HAKKARİ - “Faşizme Karşı Örgütleniyoruz” kampanyası kapsamında Yüksekova ilçesinde yapılan halk buluşmasında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, “Bu yıl Kürtlerin yılı, Sayın Öcalan’ın özgürlük yılıdır” dedi.

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in Hakkari ve ilçelerinde “Faşizme Karşı Örgütleniyoruz” şiarıyla gerçekleştirdikleri ziyaretler devam ediyor. Heyet, Yüksekova ilçesinde bir düğün salonunda halk buluşması gerçekleştirdi. Yüzlerce kişinin katıldığı buluşmanın yapıldığı salona "Tecridi kıralım özgürlüğü sağlayalım", "Êdî bes e dem dema azadiyê ye" ve "Em li dijî faşîzmê xwe bi rêxistin dikin" pankartları asılırken, salona giriş yapan Saliha Aydeniz ve Berdan Öztürk sloganlar ve alkışlarla karşılandı.

 

‘Yok etme planı sonuç almadı’

 

Buluşmada ilk konuşmayı yapan Saliha, Hakkari’de bulundukları sürede hep coşkuyla karşılandıklarını söyledi. AKP iktidarının Kürtler üzerinden yüzyıllardır yürütülen zulmü katlayarak iktidarını ayakta tutmaya çalıştığını belirten Saliha, “İktidar bu zulmünü tek bayrak, tek millet ve tek devlet sloganı üzerinden yürütüyor. Bu iktidarın Kürtlere yaşatmadığı acı kalmadı ama bu zulme rağmen Kürtler, dillerini, iradelerini ve topraklarını korudular ve ayaktadırlar. Biz biliyoruz ki Kürt sorununu çözemeyen iktidarlar mutlaka çökmeye mahkumdur. Onlarca iktidar Kürt sorununu çözmediği için yok oldu. AKP-MHP de aynı sonu ve durumu yaşıyor. Zulüm ve zorbalıkları bugüne kadar sonuç almadı, bundan sonra da almayacaktır. AKP-MHP’nin 6 yıldır devreye koyduğu yok etme politikası da asla sonuç almadı, almayacaktır” dedi.

 

‘Muhatap Sayın Abdullah Öcalan’dır’

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve açlık grevlerine dikkat çeken Saliha, “Bugün en büyük tecrit İmralı’da yaşanıyor. İmralı’da başlayan tecrit tüm Türkiye’yi sardı. Ülkede yaşanan tüm sorunların temelinde tecrit vardır. Bunu çok iyi bilsinler ki, Sayın Öcalan özgür olana ve halkının içerisine gelene kadar mücadele edeceğiz ve direneceğiz. Sayın Öcalan’ın duruşu ve fikirleri hem Türkiye hem de Ortadoğu için örnektir. Bugün dünyanın birçok ülkesinde Sayın Öcalan’ın özgür olması için eylemler yapılıyor. Çünkü herkes Sayın Öcalan’ın fikirleri ve felsefesinin dünyanın yaşadığı krize bir cevap olduğunu biliyor. Yine tecridin kırılması için cezaevlerinde başlayan açlık grevlerine destek vermemiz gerekiyor. Çünkü bu talepler, hukuki, ahlaki ve vicdanidir ama bu yükü sadece cezaevlerinin üzerine bırakmamamız gerekiyor. Tüm halkımız bu grevlere destek vermeli ve taleplerinin yerine getirilmesi için mücadele etmelidir. Tecridi sürdürmek; savaş, ekonomik ve sosyal kriz anlamına geliyor. AKP-MHP, iktidarlarını ayakta tutmak için kirli bir savaş yürütüyorlar. Kürt sorunu çözülmediği için Türkiye’de sorunlar çözülmüyor ve gittikçe içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Her yerde söyledik bir daha söylüyoruz; Kürt sorunun çözülmesi için tek muhatap Sayın Öcalan’dır. Siz de muhatabınızı netleştirin ve Sayın Öcalan ile bu sorunu çözün” şeklinde konuştu.

 

‘Kürtler siyaseti belirliyor’

 

Kürtlerin direniş ve mücadeleleriyle Ortadoğu ve Türkiye siyasetinin yönünü belirleyen bir halk konuma geldiğinin altını çizen Saliha, şöyle devam etti: “Kürtler her alanda büyük bir güce ve iradeye sahiptir. Bugün, Türkiye gibi ülkeler ve güçler Kürtler arasında bir ayrışma ve parçalama yaratmak istiyorlar. Ama kimse merak etmesin Kürtler mutlaka birliğini sağlayacak. İttifakın oluşmasının önüne engeller çıkaranlar da bilsinler ki onlar da bu halkın ve tarihin önünde hesap verecekler. Kürtlerin özgür yaşaması için ulusal birlik mutlaka sağlanmalıdır. Sadece sözle ulusal birlikten söz edilemez, bunun adımlarının derhal atılması gerekiyor. Ulusal birlik çalışmalarında bir aşiretin, bir ailenin çıkarı değil tüm Kürtlerin çıkarı için yapılmalıdır.”

 

Kürtlerin yüzyılı

 

Saliha son olarak, “Bu iktidar kirli elleriyle kazanımlarımıza, kadınlara, gençlere saldırdılar ve bunun üzerinden kendi iktidarlarını yaşatmaya çalışıyorlar ama bilsinler ki halkımız her alanda ayaktadır ve büyük bir direniş sergiliyor. Kürtlerin yaşadığı dört parçada da büyük bir mücadele ve direniş var. Biz asla geri adım atmayacağız. Bu yıl Kürtlerin yılı, bu yıl Sayın Öcalan’ın özgürlük yılıdır” diyerek konuşmasını bitirdi.

 

'Kürt sorununun çözümü İmralı'dadır'

 

Ardından konuşan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk de Kürt halkına yönelik baskılara dikkat çekti. “2015 yılında düşündükleri şey Sayın Öcalan üzerinde tecridi ağırlaştırmak ve dört parça Kürdistan’daki statüyü parçalamaktı ama halkımız onlara iyi bir cevap verdi” diyen Berdan, şöyle konuştu: “Öldürmekle, işgal etmekle, cezaevine atmakla, Kürtlerin kentlerini yıkmakla Kürtleri bitiremezsiniz. Kürtlere ne yaparsanız yapın, Kürtler her şeyinden vazgeçer ama onurundan vazgeçmez. Herkes bilsin ki bizim topraklarımız burasıdır ve burası Kürdistan’dır. Kürt sorunun çözümü ve bu yaranın ilacı İmralı’dadır, Sayın Öcalan’dır. Anahtar Öcalan’dır. Özgürlüğün ve birlikte yaşamın kilidini ancak Öcalan açabilir. Bizim derdimiz Tayyip Erdoğan değil. Erdoğan gider başkası gelir, sorun devam eder. Kürtlerin yüzyıldır sistemle yaşadığı bir problem var. Temel olan sistemin değişmesidir. Biz bunun için mücadele edeceğiz. Kürtler olarak hep birlikte ‘Ya özgürlük, ya özgürlük’ diyoruz.”

 

Konuşmalarının ardından buluşma halkın sorunlarını ve taleplerini dile getirmesi ile son buldu.