalanların destek mekanizmalarına ve adalete erişimlerini kolaylaştıracak, hukuk ve yargı mekanizmalarından eşitçe faydalanmalarını teşvik edip sağlayacak çalışmalarınız nelerdir?”